AKP'nin Büyükşehir Yasası'nın ayrıntıları netleşmeye başladı. Yeni modelde sayıları 29'a çıkacak Büyükşehirlerin sınırı, il sınırı olacak. Beldeler mahalleye dönüşecek. İlçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta...
AKP’nin Büyükşehir Yasası’nın ayrıntıları netleşmeye başladı. Yeni modelde sayıları 29’a çıkacak Büyükşehirlerin sınırı, il sınırı olacak. Beldeler mahalleye dönüşecek. İlçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta gibi yetkiler ise ’süper yetkili başkan’ olan Büyükşehir Belediye Başkanına geçecek. Yetkilerini Büyükşehire kaptıran ilçe belediyelerine ise geriye ’mezarlık, mezbaha, hal, köylere ulaşım’ gibi görevler kalacak. İlin sınırları içinde başkanın izni olmadan çivi bile çakılamayacak. Ayrıca tüm bu gelişmeler sonucunda başkanların seçim sistemi de değişiyor.AKP’nin Büyükşehirlerle ilgili hazırlığı, eyalet sistemine geçiş olarak değerlendiriliyor. Üstünde çalışılan Yeni anayasa içine başkanlık ve eyalet sistemini de adapte etme gayretindeki AKP, başkanlık sistemini kamuoyunda tartışmaya açarken eyalet sistemini seslendiremiyor. Ancak yeni Büyükşehir Yasası ile yetkilerin başkanda toplanmasının, eyalet sisteminin ilk adımı olacağı öne sürülüyor.BÜYÜKŞEHİR YASASI’NIN GETİRDİĞİ TEMEL DEĞİŞİKLİKLERAKP’nin üzerinde çalıştığı Büyükşehir Yasası’nda sona gelindi. Gelen bilgilere göre yasanın getirdiği temel değişiklikler şöyle:Şu anda mevcut olarak 16 Büyükşehir bulunuyor. Bunlara 2012 verilerine göre nüfusu 750 bini aşan 13 il ilave edilerek Büyükşehir kapsamına alınacak. Yasa çıktığında Başkan, ilin bütününden sorumlu ve yetkili olacak. Bu illerin bütün seçmenleri Büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde oy kullanacak.Büyükşehir belediyeleri ‘imar bütünlüğü’ gerekçesiyle bütün imar hareketlerinde tek yetkili oluyor. Büyükşehir’in onayı olmadan imar düzenlemeleri yapılamayacak. İmarla beraber planlama, altyapı, ulaşım koordinasyonundan Büyükşehir sorumlu olacak. İlçe belediyelerinin itfaiye ve zabıta hizmeti de Büyükşehir tarafından karşılanacak.29 Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalan beldeler kapatılarak mahalleye dönüştürülecek. Beldelerde artık muhtarlık seçimleri olacak. Büyükşehir belediyeleri, özel idarelerin yürüttüğü kırsal altyapı hizmetlerini de devralacak. Bu hizmetler Büyükşehir veya bağlı kuruluşlarına bırakılacak.Yetkilerini büyük oranda kaptıracak olan ilçe belediye başkanlarına kalan yetkiler ise şöyle: Mezarlık tesis etmek ve işletmek, yolcu-yük terminali yapmak, köy-ilçe arası otobüs işletmek, mezbaha kurmak. TİD: KAMU HİZMETLERİNİN AKSAMASI SÖZ KONUSUTürkiye genelinden vali ve kaymakamların üyesi olduğu Türkiye İdareciler Derneği, geçtiğimiz Haziran ayında Büyükşehir Yasası'na ilişkin çarpıcı bir rapor hazırladı. Alanya'yı da yakından ilgilendiren raporda, yasanın olumsuz yönleri gözler önüne serildi. Raporda, "Büyükşehir belediye başkanıyla, hükümetin farklı siyasal partilerden olması durumunda il genelinde kamu hizmetlerinin aksaması söz konusu, karar mekanizmalarına vatandaşın katılımı söz konusu olmayacaktır" denildi.— Büyükşehir Belediyeleri kurulmasıyla birlikte, 16 bin köyün tüzel kişiliğine son verilip mahalleye dönüştürülmektedir. İl genelindeki tüm belde belediyeleri ile köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mevcut ilçelerde ilçe belediyesine, yeni kurulan beldelerde ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmaktadır.— Büyükşehirler sınırlarının il sınırını kapsayacak şekilde genişletilmesi il idaresi sisteminin ortadan kaldırılmasının yolunu açacaktır. İl idaresi sisteminin aşındırılması taşrada “devletin tarafsızlığını ve hukukun üstünlüğünü” uygulayacak makamların zayıflamasına ve zaman içerisinde ortadan kalkmasına yol açacaktır.— İl idaresi sistemin aşınması kamu düzeninin sağlanmasında güçlüklere sebebiyet verecektir. Halbuki İl İdaresi sistemi yerel demokrasinin sağlıklı işlemesinin en büyük teminatıdır. Yerel yönetim düzeyinde ortaya çıkan bu yapılanma bölgesel “otonomiyi” gündeme getirecektir. Bu sistem demokratik bakımdan sakıncalar barındırmaktadır. Vatandaşın seçilmiş kişilere yakınlığı ortadan kalkacaktır.VATANDAŞIN KATILIMI OLMAYACAK— Karar mekanizmalarına vatandaşın katılımı söz konusu olmayacaktır. Yeni kurulacak Büyükşehirlerin hiçbirinde koordinasyon gerektirecek hizmet bütünlüğünün fiziki koşulları bulunmamaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi belediyecilik anlayışı geniş kırsal alanlara hizmet vermeye uygun değildir.— Mevcut büyükşehir belediyelerinde imar uygulamaları alanında yaşanan sorunlar, gecekondulaşmanın bir türlü çözülememiş olması, sürüp giden yolsuzluk ve yozlaşma eğilimleri, şehir rantının vergilendirilememesi bu alandaki beklentinin boşa çıkabileceği kanaatini pekiştirmektedir.— İl sınırları ile örtüşen Büyükşehirlerde güçlü belediye başkanlığı yapısı ile birleşince politik olarak karşı konulamaz güç odakları oluşacaktır. Bu birimlerin görev alanlarının il sınırlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi etkinli ve verimlilik açısından yeni sorunları ortaya çıkacaktır.— Bu birimlerin birçok alanda görev üstlenmesi, merkezden yönetim-yerinden yönetim ilkesiyle getirilen dengeyi sarsacak, yerinden yönetim ilkesi hem “yerel yönetimler”, hem de bu birimler içinde yer alan belediyeler lehine bozulacaktır. Anayasanın “Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını” ifadesinde yer alan “il” “belediye” ve “köy”, halklarının iç içe girmesine meydan verecektir.— Belediye halkının görevini üstlenen birimlerin Anayasa’ya aykırı olarak “il” ve “köy” halkının görevini üstlenen idarelerin görev ve yetkilerine el atması anlamına gelecektir. “Mahallî müşterek ihtiyaçları” karşılamak üzere kurulmuş kamu tüzel kişileri olan yerel yönetimlerin güçlenmesi il idare sisteminde ortaya çıkacak bu boşluğu dolduramayacaktır. Yerel yönetimlerin devleti temsil etme gibi bir görev ve kaygıları yoktur. BÖLGESEL FARKLILIKLAR ORTADAN KALDIRILMAKTADIR— Bu durum, federal yapı, otonomi, özerklik gibi tartışmaları beraberinde getirecektir. Taşrada devlet otoritesinin kaybolması, tartışmaları daha da alevlendirecektir. Büyükşehir sınırlarının il sınırını kapsayacak şekilde genişletilmesi yerelleşme eğilimleriyle tezatlık oluşturmaktadır. Bu uygulama “subsidiarite” ilkesine, yani ihtiyaçların en yakın yönetim birimleri tarafından karşılanması ilkesine de aykırıdır. Subsidiarite ilkesinin fonksiyonlarından söz edilirken özellikle bölgesel farklılıkların ve çeşitliliğin korunmasına hizmet edecek bir ilke olarak ele alınmıştır. Ancak bu yasa tasarısı açıkça bölgesel farklılıkların ve çeşitliliğin korunmasını ortadan kaldırmaktadır. Yaklaşık 16 bin köy tüzel kişiliği ortadan kaldırılmakta ve mahalleye dönüştürülmektedir. Mahallelerin tüzel kişiliği ve kendi başlarına karar alma ve uygulama olanakları bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği kaldırılan bu köylerin bir çoğu farklı kültürel kimlik ve yapı barındırmaktadır.PAZARTESİ: KARAR MEKANİZMALARI