ALANYA siyasetinden kimler geldi, kimler geçti, dün biraz hafızamı zorlayayım dedim, beynim yanacaktı. Daha bir kaç yıl öncesine dek 'şehrin en kudretli siyasetçileri” dediğimiz ağır ağabeylerin pek çoğu şimdi siyaseten inzivaya çekilmiş,...

ALANYA

siyasetinden kimler geldi, kimler geçti, dün biraz hafızamı zorlayayım dedim, beynim yanacaktı.

Daha bir kaç yıl öncesine dek “şehrin en kudretli siyasetçileri” dediğimiz ağır ağabeylerin pek çoğu şimdi siyaseten inzivaya çekilmiş, olanı biteni köşelerinden sessizce izliyorlar.

Tıpkı, buluğ çağına yetişmiş ergenlerin yaptığı toylukları tebessüm ederek izleyen, hayatı derin süzgeçlerden geçirmiş ak saçlı dedeler misali.

Gazetecilik tevellüdüm 1994’e dayanıyor, dolayısıyla aklım ancak 1995 yerel seçimlerine eriyor.

1995, 1999, 2004, 2009 ve 2014 yerel seçimlerine yetişebildim, dolayısıyla daha eskileri benden büyükler iyi bilir.

Misal, Alanya siyasetinin efsane ismi merhum Hayri Doğan’ın Oba Belediye Başkanlığı’ndan istifa edip 1991 Ara Genel Seçimleri’nde DYP’den Antalya Milletvekili seçilişine tanık olamadım.

Alanya siyasetinden kimler geldi, kimler geçti, bu şehir siyaseten kimleri öğüttü, kimleri yüceltti, isimlerini burada tek tek yazmaya kalksak ne hafızamız, ne de yerimiz kafi gelir.

Başta dedim ya!

Siyaset arenası bambaşka bir atmosfere sahiptir. Bugün varsındır, en kudretli adamsındır, yarın bir anda saman alevi gibi yok olup gitme ihtimalini hep cebinde taşıyarak çıkarsın sokağa.

Tıpkı, bir zamanlar Alanya’da “dediğim dedik, çaldığım düdük” diyenlerin bugün ya kendi istekleriyle, ya da metazori şekilde piyasadan çekilmeleri gibi.

Hele kendilerine siyasetin “13. kattan atma tekniği” uygulananların mecazen parçası bile yoktur günümüzde.

Nedir bu 13. kattan atma tekniği, kısaca bahsedeyim.

Misal, diyelim ki aynı partide görev yaptığınız, ileride size rakip olabilecek potansiyelde biri ya da birileri var.

Onu saf dışı etmenin, kulvar dışına çıkarmanın en basit ve kestirme yolu, asla didişmeyle sürtüşmeyle değil, başında sizin olduğunuz bir ekibin o kişiyi alıp yukarılara çıkarmasıyla olur.

Bir apartman düşünün.

Hasmınızın siyaseten canına kıymak istiyorsunuz ve onu yüksekten düşme sonucu yok etme peşindesiniz.

Birinci kata çıkarıp boşluğa bırakırsanız, ölmeyip sakat kalma, iyileşince sizden intikam alma olasılığı vardır.

Bu durum ikinci, üçüncü, hatta dördüncü beşinci kat için de geçerlidir.

O halde, en yüksek binayı/makamı bulursunuz, ona gaz verip, kendisini bulunmaz Hint kumaşı olduğuna inandırıp 13. kata çıkarırsınız, o “ne kadar da yükseğe çıktım” deyip kendince mutluluğun zirvesine çıkmış halde etrafı seyrederken, arkadan ufak bir dokunuş yaparak 13. kattan aşağı süzülüşünü büyük bir keyifle izlersiniz.

Neyse, bu mevzuyu başka bir gün derinleştirelim, bugünkü konumuz farklı.

Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından yeniden aday gösterildi.

Önce Adem Başkan’a, ardından ülkücü camiaya ve elbette Alanya’ya hayırlı uğurlu olsun.

Adem Başkan çalışıyor.

Geride kalan 4,5 yılda verdiği hizmetler, kendisinden önceki 15 yılda yapılanların neredeyse 3 katı.

Yüzü gülüyor.

Görev kapsamında olmadığı halde şehir merkezine de hizmet götürüyor, kırsala da.

MHP lideri arkasında, MHP İlçe Teşkilatı arkasında, ülkücü camia arkasında, Alanya halkının büyük çoğunluğu arkasında.

MHP’den başka aday adayı çıkmamasının en büyük sebebi işte bu gerçeklerdir.

Her ne kadar diğer partilerin adayları henüz arenaya inmemiş olsa da, Adem Başkan bugün itibariyle Alanya Belediyesi’ni kazanma potansiyeli en yüksek isimdir.

Gelelim Ak Parti’ye.

İlçe Başkanı Mustafa Toklu ile iyi bir rüzgar yakaladı, yelkenler dolu vaziyette hedefe doğru pupa yelken ilerliyor.

Ama Mustafa Toklu şu an ilçe başkanı.

Aday olabilecek mi, daha doğrusu aday gösterilecek mi, meçhul.

Teşkilat arkasında, milletvekilleri arkasında, Büyükşehir arkasında, en önemlisi, Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Mustafa sevdiğimiz, başarılı bir arkadaşımız. Bugüne dek ne görev verdiysek başarıyla yaptı, bundan sonra da yapacağına eminim” diyerek aslında aday olduğunun ipuçlarını geçen hafta Alanya’da katıldığı ‘Dünden Bugüne/Vefa Buluşması’nda vermişti.

Özetleyecek olursak...

Seçime 129 gün kala, henüz aday belli değilken, Ak Parti’nin farklı senaryolar ve farklı hesaplarla teşkilatın istemediği, seçimden seçime, Bakan’dan Bakan’a toplantı ve organizasyonlara katılan isimlere şans verme ihtimali, Ak Parti’deki kırılmayı başlatır, bu fay çatlağı 31 Mart’ta tsunamiye dahi yol açabilir.

Ak Parti’de bugün itibariyle Adem Başkan’ın karşısına çıkabilecek en donanımlı, proje üretebilecek, ekibi en sağlam ve en hazır isim mimar Mustafa Toklu’dur.

Farklı isim ve nostaljik aday hevesleri, Ak Parti’ye yerelde 4. hezimetini yaşatacaktır, en önemlisi de Ak Parti tabanı, “yine hak eden değil, hep tepeden inme, partiye mesafeli isimler aday gösteriliyor” diyerek seçim çalışmalarına gönülsüz iştirak edecektir.