40 yıldır futbolun hep içinde oldum. 1985 yılında başlayan profesyonel hayatımızda 30 yıl alt liglerde mücadele ettik. Bu süreç zarfından yüzlerce hoca ve futbolcu ile çalıştık. Alanyaspor ile yolları ayrıldıktan sonra gittiği takımlarda bize karşı aşırı hırslanan hoca ve oyunculara da çok şahit olduk. Bunların yüzde 90'ı kindarlıktan değil, kendini ispat etmek için yaptıklarına şahit olduk. Yüzde 10'luk kesimde ise her yerde olduğu gibi art niyetli olduğunu eskiler iyi bilir ki, bunu çok gördük.
***
Süper Lig'de en üst seviyede futbol mücadelesine başladıktan sonra bize karşı istekli oynayan oyuncuları daha çok görmeye başladık. Bunlar futbolun içinde olur diyerek hiçbirine art niyet beslemedik ama Adem Büyük ve Ömer Ali Şahiner'i anlamak mümkün değil. Adem her Alanyaspor maçında agresif hareketler içine girip, ortamı germek için oyuncularımızla diyaloglarda bulunarak her zaman provakatörlük yapıyor. Şimdiki konumuz Ömer Efendi olduğu için Adem'i bir başka zaman değerlendirelim.
***
Ömer Ali Şahiner'i tanımıyorum, futbol dışındaki hayatında nasıl birisi bilemem ama 'futbol ahlakı' olmayan bir oyuncudur. Bir zamanlar Alanyaspor ile Konyaspor taraftarlarının aralarının hiç yoktan bozulmasına da birinci derecede sebep olan bir oyuncudur. Her zaman maçlarda ortamı germek için, taraftarı kendine küfür ettirmek için çalışmıştır. Bir oyuncu yüzünden geçmişte yaşananlar halen dün gibi unutulmuyor.
***
Aynı oyuncu bu sefer de hafta sonu oynadığımız Başakşehir maçında ortaya çıktı. Atılıncaya kadar yine saldırı hareketleri ve oyuncularımızı kaosun içine çekme hamleleri oldu. Nihayetinde 41'inci dakikada gol attıktan sonra taraftarımıza dönerek önce 'sus' işareti, devamında ise o malum kol hareketi ve 42 yazan forma numarasını taraftara göstermesi, taraftarları ve spor severleri galeyana getirdi. Nihayetinde hakem de bunu atlamadı ve cezalandırdı.
***
Bir de olayın trajikomik tarafı var. Maç sonu Başakşehir Teknik Sorumlusu Erdinç Sözer, "Sus işareti kart gerektirir mi? Ayrıca oyuncu bize doğru yaptı" dedi. Bununla da kalmadılar; Başakşehir resmi sitesinden yapılan açıklamada "Psikolojide bir kural varmış, eğer gol sevincinde rakibi veya tribünleri tahrik etmeyip yine de sarı kart ile cezalandırılıyorsan bu, kişinin kendisiyle alakalı bir durum değilmiş" denildi. Buradan her zaman saygı duyduğum Göksel Gümüşdağ'a seslenmek istiyorum; sevgili Başkan, bu açıklamalarla bizim beynimizle mi oynamak istiyorsunuz. Kurallar açık ve net olmasına rağmen bu sizin camianıza yakışmıyor. İlk sarı kartı bileğe basmaktan, ikinci sarı kartı ise sportmenlik dışı hareketten aldı. Belki bunlarla günü kurtarırsınız ama bu açıklamalar sizi uzun vadede sevimsiz yapar.
***
Son olarak da şunu söyleyeceğim; Alanyaspor'da geçmişte yaşanan Maniatis örneğinde olduğu gibi, bizde bu tip oyuncular barındırılmıyor. Bizi yönetenler bir oyuncu getirirken sadece saha içine değil, futbolcunun her şeyini tarayarak getiriyorlar. 'Önce ahlak ve insan' diyerek kalitesini gösteren karar alıcılarımıza teşekkür ediyorum. İyi ki böyle bir camianın üyesiyim.