BİR önceki yazımda, nerede iki kişi bir araya gelse, konunun hemen dönüp dolaşıp Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu'na geliverdiğini yazmıştım. Yazının sonuna da, son günlerde siyasi kulislerin gündeminde şu üç maddenin olduğunu...

BİR önceki yazımda, nerede iki kişi bir araya gelse, konunun hemen dönüp dolaşıp Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’na geliverdiğini yazmıştım.
Yazının sonuna da, son günlerde siyasi kulislerin gündeminde şu üç maddenin olduğunu ve konuşulduğunu eklemiştim.
1) 29 Mart’ta, “AKP kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” dedikleri varsayılan seçmen kitlesinin blok oyu bu seçimde nereye kayacak?
2) Sipahioğlu artık AK Partili olduğu için bu seçmen kitlesi oyunu hangi adaya ve partiye verecek?
3) Son günlerde çok sık buluşmaya başlayan, fısır fısır, gizli gizli bir şeyler konuşan CHP ile MHP ilçe başkanlarının bu ilginç yakınlaşması, 2014 öncesi gizli bir ittifakın habercisi midir?
Şimdi sizlerle, aslında bilinen ancak pek de ulu orta konuşulmayan birkaç iddiadan söz etmek istiyorum.
Baştan hatırlatayım, bunlar, adı üstünde birer iddia.
Sizi biraz geçmişe, 2004 yerel seçimlerinden birkaç ay öncesine götüreceğim.
2004 yerel seçimlerine “ikinci kez” başkan adayı olarak giren dönemin ANAP’lı adayı Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nun o günlere karşısındaki en güçlü rakibi, 2002’de tek başına iktidara gelen AK Parti’ydi.
O dönem ve maalesef hala konuşulan bir iddiaya göre, AK Parti’nin güçlü bir aday çıkarması halinde seçimi kaybedeceğini sezen Sipahioğlu, Alanya Belediyesi’ne de iş yapan dönemin AK Parti İlçe Başkanı olan Harita Mühendisi Ali Taşar’ın da desteğiyle (!) seçimlerde ikinci kez galip geldi.
Elbette bu iddia, o dönem hem CHP ve MHP, hem de AK Parti içerisinde çok sık gündeme geldi, pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi.
İddianın detayları şu yöndeydi.
AK Parti’nin, Sipahioğlu’nun karşısına rakip olarak çıkardığı başkan adayı Fahri Yiğit, Alanya kültürü için bugüne dek yaptığı çalışmalarla halk nazarında büyük takdir topluyordu. Ancak cılız siyasi geçmişinin ve kamuoyu belleğinde edindiği yerinin asla seçilemeyecek pozisyonda olduğu, bu nedenle AK Parti İlçe Başkanı Ali Taşar’ın, Yiğit’i Sipahioğlu’nun karşısına aday olarak çıkararak Alanya Belediye Başkanlığı’nı Sipahioğlu’na hediye ettiği konuşuldu, halen de buna benzer konular açıldığında bu mevzu ve bu iddia yeniden gündeme geliyor.
Gelelim 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesine.
2004’te karşısına çıkan AK Parti adayı Fahri Yiğit’i, aldığı yüksek oy oranıyla kolayca geçen Sipahioğlu’nun, 2009 yerel seçimleri öncesi AK Parti’nin Alanya Belediye Başkan Adayı Kerim Kılınç karşısında zorlanacağını hesap ederek, CHP ve MHP ile gizli bir ittifak yaptığı iddiaları, o dönem siyasi kulislerde günlerce konuşuldu, halen de konuşuluyor.
İddiaya göre, 2007 genel seçimlerinde yeniden tek başına iktidar olan AK Parti ve dolayısıyla adayı karşısında şansının zayıf olduğunu gören Sipahioğlu, yakın dostu olan dönemin CHP İlçe Başkanı Mevlüt Güven ve MHP Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’dan yardım istedi.
İddiaya göre, AK Parti’nin seçimi kazanması halinde Alanya’daki pek çok dengenin bozulacağını öngören Sipahioğlu, CHP İlçe Başkanı Mevlüt Güven’den, karşısına, tıpkı 2004 yerel seçimlerinde AK Parti’nin yaptığı gibi (!) zayıf bir aday çıkarmasını istedi.
Sipahioğlu’nun böylece, CHP seçmeni üzerinde, “Adayımız zayıf. AK Parti kazanmasın, bu yüzden oyumuzu Sipahioğlu’na verelim” etkisi yaratmak istediği de o günlerde siyasi kulislerde günlerce konuşuldu, halen de konuşuluyor.
Sipahioğlu’nun, seçilmesi için 2007 Genel Seçimleri’nde tam destek verdiği iddia edilen dönemin MHP Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’dan ise, karşısına MHP’nin Alanya Belediye Başkan Adayı olarak çıkan Osman Doğan’a müdahale etmemesini istediği de günlerce konuşuldu.
Sipahioğlu’nun böylece, MHP tabanında, “Oyumuzu Doğan’a, yani MHP’ye verelim” etkisi yaratarak MHP’nin oylarının bölünmemesini sağladığı bile iddia edildi.
Bu iddiaları bir kenara koyarsak, sonuç olarak 29 Mart’ın galibi, güçlü AK Parti’nin adayı, dönemin favori ismi Kerim Kılınç yerine yine Sipahioğlu oldu.
Başta da söylediğim gibi, yukarıda yazanların hepsi birer iddiadan ibaret.
Peki, bu seçimde durum nasıl olacak?
“AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” dedikleri varsayılan seçmen kitlesinin blok oyu 2014 seçimlerinde nereye kayacak?
Burnuma, CHP ile MHP’nin önümüzdeki yerel seçimde, tıpkı 2009’da Sipahioğlu’nun yaptığı iddia edilen gizli bir ittifak gibi, gizli bir birleşme yapacakları kokuları geliyor.
Neden mi böyle düşünüyorum?
Çünkü…
2004 ve 2009’da iki yerel seçime giren, fakat ülke genelinde tek başlarına iktidar olmalarına rağmen Alanya merkezde seçimi iki kez kazanamayan AK Parti, bu kez ne pahasına olursa olsun seçimi almak için bütün dinamiklerini ortaya koyacaktır.
Çünkü…
Halihazırda, ne CHP’nin ne de MHP’nin “AK Parti’ye karşı seçim kazanacak güçte” bir adayı ortalarda gözükmemektedir.
Çünkü…
Bugünlerde, CHP ve MHP’nin aday göstermeyi düşündükleri iddia edilen isimleri, AK Parti karşısında seçimi alacak güçte değildir. İsimleri CHP ve MHP’nin muhtemel adayları arasında geçen aktif ya da pasif siyasetçilerin adaylıkları, AK Parti’ye karşı “Buyurun, Alanya Belediyesi bu kez sizin olsun” jestinden öteye geçmeyecektir.
Bu nedenle…
Eğer burnum yanlış koku almıyorsa…
2014 yerel seçimleri öncesi CHP ile MHP Alanya merkez için ittifak yapacaklar gibi görünüyor.
Peki, hangi partinin adayı ön planda olacak, hangisininki pasif durumda kalıp “tavşan atlet” konumuna düşecek?
Eğer iddia edildiği gibi, böyle bir ittifak olasılığı söz konusu ise, kişisel fikrim şudur.
Kimi aday gösterirse göstersin, şu an ülke çapındaki siyasi konjonktür nedeniyle MHP’den ziyade CHP’nin adayı hep bir adım önde olacaktır.
Elbette bu isim, hem AK Parti’nin hem şu anki siyasi gücüyle yarışabilecek, hem de isimleri 2014’te aday gösterilecekler arasında geçen AK Parti’nin muhtemel adaylarıyla yarışacak nefese sahip olmalıdır.
İyi eğitimli, Alanya’nın dinamiklerini iyi bilen, tepeden inme değil, aksine siyaseti teşkilatçılıktan kapmış, belediyeye yabancı olmayan, mümkünse bir değil birkaç yabancı dili olan, ismi hiçbir şaibeye bulaşmamış, turizmci kimliği ön planda bir aday, hem CHP’nin kendi hazır blok oyları hem de “AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” dedikleri varsayılan seçmen kitlesinin oyuyla seçimin mutlak galibi olacaktır.
“Dayatmak” gibi olmasın ama şu an aktif siyasete ara vermiş ve bu şablona “cuk” diye oturan bir iki isim biliyorum.
Bakalım önümüzdeki süreçte bu isimler sıcak siyasete yeniden girmeleri için nasıl ikna edilecek?
Ya da soruyu şöyle soralım.
Şimdilik siyaseten inzivaya çekilmiş bu isimler yeniden siyaset arenasına çekilmezse, MHP ile CHP’liler AKP’nin gücünü nasıl kıracak?
Bekleyip görelim.