Alanya Home Construction & Real Estate sahibi Enver Aslan, inşaat ve emlak sektöründe kriz yaşandığını belirterek, "Bunun en büyük sebeplerinden birisi ikamet izinleridir" dedi

İNŞAAT ve emlak sektöründe seçkin hizmetler sunan ve müşteri memnuniyeti ile adından sıkça söz ettiren Alanya Home Construction & Real Estate sahibi Enver Aslan, bu hafta Pazartesi Sohbeti'nin konuğu oldu. Aslan, sektörde yaşanan sıkıntılardan ve Alanya Emlak Komisyoncuları Derneği olarak yürüttükleri faaliyetlerden bahsetti.

İşte Aslan ile gerçekleştirdiğimiz sohbetten satır başları:

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz, Enver Aslan kimdir?

Alanya'ya ilk kez 1996 senesinde geldim. O zamanlar Alanya'nın büyüsüne biz de kapıldık. Sonrasında burada çalışmaya başladık, 2000'li yıllardan beri döviz işleri yapıyoruz. İletişim ve telefon sektöründe de işlerimiz var ama genel olarak uzun süredir döviz, emlak ve inşaat sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Arapça ve İngilizce konuşabiliyorum, bu yüzden yabancı müşterilerle doğrudan iletişim kuruyorum. Onları havalimanından alıp konaklama ve düzenlemelerine kadar bire bir ilgileniyoruz. Bu hizmetleri emlak sektörüyle birlikte sunuyoruz ve yaptığımız işlerin iyi olduğunu düşünüyoruz. Bu faaliyetler doğrudan ülkemize döviz katkısı sağlıyor. Son iki sene içinde Oba'da yatırım yapmaya başladık ve misafirlerimize yönelik hizmetler sunuyoruz. Kendi bünyemizde 15 Türk çalışanımız var ve bunun yanında 3 yabancı personel çalışıyor.

Alanya'da emlak ve inşaat sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii ki şu anda Alanya'da ciddi bir emlak krizi var. Sokaktan geçen 10 kişiye sorsanız bile bu fiyatların emlakçılardan kaynaklandığını söyler. Tabii şimdi geldiğimiz noktada bunun böyle olmadığını anlayabiliyoruz. Mesela şu an piyasada maliyetinin çok altında 1+1 daireler satılıyor. Bu durumu şu şekilde açıklamam gerekirse, emlakta yaşanan krizin en büyük nedenlerinden biri bölgedeki ikamet izinlerinin durdurulması ve sistemin sürekli değiştirilmesidir. Bu durum yabancı müşterilerde büyük belirsizliklere ve güvensizliklere yol açtı. Mesela, bir yıl önce bir proje için gelen bir aile, buraya yerleşmeyi planlıyordu ancak ikamet izni durduruldu. Şimdi ise bu tür olaylar sosyal medyada paylaşıldığında ülkede güvensizlik yaratıyor ve insanlar haklarının bir gece yasayla geri alınabileceğini düşünüyor. Bu nedenle insanlar bu bölgeden çekilip alternatif ülkelere, örneğin Yunanistan veya Mısır'a yöneliyorlar. Yani yabancı müşteriler için tercih sebebi haline geldi. Şu anda dediğim gibi emlakta fiyatlar çok düşük olmasına rağmen ne Türk ne de yabancı bu bölgeyi tercih edebiliyor. Bunun sebebi ikamet izinlerinin belirsizliği ve yaşam maliyetlerinin artması.
Öncesinde buradaki yaşam daha ekonomikti. Örneğin, 2 kişi rahatlıkla 20 Euro'ya restorandan çıkabiliyordu, şimdi ise en kötü restoranda bile 40-50 Euro'yu buluyor. Maalesef maliyetler bu seviyelere yükseldi. Şu an sektör çok ciddi bir sıkıntı içerisinde. Şu anda Alanya'da 40 bine yakın, 1+1 daire var, satılmayı bekliyor. Türklerin de bunu alma şansı yok. Şu anda bankada kredi oranları çok çok yüksek. Buralarda Türk zaten 1+1'de yaşayamaz, yani 40 bin tane 1+1 daire ne olacak? Bunun sorusunu sormak lazım. Elde kalanlar için tekrar şimdi kiralamayla ilgili bir yasa çıkarıldı. Yani aynı binadaki bütün hepsinin ortak imzasının olması gerekiyor. Bunu da sanırım otel sektörünün biraz hızlanması için yapıldı. Çünkü insanlar otelleri değil de evleri kiralayıp, 5-6 kişi ise 1+1-2+1 de kalıp tatili güzel getirmeye çalışıyorlar. O da turizme katkı sağlar diye böyle bir adım atıldı. Şimdi insanlar ellerindekini istedikleri gibi kiraya veremiyorlar. O yasa çıkarıldı, sonra bir sene uzatıldı ama o da bir güvensizlik arz etti.

Alanya Emlak Komisyoncuları Derneği olarak ne gibi faaliyetleriniz var?

Şimdi Alanya'da emlak sektörüyle ilgili bazı sorunlarımız var ve bu konuda bir dernek çalışmamız var. Alanya'daki sistemsel bazı sorunların nasıl çözülebileceğini düşünüyoruz. Onların hesap kitaplarını yapıyoruz ve kendi içimizde istişarelerde bulunuyoruz.
Şimdi biz dernek olarak kendi içimizde bir takım istatistikler hazırladık. Yani, bu konut fiyatlarının yükselişinin tamamen yabancının alımıyla alakalı değil de maliyetlerin yükselmesiyle alakalı olduğunu biz insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye genelinde savaştan sonra satışların yüzde 3,5'i yabancı satışı olarak gerçekleşmiş. İstanbul, Antalya, Bodrum tarzı yerlerde yabancılar akın yapmış. Yani bu yüzde üçlük marj yüzde 97'yi mümkün değil, etkileyemez. Belki Alanya, Bodrum gibi özel bölgelerde arz talep meselesi ile biraz fiyatlar artmış olabilir ama bunların çok fazla getirsin olduğunu unutmamak lazım. Şimdi biz bir daire satıyoruz müşteriye. Biz bir kere para kazanıyoruz ama o müşteri her gün restorana gidiyor. Her gün pazara gidiyor. Yani her gün benzin almaya gidiyor. Burada yaşıyorsa çocukları okula gidiyor. En kötü, her ay harcadıkları para bin 500-2 bin Dolar civarıdır. Yani, bunu yıla vurduğun zaman 20 bin Dolar para yapar. 2 kişilik bir ailenin Alanya'ya getirdiği para çok ciddi bir rakam.

Turizmi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Akşam bakın mesela, otellerden müşteriler çıkıyor, bir tur atıp geri gidiyorlar. Her şey otelde bedava, yeme içme. Bir de şu anda gelen müşteri de dar gelirli. Otel fiyatları şu an çok yüksek. Biz yine Avrupa'nın fiyatlarının hemen hemen üstüne geldik. Yani ben son 3 ay içerisinde Dubai'ye gittim. Moskova'ya gittim. Moskova'da en iyi restorana gittim. Alanya'da sahildeki restoranlardan daha ucuz yemekler.