Japonların başarısını kıskanmamak mümkün mü? Başarılarının sırrı belli. Hangi makamda, hangi görevde olurlarsa olsunlar, sorumlu oldukları işte, başarısız olduklarında harakiri yapıyorlar. En küçük hatalarının bile toplumca ya...

Japonların başarısını kıskanmamak mümkün mü?

Başarılarının sırrı belli.

Hangi makamda, hangi görevde olurlarsa olsunlar, sorumlu oldukları işte, başarısız olduklarında harakiri yapıyorlar.

En küçük hatalarının bile toplumca ya da yetkililerce affedilmemesi bir yana, bu hatayı, hatayı yapan kişi olarak kendileri affetmiyorlar.

İzmir Körfez geçiş köprüsü inşaatında iki yakayı bir araya getiren kılavuz kablolardan birinin kopması sonrasında Japon Mühendis Kishi Ryoichi “İnsanlar büyük emek harcadı. Kablonun kopmasının sorumluluğu bana ait” notunu yazdıktan sonra, mezarlık yolunda yürürken bileklerini, mezarlıkta da boğazını keserek harakiri yaparak yaşamına son verdi.

Kablonun kopmasıyla herhangi bir can kaybı ya da felaket yaşanmamış olmasına karşın, Ryoichi intihar ediyor.

Sorumluluk demek bu olmalı!

Bir de, bizim sorumluluk duygumuzun hangi düzeyde olduğunu sorgulamamızda yarar var.

Ülkenin en saygın kişileri olarak bilinen…

Hatta ülkenin ve ülke insanının geleceğiyle ilgili kararlara imza atma konumunda bulunan…

Böylesine büyük sorumluluk taşımaları gereken milletvekillerimizin meclisteki görüntülerine ve konuşmalarına bir bakın.

Daha da önemlisi, birbirlerine dönük hakaretleri yenilir yutulur cinsten değil.

Bu hakaretleri ve de suçlamaları kime karşı yapıyorlar?

Birbirlerine.

Suçlamalar ne?

Vatan hainliğinden tutun, soyguna, vurguna varan suçlamalar giderek sıradanlaşmaya başladı bile.

Bizim için sıradanlaşan bu rezillikleri bırakın, bir görevi yerine getirirken, en küçük bir aksaklıkta bile Japon yetkili, Ryoichi gibi harakiri (İntihar) ederken, bizimkiler en ağır suçlamalara muhatap olmalarına ve büyük yanlışlıklara imza atmalarına karşın, pişmiş kelle gibi sırıtabiliyorlar, bulundukları makamlarda görev yapmaya devam ederlerken, yığınlar tarafından alkışlanabiliyorlar.