HER gün öyle haberler veriliyor ki efendim 'gerekli tedbirlerin alındığı”, 'yüreklerimize su serpti” vs. vs. İyi çok güzel inşallah öyle olur. Ama bu işler öyle olmuyor ki. Siz asıl konunun uzmanlarına kulak veriniz, onlar ne...

HER

gün öyle haberler veriliyor ki efendim “gerekli tedbirlerin alındığı”, “yüreklerimize su serpti” vs. vs. İyi çok güzel inşallah öyle olur. Ama bu işler öyle olmuyor ki. Siz asıl konunun uzmanlarına kulak veriniz, onlar ne diyorlar asıl ona bakınız tabloyu görürsünüz. Şunun şurasında 1 ay sonra değilse de 2 ay sonra fotoğraf elimizde olacak. Laf kalabalığına veya her zaman yapıp inanmak isteyenlere inandırarak aldatmaya gerek yok. Zira takke düşerse kel görünür. Sırma saçlı olduğunuzu kimseye inandıramazsınız.

Efendim sadece turizm mi? Seralarda ikinci ürün çıkmak üzere, bollaşınca hele seyredin asıl olacaklara. Şu anda dahi ürünler normal fiyatların altında, bu fiyatların buralarda olmasının nedeni ağır iklim şartlarının yaşanmasından dolayı ürün rekoltesinin düşük olması nedeniyledir. Bir de havanın ısınıp ikinci ürünün seralardan alınıp bollaşması ve açık arazi ürünlerinin de ürün vermesi ile iç piyasa taleplerinin onlarca katının üretilmesi eğer ihracat yapılmazsa ki yapılmayacak. Zira pazarların hepsini işgüzarlığımız (!) neticesinde kaybettik, üreticilerimizin halini düşünün.

Yani hiç arzu etmememe rağmen turistsiz yani en az turist ile turizm sezonunu kapatacağız. Daha açık bir ifade ile daha şimdiden 2016’yı kaybettik inşallah 2017 sezonunu da kaybetmeyiz. Sakın bana kimse kızmasın, bunlar çok iyi yönetilmemizin (!) neticesidir dostlarım. “Bölgeye şekil vereceğiz” ve “Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen ülkeyiz” vs. gibi ham hayallerin, olmayacak rüyaların sonuçlarıdır bunlar. Efendim “Komşularla sıfır sorundan” maalesef süper sorunlara geçişlerin neticesidir bunlar. “Stratejik derinlikten” maalesef stratejik çöküşlerin neticesinin belgeleridir bunlar. Kimseye hakaret veya iftira etmiyorum. Böyle densizliklere tenezzül etmeyeceğimi okuyucularım gayet iyi bilirler. Bu günlere boşuna gelmediğimizi anlatmak için bu örnekleri verdim. Bu örnekleri daha istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Acı ama gerçek budur dostlar.

Devlet yönetimi ciddiyet ister. Geçmişten ders alarak geleceği iyi okursanız ülkenizde kimse hiç de gereği yokken sizin yanlış politikanız yüzünüzden mağdur olmaz, dahası hem ülke, hem insanlarınız, daha da önemlisi gelecek nesilleriniz kazanır. Eğer yanlış ata oynar ve bunu bile bile tekrarlarsanız işte karşınıza bu tablo çıkar ve daha şimdiden hem turizmcinin hem de üreticilerinizin kalbi “küt küt” diye atar. Sadece turizm ve tarım ile kalmaz, bu yollardan direkt ve dolaylı yollardan ekmek yiyen milyonlarca insanımız da mağdur olur.

“Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir” demiş atalar. Geliniz bu yanlışları terk edelim. El ele vererek sorunları çözelim, değilse hepimize yazık olur. Lütfen hırsımızla değil aklımızla hareket edelim.