BU menfaat birlikteliğinin bir gün biteceğini gayet iyi, hem de adım gibi biliyordum. Her ne kadar 'mahalli seçimde yok ama ittifak devam edecek” denilse de işin aslı hiç de öyle değil dostlar. Zira gevşeyen, yalama olan vida artık tutmaz....
BU
menfaat birlikteliğinin bir gün biteceğini gayet iyi, hem de adım gibi biliyordum. Her ne kadar “mahalli seçimde yok ama ittifak devam edecek” denilse de işin aslı hiç de öyle değil dostlar. Zira gevşeyen, yalama olan vida artık tutmaz. Tutmadığı gibi de fazla zorlarsanız ya düşer, veya kırılır.
Aslında sanki kılıçlar çekilmiş gibi. Hazret yıllardır hareketi bir türlü layık olduğu yere çıkaramayan, çıkarmayı bırakınız dahası engel olan icraatları seri şekilde sıraladı. “Varsın ufak olsun ama yeter ki bende olsun” mantığı güdüldü. Oldum olası genleri Türk Milliyetçiliği ve Ülkücü düşmanlığı ile yoğrulanların hakaret, iftira, ithamları vs. hep yenildi ve yutuldu. Sizlere içimi sızlatan yüzlerce olaydan bir tanesini nakletmem yeterlidir.
7 Haziran 2015 Milletvekilliği Seçimleri’nde MHP'nin Çorum Milletvekili olan Prof. bir beyefendinin hanımefendi eşi, kadın arkadaşları ile birlikte eşinin seçim broşürlerini parkta dağıtırken Terörle Mücadele Şubesi’ne, diğer kadın arkadaşları ile birlikte götürülüyor. "İfadeleri alındıktan sonra" serbest bırakılıyor. Yine aynı şekilde dönemin "Başbakanın konvoyu geçerken" Bozkurt selamı yapan bir hanımefendi, hem de "Başbakanın korumaları" tarafından Ege’nin bir ilinde Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülüyor. Aman efendim aman. Bu hanımefendiler, bacılar, ne büyük suç işlemişler böyle! Zerre kadar vicdan sahibi olanların vicdanlarına bırakıyorum.
İttifakın büyük ortağı daha işin başından beri bu işe aslında isteksizdi. Zira parti içerisindeki "Milli Görüş" menşeli olanlar rahatsızdı. Vaktiyle HDP'de olup sonradan AKP'ye gelenler ve onlarla benzer görüşleri paylaşanlar ise alabildiğine, hem de adeta çıldırırcasına rahatsızlardı. Bunun yanında vaktiyle ANAP, Doğru Yol ve MHP tabanından gelip bugün AKP'ye oy verenler ise oldukça memnundu. Yukarıda belirttiğim gibi aslında AKP bu ittifaka isteksiz, yarı gönüllü, yarı gönülsüz iken, Bahçeli ve yanındakilerin isteklerine ve iştahlarına demeyin gitsin. Çok ama çok ısrarlı ve istekli idi ama gördüğünüz gibi ittifak çöktü. Hem de öyle bir çöktü ki MHP açısından durum çok vahim. Amaç AKP ile ittifak yapıp Adana, Mersin ve Manisa Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere MHP'nin mevcut belediyelerini ittifak ile elde tutup durumu idare etmekti. Ama AKP bunu istemedi. Muhteremin Genel Başkanlık koltuğunun nasıl ve ne şekilde kurtarıldığı herkesin malumudur. Sanırım AKP'nin en yetkilisi "Benden buraya kadar" dedi.
Hiç temenni etmemekle birlikte MHP'nin Büyükşehir Belediye Başkanlıkları’nı Manisa’da AKP ile, Mersin ve Adana’da ise AKP ile CHP kapışır ama ikisinin de CHP'ye gitme ihtimali çok yüksek. Osmaniye'de dahi AKP'yi son seçimlerde sadece 8 adet oy ile geçebilmişseniz bir durup düşünmek gerekmez mi sevgili dostlar?
Konu başlığına dönecek olursak. Artık herkes kendi yolunda ilerleyecektir. İttifak hem bitmiş, hem de çökmüştür. Zira iki parti arasında çok derin görüş ayrılıkları vardır. Konu üzerinde asıl söyleyeceklerimizi sonraya bırakıyorum.