ALANYA'DA kimin neye ihtiyacı var, vaktiniz varsa, kendi penceremden gördüklerimi karaladım. Buyrun, beraber inceleyelim. *** YÜRÜYÜŞ GRUBU: Teröre hepimiz lanet okuyoruz. Hepimiz
ALANYA'DA
kimin neye ihtiyacı var, vaktiniz varsa, kendi penceremden gördüklerimi karaladım.
Buyrun, beraber inceleyelim.
***
YÜRÜYÜŞ GRUBU: Teröre hepimiz lanet okuyoruz. Hepimiz "Artık analar ağlamasın" diyoruz. Vatanın bölünmez bütünlüğüne kastedenlere karşı hepimiz el ele tutuşup meydanlara iniyoruz ve tepkimizi gösteriyoruz.
Ama artık sakin olmak, şehitlerimizin anısına saygı duyup sükuneti elden bırakmamak zamanıdır.
İlk Pazar teşebbüs, ikinci Pazar fiiliyata dökülen tepkiler devam ederse Alanya yurtdışı pazarlarında mimlenir.
Şaka değil, turizmde iptaller başlayınca gerisi çorap söküğü gibi gelir ve ne yazık ki terörü lanetlerken terörün ekmeğine yağ sürmüş oluruz.
"Alanya'da terörü destekleyen kişi ya da gruplar gereken dersi almışlardır" diye ümit edip, olası bir taşkınlıkta sesimizi yasalar çerçevesinde yine en yüksek şekilde duyurma hakkımızın da saklı olduğu gerçeğini bir kenara not ederek, Alanya markasına zarar verici davranışlardan artık uzak durmamız gerek diye düşünüyorum.
***
KAYMAKAMLIK: Sosyal medyada "Krizi iyi yönetemedi" diye eleştirilen, "Türk Bayrağı ile terör örgütüne örtülü destek veren partinin tabelasının aynı kefeye konulmasına ses çıkarmadı" diye eleştirilen Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven bu işi hobi olsun diye değil, hem evini geçindireceği bir meslek, hem de ve daha önemlisi Devlet Baba'nın 300 bin nüfuslu bir ilçedeki varlığını temsil etmek için yapmaktadır.
Dolayısıyla...
Okurcalar'ın en batısı ile Demirtaş'ın en doğusundaki tüm Alanya mücavir sahası içerisindeki her şeyden sorumlu olan Devlet Baba'nın en yüksek mertebedeki temsilcisi olarak hiç kimsenin burnunun kanamasına dahi müsaade etmeyeceğini...
Haklı bile olsalar, öfkeli bir grubun "O tabela inecek" isteğine görevi gereği olumlu yanıt veremeyeceğini anlamamız gerek.
***
Bu yüzden, diyorum ki...
Devlet Baba'yı ucu bucağı belli olmayan sosyal medyadan dosta düşmana karşı rezil rüsva etmenin hiç kimseye fayda getirmeyeceğini, aksine her iki tarafın da kendine düşen dersi aldığını bilmemizi, halk olmadan Devlet'in, Devlet olmadan da düzenin olmayacağını aklımızdan çıkarmamamız gerek diye düşünüyorum.