Malum davalarda 'Darbe yapacaklarmış bu nedenle örgüt kurmuşlar” diyerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli muvazzaf mensupları ve emeklileri başta olmak üzere yazar, akademisyen, işadamı, politikacı, gazeteci vs. vs. hepsine kalleşçe...

Malum

davalarda “Darbe yapacaklarmış bu nedenle örgüt kurmuşlar” diyerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli muvazzaf mensupları ve emeklileri başta olmak üzere yazar, akademisyen, işadamı, politikacı, gazeteci vs. vs. hepsine kalleşçe tuzak kurup bu insanları ve ailelerini perişan edilmesinde birinci derecede sorumlu olanlar kalkıp sanki hiç mağduriyetler yaşanmamışçasına “kandırıldık” diyebiliyorlar. Beyim kandırıldık diyerek sorumluluktan kaçamazsınız. Bu iş öyle kolay değildir. İşin doğrusu mağdur ettikleriniz ve milletten özür dileyerek bulunduğunuz makamdan istifa ederek, yargılanma talep etmektir. Kuru bir kandırıldık itirafı ile işin içerisinden çıkamazsınız.

O zamanlar zatı-alileri her yerde “Ben bu davanın savcısıyım” diyerek avaz avaz bağırıyorlardı. Hatta zırhlı makam aracını da o iftira davalarının malum savcısına tahsis etmişlerdi. Kendileri savcı olduklarına göre Başsavcı da “Üst akıl” yani ABD olmalıydı. Kamuoyunda yaygın bir kanaattir. Bu tertiplerin ABD, Cemaat ve AKP iktidarı tarafından birlikte yapıldığını iddia edenler de vardır. Amacın ise “Büyük Orta Doğu” projesinin hayata geçirilmesinde Türk Ordusunun engel olarak görülmesi olduğu iddiasıdır. Bütün bu olanlar yan yana getirildiğinde insan ‘Acaba?’ demekten kendini alamıyor.

Madem bunca ateşli savunmalardan sonra önce “Kumpas” sonra da “Kandırıldık” itirafı geldiğine göre bunun bir bedeli olmalıdır. Halk bunun hesabını sormalıdır. Önümüzdeki genel seçimlerde fırsat değerlendirilmelidir. Bu itirafları yapanlar acaba bu ülkeyi layık olduğunca yönetiyorlar mı? Ülke eğer iyi yönetilse hayat şartları günden güne ağırlaşır mı? TL bu kadar değer kaybeder mi? Hiç dünyanın en pahalı petrolünü kullanır mıyız? Daha bunlara benzer neler neler? Yukarıda anlattığım itiraflar ülkemizin yanlış yönetildiğinin açık göstergesidir. Hesap vermesi gerekenler bir de kalkıp hesap sormaya cüret ediyorlar. Bu da kalitenin ne kadar düştüğünü göstermektedir.

Malum davaların onca mağdurlarının hesabı ne olacak? Nerededir bunların sorumluları? Peygamber Ocağımıza bu iğrenç tezgahı kuranlar adaletin önünde hesap vermelidirler. “Paralel” dediklerinizle yıllardır birlikte idiniz, ne oldu? İddiaya göre yapılan yolsuzlukların çok küçük bir kısmı ortalığa dökülünce bir anda can düşmanı oldunuz. Bunlar olmasa idi bu samimiyet artarak devam edecekti. Ama olmadı işte. Karşılıklı hakaretlerin asıl sebebi burada yatmaktadır. O nedenle lütfen masum değilsiniz. Zira çok canları gereksiz yere yaktınız. İşiniz her iki dünyada da çok zor. “Kumpas” ve “Kandırıldık” itirafları gösteriyor ki ülkeyi iyi yönetememişsiniz. Çünkü her şey berbat oldu. Zira, tablo görmek isteyene “Şekil A’da” görülmektedir.