Güncel hayatta artık sıklıkla karşımıza çıkmakta olan, yediden yetmiş yediye herkesin hakkında az çok fikir sahibi olduğu hizmet borçlanmaları emekli olmak isteyenlere bir umut ışığı gibi görülüyor. Bu bakış açısı çoğunlukla...

Güncel hayatta artık sıklıkla karşımıza çıkmakta olan, yediden yetmiş yediye herkesin hakkında az çok fikir sahibi olduğu hizmet borçlanmaları emekli olmak isteyenlere bir umut ışığı gibi görülüyor.
Bu bakış açısı çoğunlukla doğru çünkü hizmet borçlanmaları;
    • Sigorta başlangıç tarihi öne çekebilmekte dolayısıyla emeklilik koşullarını değiştirebilmekte.
    • Prim gün sayısı kazancı sağlama açısından avantaj yaratabilmekte.
Ancak bu bakış açısı yeterli bir bakış açısı olamayabiliyor. Hizmet borçlanmaları her zaman bahsi geçen avantajları sonuç olarak doğuramayabiliyor. Çünkü bu noktada devreye girmesi ve kontrol edilmesi gereken birçok parametre var.  Taban ve tavan ücret aralığı, borçlanma yapılması gereken gün sayısı, yaratacağı fayda… Akla ilk gelenler. O yüzden borçlanmaların, dikkatle ve iyi irdelemeyle yapılması gerekmektedir.
Hizmet Borçlanmaları Türleri ve Benzerlikleri
Doğum Borçlanması, Askerlik Hizmet Borçlanması ve Yurt Dışı Hizmet Borçlanması bahsini ettiğimiz hizmet borçlanması tipleridir.
Çoğunlukla ortaya çıkardıkları sonuç itibariyle büyük ölçüde benzemektedirler. Uygulama esasları açısından farklılıkları vardır.
Önceki yazılarımda da bahsettiğim üzere; doğum borçlanmalarının ufak bir farklılığı ve hatta adaletsiz sayılabilecek bir yönü mevcuttur. 
Askerlik Hizmet Borçlanması ve Yurt Dışı Hizmet Borçlanması sigortalılık başlangıç tarihinden önce yapılabilmektedir ve sigortalılık başlangıç tarihini geri çekmektedir. Ancak doğum borçlanması sigortalılık başlangıç tarihi öncesine SGK mevzuatı gereğince yapılamıyor. Bunun için yargı yollarının denenmesi gerekiyor.
Hizmet Borçlanması Yapılma Şekli
Öncelikle, hizmet borçlanması ihtiyacının doğru ortaya konulması ve borçlanmanın yapılacağı dönemin iyi belirlenmesi gerekmektedir. Belirlendikten sonra bile yapılıp yapılmayacağının kararı emekli maaşının dönemsel hesabı yapılarak maaşa etkisinin hesaplanmasının ardından verilebilir.
Özetle, borçlanma öncesi ve sonrası maaş hesabının yapılması kararın doğruluğu hususunda belirleyici olacaktır.
Yatırılması gereken prim tutarı bu hesap sonrası belirlenirse oldukça etkin ve verimli bir borçlanma yapılmasının önü açılmış olur. Buradaki püf nokta taban ve tavan ücretler ile ilgilidir. O yüzden her halükarda bir uzman/müşavir eşliğinde yapılması gerekir.
Formların ve istenilen belgelerin doğru ve nitelikli bir şekilde düzenlenmesi ve toplanması işleminden sonra sorunsuz bir borçlanma belirlenmiş olur ve kişinin emeklilik günlerini daha huzurlu beklemesi sağlanabilir.