AİLE içindeki duygusal etkileşimin azalmasında birçok faktör etken olabilir. Bunların başında ebeveynlerden herhangi birinin kaybı, boşanma, ya da çocuklarına karşı ihmal ya da reddetme şeklinde takınılan tavırlar olabilir. Anne ve babaların...
AİLE
içindeki duygusal etkileşimin azalmasında birçok faktör etken olabilir. Bunların başında ebeveynlerden herhangi birinin kaybı, boşanma, ya da çocuklarına karşı ihmal ya da reddetme şeklinde takınılan tavırlar olabilir. Anne ve babaların çocukların gereksinimlerine yanıt vermemeleri, duygusal etkileşimi azaltan, yer yer ortadan kaldıran başka bir etkendir.
Duygusal etkileşimin azlığı sadece çocuğun duygusal dünyasını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda onun fizyolojik, zihinsel ve toplumsal gelişimini de olumsuz yönde etkiler.
Duygusal etkileşim eksikliği birçok alanda etkili olur. Bunlar şöyle sıralanabilir;
-Duygusal etkileşim azlığı, bir bebeğin büyüme ve gelişimini geciktirebilir.
-Oturmak, ayakta durmak gibi motor gelişim belirtilerinde gecikme görülebilir. Yemek yememek, yatağını ıslatmak gibi olumsuz belirtilere neden olabilir.
-Dil gelişimini geciktirebilir. Bazı konuşma bozuklukları görülebilir.
-Zihinsel gelişimi etkileyebilir. Dikkatin bir konuya toplanması konusunda uğranılan güçlük, çocuğun öğrenmesini ve akıl yürütmesini etkiler.
-Çocuğun diğer insanlarla başarılı ilişkiler kuramaması sonucu, sosyal gelişmede gecikme ve saldırganlık gibi olumsuz davranışlar görülebilir. Bunun sonucunda meydana gelen sosyal tepkiler, çocuğun kişiliğini etkiler ve içedönük, bencil bir kişilik oluşumuna yol açabilir.
Sayılan bu etkenlerin tam tersine olarak, anne babanın aşırı sevgisi, eşdeğerde olumsuz belirtiler doğuran, gelişimde gecikmelere neden olan bir başka etkendir. Aşırı ilgi ve düşkünlük, çocuğun yalnızca kendisiyle ilgilenmesine, yaşam savaşından kaçmasına ve onu koruyanlar olmadığında, kendini açıkta ve yalnız hissetmesine yol açar.
Çocuğun yaşamının başlangıcındaki anne baba eğitiminin rolü ve gelecekteki ruh sağlığı açısından taşıdığı hayati önem taşımaktadır. Ruh sağlığının temel taşlarından birisi de, bebeklik ve çocukluk döneminde, özellikle anne ile kurulacak sıcak sevgi ve yakın ilişkiler yer almaktadır.