Pek çoğunuzun, 'Hayatım boyunca asla vazgeçemem' dediği bir şeydir, 'Diyet yapmak'. Özellikle de biz kadınların… Kimileri harfiyen uyar diyet kurallarına, kimileri çabuk vazgeçer, pes eder, uyum sağlayamaz nedense bir türlü....
Pek çoğunuzun, 'Hayatım boyunca asla vazgeçemem' dediği bir şeydir, 'Diyet yapmak'. Özellikle de biz kadınların… Kimileri harfiyen uyar diyet kurallarına, kimileri çabuk vazgeçer, pes eder, uyum sağlayamaz nedense bir türlü. Bundan dolayı da sürekli gergin, mutsuz ve de tedirgin olur.
DİYET YAPMANIN / YAPAMAMANIN PSİKOLOJİK ETKİLERİ
Toplumsal olarak kendilerini büyük bir baskı altında hisseden bireyler, bir süre sonra soluğu diyetisyenlerin yanında almaktadırlar. Pek çok kadın, bu toplumsal baskının üzerlerinde yarattığı gerginlikle kendilerini zayıflamak zorunda hissettiklerinden dolayı sosyal ortamlarda rahatça yemek yiyemiyor dahası sosyal ortamlardan kaçar hale geliyorlar. Bir başka kadın profili de diyet yapmayı hayatının olmazsa olmazları arasında kabul etmesine rağmen bir türlü diyete başlayamayan ya da başlasa da devamlı yarıda bırakan tiptir. Aslına bakarsanız; gerçekleşmesini istediğiniz bir şeyi kafanızda problem haline getirdiğiniz sürece gerçekleştirmeniz o kadar güç olur. Bunun yanı sıra kilo vermekle ilgili insanların kafasında oluşan gerçekçi olmayan “kilo verince hayatın değişeceği” inancı da diyete başlamayı zorlaştırmaktadır. Sanki kişi kilo verdiği zaman tüm hayatı değişecek, ödemesi gereken faturaları ödemek zorunda kalmayacak, eşi veya sevgilisi bir anda değişip tam da istediği gibi olacak, çocukları ile hiçbir sorun yaşamayacak, kısacası hayatında hiçbir derdi tasası kalmayacak sanıyor. Oysaki tartıda eksilen birkaç sayının böyle mucizevî etkileri yok ve kilo vermeye yüklenen bu gerçeklikten uzak anlam da kişinin kilo verme olayını daha da büyütüp bir türlü sonunu getirememesine neden oluyor.
YEME BAĞIMLILIĞINI HAFİFE ALMAYIN
Diyet yapmayı zorlaştıran faktörlerden bir tanesi de yeme bağımlılığıdır. Alkol ve madde gibi bazı yiyecekler de kişide bağımlılık yaratabiliyor. Son zamanlarda sıkça yapılan araştırmalar, bunu kanıtlar niteliktedir. Özellikle şeker, yağ ve tuz içeren besinlerin beyindeki haz bölgesini uyararak bağımlılık yaratabileceği istatistiksel sonuçlarla kanıtlanmıştır. Bir yiyeceğe bağımlı olan kişi veya kişiler, o yiyeceği tok dahi olsalar bol miktarda tüketebilirler, daha önce yetindikleri miktarlar artık yeterli gelmediği için zamanla daha fazla yeme ihtiyacı hissedebilirler ve o yiyeceği yemedikleri ya da yiyemedikleri zaman; çabuk sinirlenebilir kendilerini kaygılı hissedebilirler.
BAĞIMLILIK YARATAN YİYECEKLERE DİKKAT!
Genellikle cips, peynir, çikolata, tatlı çeşitleri ve kafein içeren içecekler, kişide en çok bağımlılık yaratan yiyeceklerdir. Kişiler, sadece bir tür yiyeceğe bağlı olmak yerine yemek yemenin kendisine de bağımlı olabilir. Diğer bir deyişle, kişinin ne yediğinden ziyade o yemeğe kendisini çeken gücün farkında olmasıdır, önemli olan. Yeme bağımlısı kişiler; genellikle canları sıkkınken, mutsuzken, üzüntülüyken ve herhangi bir olumsuz duygunun etkisi altındayken yemek yemek, kişinin o durumla baş etmesindeki tek yol haline gelir. Kişi, olumsuz duygunun etkisi altındayken yemeğe sarıldığı için diyet yapamaz, diyet yapamadığı için pişmanlık duyar ve bu pişmanlık kişiyi daha çok yeme davranışına sürükler. Dolayısıyla kişinin üzerindeki diyet yapma baskısı onun yemeğe olan bağımlılığını daha da artırır. Bu durumda yapmanız gereken tek şey, profesyonel destek almaktan başka bir şey değildir. 'Beni, benden iyi kimse tanıyamaz, bilemez' diyor olabilirsiniz. Haklısınız, kişiyi kendinden iyi kimse çok iyi bilemez, tanıyamaz; lakin siz yine de ötelemeyin, ertelemeyin ve bir uzmana giderek sıkıntılarınızı, şikâyetlerinizi dile getirin.
Gününüz güzel geçsin; sağlıklı, sıhhatli huzurlu, mutlu, ultra pozitif ve bol keyifli günler!