Eylül ayıyla birlikte esmeye başlayan sonbahar rüzgarları uzak iklimlerden kış mevsiminin havasını yavaş yavaş Alanya’ya taşıyor.

ÖZEL RÖPORTAJ/YASİN KINAY

Bunaltıcı yaz sıcakları yerini nefes alabildiğimiz sakin bir havaya bırakmaya başladı nihayet…

FESTİVALLERİ ve etkinlikleri ile ünlü Alanya’da geçtiğimiz haftalarda Alanya Kültür Merkezi’nde (AKM) Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümü kutlamaları kapsamında, gerçekleşen Tattimbet Akademik Halk Çalgıları Orkestrası  konserini izleme şansı buldum…

Alanya Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen organizasyonda “Türk Dünyasından Ezgiler” teması ile bir konser gerçekleşti.

Tattımbet Orta Asya ve Kafkaslarda en tanınan eserlere imza atmış bir besteci, aynı ismi taşıyan orkestra Kazakistan’daki büyük ve önemli orkestralardan biri.

Konser açılışında, Kazakistan eski Kültür bakanlığı ve Uluslararası Türk Kültürü teşkilatı önceki dönem gene sekreterliğini yapan, sanatsal çalışmalarıma Ankara’da devam ederken ismini sıklıkla duyduğum Prof. Düsen Kaseinov’ la bir araya gelme şansı buldum.

Kendisi de bir keman sanatçısı olan Prof. Düsen Kaseinov, kariyeri boyunca Türk dünyası ve sanatının tanıtılması için, “Kültürel diplomasi” aygıtı aracılığıyla çok büyük başarılara imza atmış, müstesna bir kimlik.

Prof. Kaseinov başarılı kariyeri boyunca, Rusya Federasyonu tarafından Dostluk Nişanı (2007), Polonya tarafından Kültür Madalyası (2007), Kazakistan tarafından Saygı Madalyası (2001), Parasat Nişanı (2007), Dostluk Nişanı (2012), Azerbaycan tarafından Dostluk Nişanı (2013), Türkmenistan tarafından Mahtumkulu Firaki Madalyası (2015), Türkiye tarafından Üstün Hizmet Ödülü (2017) ve Kırgız Cumhuriyeti tarafından Danaker Nişanı (2018) ile ödüllendirilmiştir. 2021 yılında Büyükelçi Kasseinov, Kazakistan tarafından Üstün Hizmet Ödülü “Nazir Torekulov” madalyasını almıştır. Ayrıca 9 Mart 2022 tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Düsen Kaseinov'u TÜRKSOY'daki verimli faaliyetleri ve TÜRKSOY üye ülkeleri arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesine yönelik değerli çalışmaları nedeniyle "Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın Fahri Diploması" ile ödüllendirmiş.

***

Sıcak bir öğleden sonra kendisi ile görüşmek için sözleştik.

Aklımdan görüşme esnasında neler konuşacağımı planlıyorum ama her sohbet kendi akışında ilerliyor ve varacağı menzili kendisi belirliyor.

Türk Dünyası ile ilgili bu kadar önemli bir kişi ile vakit geçireceğim için heyecan ve mutluluk duyuyorum.

Sıra dışı başarılarla dolu bir hayat hikayesini dinlemeye başlıyorum.

YASİN KINAY: Alanya’ya hoş geldiniz, bizimle bu röportajı yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

DÜSEN KASEİNOV: Hoş bulduk.

YASİN KINAY: Çok başarılı bir konser izledik salonda oluşan duygu ve coşku dolu atmosfer, bütün izleyicileri sardı. İzlemeye gelen herkes Türk dünyasından, orta Asya bozkırlarının ruhunu taşıyan ezgiler eşliğinde farklı duygular içinde bir konser deneyimi yaşadılar. Sizlerin vasıtası ile bizlere Tattımbet Akademik Halk Çalgıları Orkestrasından biraz bahseder misiniz?

DÜSEN KASEİNOV: Tattimbet Orkestrası, Kazakistan'da Orta Asya'nın en ünlü bestecilerin eserlerini icra eden bir orkestra. 1988 yılında 25 kişilik bir orkestra olarak sanat hayatında Düysen Ukibay’ın şefliğinde Şanırak adlı şarkıyı seslendirdi. Başarılı konserler dizisinin arından 2000 yılında orkestra ‘Akademik’ orkestra unvanını aldı.

Orkestra Tattımbet ismini 1990 yılında aldı. Tattımbet ismi Şertpe Küyünün atası olan büyük kuiski-besteci ve dombra üstadı Tattımbet’ten geliyor.

YASİN KINAY: Alanya’da muhteşem bir konserde izlediğimiz orkestra bugüne kadar hangi ülkelere Orta Asya Türk kültürünün ezgilerini seslendirdi?

DÜSEN KASEİNOV: ABD, Fransa, İsviçre, İsveç, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya, İran, Irak, Türkiye, Rusya, Güney Kore gibi ülkelerde konserler icra etti.

YASİN KINAY: Orkestranın şefi Yerlan Baktıgerey çok başarılı bir şef, orkestranın genel sanat yönetmenliğini kim yapıyor?

DÜSEN KASEİNOV: Tattımbet Akademik Halk Çalgıları Orkestrasının genel sanat yönetmeni sanat yönetmeni - Kazakistan'ın Devlet sanatçısı Abdugalısın Şokanbaev. Orkestranın baş şefliğini bugüne kadar birbirinden farklı devlet sanatçıları yaptı. Düysen Ukibay, Karasay Sayjanov ve Prof. Şamgon Kajgaliyev yaptı. Alanya’da izlediğimiz konserde ise Kazakistan'ın 100 Yeni Yüzü Projesi’nin ödül sahibi şefi Yerlan Baktıgerey.

Orkestra asıl olarak 60-70 kişi arasında fakat Türkiye’nin 100. yıldönümü kutlamaları kapsamında verdiğimiz bu konserde 42 kişilik bir orkestra var.

2 Eylül tarihinde Ankara'nın Etimesgut ilçesinde, Tattimbet Orkestrası'nı temsilen Tattımbet’in bronzdan dökülme büyük bir heykelinin açılışını gerçekleştirdik.

YASİN KINAY: Türk kültürünün ve sanatının Türki ülkeler arasında kurulan ilişkilerin geliştirilmesi için çok büyük bir önemi var. Şu anda Türk devletleri teşkilatını oluşturan ülkelerde yaşayan sanatçıların birbiri ile tanışması, beraber ortak tarih ve kültürümüzle ilgili eserleri icra etmeleri çok büyük önem arz ediyor. Türk Devletleri teşkilatının geleceğinde kültür ve sanat çok büyük bir öneme sahip. Bu konuda bizlere ne söylemek istersiniz?

DÜSEN KASEİNOV: 2000 yılında dönemin Cumhurbaşkanı sayın Süleyman Demirel’in Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları VI. Zirve Toplantısı'nda yaptığı konuşmada söylediği bir söz var “Bizim dayanışmamızın altında Türkleri nerede yaşadıklarına dinlerine, bayraklarına bakmaksızın kardeş saymakla ve Türk dünyasının büyük fikir adamlarından İsmail Gaspıralı’nın deyişiyle “Dilde fikirde ve işte birliği kurmak” anlayışı yatmaktadır” demişti.

İsmail Gaspıralı’nın bu sözüne Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da atıfta bulunarak, 10. Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Kurultayı'nda yaptığı konuşmada dile getirmiştir.

Bu doğrultuda “Türkiye’de yer alan devlet senfoni orkestralarının devlet tiyatrolarının Türk dünyasından eserlere daha fazla yer vermeleri lazım. Birbirimizin eserlerini oynayıp birbirimizin müziklerini icra etmemiz lazım.”

Sanat bu konuda çok önemli bir araç. Kültürel diplomasi Türk devletleri teşkilatına varan yolda çok önemli bir görev yapmıştır.

Türk devletleri sanatçılarının birbirinin potansiyelinden faydalanması lazım. Altı bağımsız ülkenin bu konuda birlik olması gerekiyor.

YASİN KINAY: 2016 yılında TÜRKSOY’un hayata geçirdiği çok önemli bir proje var Köroğlu operası, bize biraz bu süreçten bahsedebilir misiniz?

DÜSEN KASEİNOV: Köroğlu operası 2016 yılında Mersin Devlet Opera Balesi evsahipliğinde prömiyer yaptı. Fakat öncesinde uzun bir hazırlık süreci var.

Azerbaycanlı bestekar Üzeyir Hacıbeyli’nin ölümsüz eseri "Köroğlu Operası’nı, TÜRKSOY, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirdik. Provalar Bişkek’te oldu ve bir ay sürdü.

En önemlisi eser ortak dil olan Türkçe sahnelendi. Türkiye’yi daha önce görmeyen birçok sanatçı birbirini tanıma şansı buldu. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, ve Türkiye’den önde gelen sanatçılar aynı sahneyi paylaştı. Dünyada gerçekleşen en önemli uluslararası projelerden biri oldu Köroğlu operası.

Köroğlu operası Bişkek, Almatı, Ankara ve Bakü’ de Türk dünyası izleyicileri ile buluştu.

Azerbaycan temsili sonrasında cumhurbaşkanı İlham Aliyev  “Daha önce sanat insanlarının imkanları olmadığı için yapamadıklarını siz gerçekleştirdiniz” diyerek, bu ortak çalışmanın önemine vurgu yaptı.

YASİN KINAY: Türk Dünyası için gerçekleştirdiğiniz daha önce başka hangi organizasyondan bahsetmek istesiniz?

DÜSEN KASEİNOV: 2012 yılında Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosunu New York Manhattan adasında yer alan Lincoln Center, TÜRKSOY Senfoni Orkestrası ve Amerikan Jonathan Griffith Singer korosu ile seslendirdik. Konserde 100 kişilik TÜRKSOY orkestrasına 100 kişilik Amerikalı koro eşlik etti.

Yunus Emre Oratoryosu, Ahmet Adnan Saygun tarafından bestelendikten sonra ilk defa 1946'da Ankara'da, 1947'de iki defa Paris'te ve 1958 yılında Birleşmiş Milletler ‘in kuruluş yıldönümü münasebetiyle New York Birleşmiş Milletler Genel Kurul salonunda seslendirilmişti. 2012 yılında Türksoy orkestrası ile yeniden New York’ta Yunus Emre’nin ilahilerinin seslendirilmesini sağlamış olduk.

Daha sonra, 2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı çerçevesinde, Türk Dünyası solistleri, TÜRKSOY Gençlik Korosu, İzmir Devlet Opera ve Balesi Korosu ve El Ele Müzik Senfonik Orkestrası, TÜRKSOY ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğinde, İzmir’de düzenlenen Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı Kültür Zirvesi'nin kapanış konserinde sahne aldı.

Bu tür projelerin en önemli yanı, eserlerin Türkçe seslendirilmesi ve Türk Dünyası sanatçılarının bir araya gelmesidir.

YASİN KINAY: Alanya’da gerçekleşen konserde çok başarılı bir etkinlik oldu, özellikle “Memleketim ve Çırpınırdı Karadeniz” şarkıları sonrasında salonda büyük bir coşku oldu ve şarkılar tekrar söylendi. Alanya’da gerçekleşen bu etkinlikle ilgili neler söylemek istersiniz?

DÜSEN KASEİNOV:  İlk etapta projemize destek veren kişi Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’di. Konser için Alanya Kültür merkezini bizlere tahsis ettiler. KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim'in destekleri bize büyük gurur veriyor. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Alanya farklı milletlerden insanların bir arada yaşadığı büyük bir şehir, bu tür organizasyonlar için çok uygun bir şehir. Alanya halkı tiyatro ve müzik sanatlarına büyük ilgi gösteriyor.

Alanya’nın çok önemli bir avantajı var, gelecekte “Türk Dünyası” sanatçılarının bir araya geldiği ve turizm sayesinde Alanya’ya başka milletlerden gelen birçok insana, ortak Türk Kültürü eserlerinin sahnelendiği bir “Türk Dünyası Kültür Merkezi” olabilir.

Biz Tattımbet orkestrası ile Alanya da konser vermekten çok büyük bir gurur duyduk.

Kazak Derneği üyeleri ve Alanya halkı etkinliğimize büyük ilgi gösterdi.

Türkiye ile Kazakistan 2 kardeş ülke. İlişkiler 30 yılı aşkın süredir sürekli gelişiyor. Cumhuriyet kurulmadan önce Türkiye Kurtuluş Savaşı mücadelesini verirken Türkistan'ın kalbi Anadolu ile birlikte atmaktaydı.

Halk olarak bu Millî mücadeleye destek verdiler. Şu anda Türkiye Cumhuriyet'in 100. yılını birlikte kutluyoruz bu sevinci ve gururu paylaşıyoruz.

Türkiye Cumhuriyet'in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürüdür” sözü bizlere ilham veriyor. Bende ömrümün son nefesine kadar Türk dünyasının faydası için çalışmaya devam edeceğim. Türk dünyasının birliği ve geleceğinin ortak kültürümüzde olduğuna inanıyorum.

YASİN KINAY: Son söz olarak ne söylemek istersiniz?

DÜSEN KASEİNOV: Dilerim ki birliğimiz daim olsun, atasözünde söylendiği gibi “bir olalım iri olalım diri olalım.”

YASİN KINAY: Bizlere, ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederiz.

 Tarih, 29 Ekim 1933,Türkiye Cumhuriyet’inin 10. kuruluş yıl dönümü kutlamaları…

Bugün Sovyet Rusya dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir… Devlet olarak bu dostluğa ihtiyacımız var! Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan imparatorluğu gibi parçalanabilir! Bugün, elinde tuttuğu milletler, avuçlarından sıyrılabilir. Dünya, yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye, ne yapacağını bilmelidir! Bizim bu dostumuzun yönetiminde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onları arkalayamaya hazır olmalıyız!

Hazır olmak, yalnız o günü susup beklemek değildir; hazırlanmak lazımdır… Milletler buna nasıl hazırlanırlar? Manevi köprülerini sağlam tutarak!.. Dil, bir köprüdür; inanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür!.. Bugün biz, bu toplumlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz. Bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? Bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim onlara yaklaşmamız gerekli… Tarih bağı kurmamız lazım. Folklor bağı kurmamız lazım. Dil bağı kurmamız lazım. Bunları kim yapacak? Elbette biz!

Mustafa Kemal Atatürk