Konya'dan R.K. isimli birisi, TBMM Dilekçe Komisyonu'na ilettiği dilekçesinde şu hususlara dikkat çekerek diyor ki:

Konya’dan R.K. isimli birisi, TBMM Dilekçe Komisyonu'na ilettiği dilekçesinde şu hususlara dikkat çekerek diyor ki: "Türkiye'de on binlerce kadın dini nikahla evlidir. Bu kadınlar oy kullanıp vergi veriyor, erkek çocuklarını askere gönderiyor, anne olarak kız çocuklarını yetiştiriyor ancak bütün bunlara rağmen bu kadınlar kocalarının hiçbir sosyal haklarından, kanunen hak etmesi gereken sağlık, sigorta, maaş, miras vs. gibi haklarından yararlanamamaktalar. Ve, doğan çocuklarının nüfus cüzdanlarına da kumasının adı yazılmaktadır. Hazırlanmakta olan yeni anayasaya, bu kadınlar hakkında iyileştirici bir madde ilave edilmesi düşünülemez mi?"

Gerçekten, Türkiye’nin kanayan bir yarasıdır bu poligami evlilikler. Doğuda da, batıda da, güneyde ve kuzeyde de bu kumalı evlilikler vardır. Nasıl oluyor, neden mani olunamıyor? Mani olunamadığına göre, bu gibi evliliklerde ikinci eşin de, kocanın yasal haklarından yararlandırılması için anayasaya ve yasalara iyileştirici hükümlerin konulması düşünülmelidir. Konyalı vatandaş, hakikaten bu durumu dile getirmekle on binlerce garibanın kanayan yarasına parmak basmıştır. Bu gibi evlilikler, ya cahillikten yada karşı tarafın parasına tamahan yapılmaktadır. Her ikisinde de ikinci eş yani kuma her yönüyle kötü durumda kalmaktadır ama bu Türkiye’nin gerçek bir yarasıdır. Bir çok dizide iki eşli kocanın durumu, iki rakibin birbirleri ile olan ilişkisi çeşitli şekillerde gösterilmektedir. Yani, bu konu dizilere dahi konu olmaktadır. O halde, TBMM'de bulunan partilere büyük ve çok önemli bir sorumluluk ve görev düşmektedir. Bu sosyal bir yaradır ve artık bu yaraya el atılmalıdır. Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Şahin hanımefendinin bu yaraya el atmasını bekliyor ve diliyoruz.