İSTANBUL'U fethiyle bir çağı kapatıp yeni bir çağ başlatan Fatih Sultan Mehmet, 1453'te İstanbul'u fethetmeyi kafasına koyunca, ordusuyla Bizans'ın kapılarına dayanır. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in (SAV)...

İSTANBUL'U

fethiyle bir çağı kapatıp yeni bir çağ başlatan Fatih Sultan Mehmet, 1453'te İstanbul'u fethetmeyi kafasına koyunca, ordusuyla Bizans'ın kapılarına dayanır.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in (SAV) Hadis-i Şeriflerinde ifade ettiği, “Konstantiniyye elbet fetih olunacaktır. Onu fetheden kumandan, ne güzel kumandan, fetheden asker ne güzel askerdir” sözlerinin artık vücut bulmasına az bir süre kalmıştır.

Fatih'in Şahi Topları'nı döktürmeye başladığı, bu seferin öncekilerden daha kararlı olduğu bilgisi ulaştırılır Bizans Sarayı'na.

Ancak daha önce pek çok Osmanlı padişahının teşebbüste bulunup başarısız olmasından cesaret alan Bizans Sarayı bu bilgiyi önemsemez, çünkü o sırada çok daha önemli (!) bir meseleleri vardır.

Rivayet odur ki...

Saray ve din adamları, meleklerin erkek mi yoksa dişi mi olduğunu tartışmakta, halkın da katıldığı bu tartışmalar hiçbir sonuç alınamadan her gün yenilenmektedir.

Sonuç?

Hadisi Şeriflerde müjdelenen Fatih, vurdumduymaz Bizans'ın da yardımlarıyla (!) İstanbul'u 1453'te fethetti, Bizans ise tarihe gömüldü.

Günümüzde Türkiye'nin ve dolayısıyla Alanya'nın durumunu da buna benzetenlerin sayısı giderek artıyor ne yazık ki.

Yanı başımızda savaş tamtamları çoktan çalmaya başladı, her gün şehit haberleri geliyor, turizmin geleceği karanlık gözüküyor, (vatandaşın geri nasıl ödeyeceği meçhul) kredi muslukları sonuna kadar açılıyor ama ekonomi dibe doğru çöküyor, buna mukabil gerek Türkiye genelinde gerekse Alanya'da nelerle uğraşıyoruz, gündemimiz hangi boş işlerle meşgul, varın gerisini siz hesap edin.

Bu mecradan koca ülkeye seslenemem ama Alanya'daki "siyah deri kaplama koltuk sahibi" kıymetli büyüklerime naçizane önerim, bırakın kavgayı dövüşü, boş beleş ağız münakaşalarını ve kayıkçı kavgasını, 2016 turizm sezonunda Alanya'yı neler bekliyor, hangi sektörler için kuyunun dibi gözüküyor, kim hangi tedbirleri almalı, bu ve benzer konularda bir vizyon, bir projeksiyon koyun önümüze, biz de o koltukları neden işgal ettiğinizi sorgulamayalım, boşa vakit kaybetmeyelim.

Hiçbir şey yapamıyorsanız da...

En azından gölge etmeyin, başka ihsan istemez.

***

(DİP NOT: Dün arşivi karıştırırken buldum, bu köşe yazısını 2016'nın 14 Şubat'ında, yani bundan tam bir yıl önce bugün yazıp yine bu sütunlarda sizlerle paylaşmışım. Var mı değişen bir şey? Var mı 2017 turizm sezonunu, otelciyi, esnafı, vatandaşı kurtaracak herhangi bir formül üreten bir makam? Yorum ve takdir kıymetli okuyucuların ve değerli Alanya halkınındır, arz ederim.)