Geçtiğimiz gün ‘Senden dava adamı olmaz' başlıklı bir yazıyı kaleme almıştım. İnanın bu konudan o kadar çok dertli insan varmış ki, anlatamam. O kadar çok insan arayıp bu yazıyı kim için yazdın diye sordu. Aslında yazı ortaya yazılmış bir yazı. Tabi ki yazının bir kahramanı var. Özellikle Gazipaşa'daki okuyucularım duraksamaya yer vermeden yazının kimlere gittiğini tahmin edebiliyor. Ayrıca yazıda kendini bulanlar da, acaba bana mı yazdı diye düşünüp arayayım sorayım diye merak edenler de çok oldu.
Ama bu yazıyı sadece bir siyasi partide belediye başkanlığı, ilçe başkanlığı veya yöneticilik yapmış kişileri hedef alarak yazmadım tabi ki. Kendisini davanın adamı gibi gösterip ama dava adamlığı ile ilgisi olmayan her siyasi parti içersinde bulunan zevzekleri kast ettim.
Her siyasi partinin içersinde vardır buna benzer kişiler.
Sözüm, siyasi parti ayırt etmeden dava adamıyım diyerek geldiği makamı kullanan eşine, dostuna, akrabasına kamunun malını peşkeş çeken, ilçeyi borç batağına sokanlaraydı.
İktidar partilerinde bu durum daha çok gözleniyor.
Dava adamıyım martavallarını dilinden düşürmeyen, çağrıldıklarında üç kuruşun hesabını yapıp, beni karıştırma diyen, gerçek dava adamlarının sırtından nemalanan, şanını ve şöhretini devam ettirip mesleğin zirvesinde görev yapanlardı kastım.
Kariyer peşinde koşan aynı zamanda ilçe teşkilatlarının kuyusunu kazan zübükler yok mu işte kastım bu kişilerdi. Bir çok kişinin kendini bulduğu o yazı bu insanlar için yazılmış bir yazıydı. Kime yazdın sorusunun cevabı da yazıda kendini bulan tüm siyasilerdi.
Bu tipler dedikoduyu sever, başkalarını yıpratmayı ve toplum önünde küçük düşürmeyi daha çok seven kişilerdir. Bunlar siyasetten daha çok dedikodu üretir, dava adamıyım martavallarıyla kendini davanın ortasında görürler. Oysa bu kişiler kendini akıllı sanıp siyaset üzerinden para kazanmanın yollarını ararlar. Asıl gayeleri siyaset üzerinden kendilerine rant sağlamaktır. Bu kişiler kim siyasette bir adım ilerlese hemen onun önünü kesmeye çalışır, asılsız dedikodular üreterek kamuoyunda küçük düşürme operasyonu moduna geçerler. Bunlar hoş olmayan hadiselerdir. Bu tip kişilere siyasette prim yaptırmamak gerek.
Bu güzelim ilçenin insanları ne çektiyse bu dava adamıyım diye bir yerlere getirdiğimiz zübüklerden çekmiştir. Bir sonraki yazılarımda ise bu dava adamıyım diyen zübüklerin insanlarımızın elinden paralarını nasıl aldıklarını, halka nasıl zulüm ettiklerini gün yüzüne çıkarıp bir bir kamuoyuyla paylaşacağım.