Milletvekili adayı olmak için müracaatta bilindiği gibi sabıka kaydı gerekiyordu. Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giyenler milletvekili olamıyorlardı. Son gelişmeler ve yaşanan kaset skandallarından sonra, milletvekilliği için resmen olmasa...

Milletvekili adayı olmak için müracaatta bilindiği gibi sabıka kaydı gerekiyordu.
Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giyenler milletvekili olamıyorlardı. Son gelişmeler ve yaşanan kaset skandallarından sonra, milletvekilliği için resmen olmasa da bir şart daha artık gündeme gelecektir. Bundan sonra aday olacakların gizli kamera kaydının olmadığını gösterir “temiz belgesi” istenebilir. Bu belgeyi kim verecek derseniz! Verecek olanlar bu kaset olayının arkasında olanlardır. Onlar kim mi? Artık onu da siz bulun?
Bu kaset işlerini düzenleyenler ve servis edenler sadece mevcut siyasetçilerin değil, ülkenin ileriye doğru yönetiminde görev alacakların da günlük hayatının arşivlendiğine dair kamuoyunda ve basında açıklamalar var! Amaç ne? CIA metoduyla gelecekte siyaseti kontrol etmek!
‘KASET ŞÜPHESİ OLAN VARSA İSTİFA ETSİN’
Daha önce iki genel başkan yardımcısı istifa etmek zorunda kalan MHP’de bu defa parti üst düzey yöneticisi ve İstanbul Milletvekili adayının özel görüntüleri internete düştü. Daha doğrusu düşürüldü! Genel Başkan Devlet Bahçeli ilk kaset skandalının ardından “Kaset şüphesi olan varsa istifa etsin” çağrısını tüm teşkilata yapmış, MHP Genel Başkan Yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu’nun istifalarını almıştı.
KASET GÖRÜNTÜLERİ ABD'DEN YAYINLANIYOR
İlk görüntülerde olduğu gibi, son yeni kaset görüntülerinin de internet ortamına ABD üzerinden aktarıldığı öne sürülüyor. İlk kaset görüntülerinin ardından, MHP’liler hakkında 8 kaset daha bulunduğu öne sürülmüştü. Bahçeli, seçim öncesinde MHP’yi saf dışı bırakmak isteyen güç odaklarının bel altından vurduğunu belirtmiş ve kasetin kimler tarafından piyasaya sürüldüğünün ortaya çıkarılması için AKP hükümeti ve savcılığı göreve çağırmıştı.
“Mikrobun başı AKP” diyen Bahçeli, Türk siyasetinin kaseti sızdıran “kalleş eller” tarafından dizayn edilmeye çalışıldığını belirtmiş, bunun Türkiye’nin karşılaştığı en ciddi siyasi travma olduğunu söylemişti.
‘SORUMLULUĞUM AİLE FERTLERİNE KARŞIDIR’
İkinci kaset vakasıyla, özel hayatına ilişkin görüntüleri internete düşen MHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez, şu açıklamayı yapmışt: "Özelimde yaşadıklarımda başkalarına verilen bir zarar söz konusu olmadığı gibi, hiçbir kişinin ya da kurumun merakını ve ilgisini gerektirecek kamusal bir yönü de yok. Buradaki sorumluluğum sadece aile fertlerine karşıdır. Aile hayatı hukukiliğini sürdürmeye devam ediyor olsa da bazı zamanlarda fiili varlığından bahsetmek mümkün olmuyor. Bilinmelidir ki, keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner."
CAN DÜNDAR İNÖNÜ’NÜN TAVRINI ÖRNEK GÖSTERDİ
Gazeteci Can Dündar, 10 Mayıs 2011 tarihli yazısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "kaset" tartışmalarında takındığı tavrı eleştirerek, Erdoğan'a eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün tavrını örnek gösterdi.
Dündar yazısında "kaset siyaseti" ve Erdoğan'ın bu konuyu seçim meydanlarında kullanmasını tarihi bir örnekle eleştirdi. "Darbecinin Dili" başlıklı yazısında Menderes'in sevgilisiyle ilgili fotoğraflara İsmet İnönü'nün takındığı tavrı hatırlattı. Dündar’ın yazısından kısa bir alıntı yapmak istiyorum:
"Menderes'in Başbakan ve de evli olduğu dönemde bir (kaç) sevgilisi vardı. CHP'ye yakın bir gazetenin foto muhabiri Başbakan'ın sevgilisinin evine girmiş ve Menderes'in ona sevgi sözcükleriyle imzaladığı fotoğrafı görüntülemişti. 'Gayrimeşru aşk', belgeliydi artık. Dönemin 'kaset'i muhalefetin elindeydi. Menderes, durumu öğrenince 'Ahlaksızlık bu... Özel hayata girmek neymiş, göstereceğim onlara' diye gürlemişti. Ama muhalefetteki CHP'nin lideri İsmet İnönü, fotoğraf önüne getirilince 'Ne özeli, kendi eşiyle değil ki' demedi. CHP örgütü, fotoğrafı Anadolu'ya dağıtıp 'Beline hâkim olamayan Başbakan'ı teşhir etmeyi önerdiğinde 'Bu fotoğrafı ortadan kaldırın, bir daha da görmeyeyim' diye tersledi onları. Konu kapandı."
BAHÇELİ: AŞAĞILIK RÖNTGENCİLERİ DEŞİFRE ET
MHP lideri Bahçeli’nin ‘kaset’ olayıyla ilgili çağrısı ve isim vererek ortaya koyduğu sorular, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı harekete geçirdi, konuyla ilgili inceleme başlatıldı. İncelemenin Özel Yetkili Savcı Ali Haydar tarafından yürütüldüğü öğrenildi. Bahçeli, partisine yönelik kaset komploları konusunda sert açıklamalarda bulunmuştu. Bahçeli, şunları söylemişti:
“İnternette her türlü zehiri kusanlarla AKP arasındaki ilişki son derece manidardır. Buradan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sormak ve cevapları beklediğimizi belirtmek istiyorum. İbrahim Faruk Bayındır kim? Bu şahıs Küçükçekmece Belediyesi’nde AKP Meclis Üyeliği yapmış mıdır? Arkasından istifa ederek, İstanbul 3. Bölgeden milletvekili adaylığına müracaat etmiş midir? Sayın Başbakan bunları açıkla. Odalara kamera koydurup özel hayatları gözetleyen aşağılık röntgencileri sen de deşifre et ve bize yönelik oyunları tezgâhlayanları ortaya çıkar!”