BİLADER Mamıdseydili Türemiş Memed'i bilisiniz. Posdane'nin az beri yakasında iki dene likonta birden çalışdırır. Likontasının biri Çinli yemee bişirir, biri de cavırlara hızmad eder. Öndüün benim av guşlarımdan Legleg Hüseen...
BİLADER
Mamıdseydili Türemiş Memed'i bilisiniz. Posdane'nin az beri yakasında iki dene likonta birden çalışdırır. Likontasının biri Çinli yemee bişirir, biri de cavırlara hızmad eder. Öndüün benim av guşlarımdan Legleg Hüseen bi habar eleddi. Legleg, endee işe şahid olmuş. Legleg Hüseen'ile Türemiş Memed likontada otururlarımış. Öteden aarı bi cavır gızıla, cavır oolu el ele dutuşmuşlar, Türemiş'in likontasına girmişler. Türemiş garsonlara "Endeenlerin niyeti yemeg yemeg deel, niyetleri likontanın helasına işemeg. Helaya gadman enginleri, yemee başga likontada yeyollar, bura sıçmaya geliyollar" demiş. Garson cavırcayı az bildiinden annadamamış. Devreye Türemiş Memed girmiş. Engi keloolanın cavırcası guvadlı. Cavırlar "Bi sidig salalım" deyinsire, Türemiş "Günde 50-60 cavır benim likontaya işemeye geliyoru. İçinde yemeg yeyen 10 gişiyi bulmaz. Bura işemeg yasag" demiş, camiyi tarif edivermiş. Türemiş garsonlara da tembih edmiş, "Ben likontada olmadıımda işemeye gelen cavırları helaya gadman" demiş. Benim abbab da "Ulan nolucag işeseler" deyinsire, Türemiş "Ben engi helaya hergün sabın gorum, hela kayıdı gorum, el peçedesi gorum, bog kokusunu alsın deyi tütü sıkarım, enginler bedava mı?" demiş. Ben de Türemiş'e hurdan hunu deyom. Oolum Memed, sen engi cavır işinden yükünü duddun, hindi de cavırı işedmeeverdin. Gel edme, eyleme, eteendee daşı döküver, cavırları donuna işedme.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.