GENELDE Türk solcuları teoriğe yönelip, felsefeye ağırlık verirlerken, Türk sağı özellikle merkez sağ ekonomiye yöneldi. Özal liderliğindeki ANAP, Türkiye'nin ciddi reformlarına imza atarken, rahmetlinin dünyayı, özel sektörü ve...

GENELDE

Türk solcuları teoriğe yönelip, felsefeye ağırlık verirlerken, Türk sağı özellikle merkez sağ ekonomiye yöneldi.Özal liderliğindeki ANAP, Türkiye’nin ciddi reformlarına imza atarken, rahmetlinin dünyayı, özel sektörü ve devleti çok iyi bilmesiyle, laf ve slogan üretme yerine, iş üretme becerisini göstermesiyle, Türkiye bir sürü ilkleri gerçekleştirdi.Eğer dünlerde ve de bugün çok ciddi yatırımlara imza atılabiliyorsa, bunun mimarının rahmetli Özal olduğunu bilmeliyiz.Devlet tarafından, ciddi yatırımların yapılabilmesi için büyük sermaye birikimine ihtiyaç var.Devletimiz hiçbir dönemde böylesine büyük sermaye birikimine sahip olmadığı için, bir türlü büyük yatırımlar yapılamıyor, yapılmaya çalışılanlar da, ya yarıda kalıyor, ya da yıllarca devam ediyordu.Özal “Yap işlet devret” Modeliyle Türkiye’nin önünü açtı.Özel sektörün ekonomik gücünü yatırıma dönüştürdü.Türkiye’nin koalisyonlar dönemleri krizlerle geçerken, siyasi istikrarın sağlandığı, bir partinin tek başına iktidarları dönemlerinde Türkiye az ya da çok hep gelişip kalkınmıştır.CHP bu süreçlerde, ekonomi ağırlıklı yaratıcı politikalar üretme yerine, hep mevcudu eleştirmekle, laiklik ve cumhuriyet, Atatürk üzerinden siyaset yapmaya çalıştı.Hep geçmişe öykündü.Son yıllarda da, kara çarşafa bile CHP rozeti takma saçmalığını sergilerken, türban ve imam hatipler konusunda bile AK Parti çizgisine taşınırken, laiklik ilkesinden bile ödün verme saçmalığına yöneldi.CHP geçmişte Doğu ve Güneydoğu’dan yani Kürt seçmenden büyük oranda oy alıyordu.Bu oy büyük ölçüde kaybedildi.CHP’yi her koşulda destekleyen tek kitle Alevilerle, ülkenin elit tuzu kuru kesimiyle, anadan babadan gelme CHP geleneğine sahip vatandaşlarla, din temelli bir rejim kaygısıyla hareket eden kimi çağdaş beyinler.CHP, sürekli AK Parti ve Erdoğan karşıtlığına dayalı politikalar üretmekle meşgulken, basında, bürokraside, AK Parti karşıtı olan kimi şovmenler CHP’ye transfer edilirken, parti içindeki beyinleri büyük ölçüde ihmal etmekle meşgul.Tabanından gelerek partinin kendi iç dinamikleri içinde yetişmeden dışarıdan partiye yamanan ya da katılanların, parti geleneğine ve disiplinine hiyerarşik düzenine ayak uyduramamaları nedeniyle, sürekli partinin üst yönetimleri değişip durmakta.Sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde, CHP’deki Grup Başkan vekilleriyle parti üst yönetimlerinde yer alanlara bir bakın.Bu tür çok önemli görevlerde, uzun süre kalan bir tek Allah’ın kulu var mı?Bugün seçim sonuçlarını bahane ederek Genel Başkanlığa soyunanlara bir bakın.Örneğin Mustafa Balbay, Ümit Oran ve Muharrem İnce’den hangisi bu partiyi ileriye taşıyabilecek bir güveni veriyor?Bence Kemal Kılıçdaroğlu bunlardan çok daha iyi.CHP bir an önce tabandan tavana doğru yeniden yapılanmalı.CHP’nin Alanya’daki serüvenini şöyle objektif bir gözle izleyerek bir değerlendirme yaparsanız, CHP’nin neden iktidara yürüyemediğini anlarsınız!