PKK, dünyanın en güçlü kanlı terör örgütlerinden birisi. Bir çok alanda etkinliği söz konusu. Silah, esrar, eroin kaçakçılığı ile birlikte, mafya türü yapılanmasıyla birlikte, daha bir sürü illegalitenin içinde. Üzerinde oturduğu...
PKK, dünyanın en güçlü kanlı terör örgütlerinden birisi.
Bir çok alanda etkinliği söz konusu.
Silah, esrar, eroin kaçakçılığı ile birlikte, mafya türü yapılanmasıyla birlikte, daha bir sürü illegalitenin içinde.
Üzerinde oturduğu rant milyon dolarlar düzeyinde.
Böyle bir örgütte önemli konumlarda bulunan beyin takımının, bir elinin balda, bir elinin de yağda, krallar gibi yaşadıklarını söylemek mümkün.
Sıkıntıyı çekenler, ölenler ve öldürenler gariban Kürt gençleri.
Böylesine güçlü bir yapının silahı bırakmasını kaygıyla karşılayan, buna inanmayan insanlarımıza bir bakıma hak vermemek de mümkün değil.
Onlar olaya, tek yönlü bakıyor.
Olayın bir de başka yüzü var.
PKK son yıllarda, Kürt halkının haklarını aradığı iddiasıyla, Kürt gençlerini örgütledi ve bu yolla da Kürt tabanından şu ya da bu biçimde destek aldı.
Aslında PKK’nın Kürtlere dönük bir elinde havuç diğer elinde de sopa yani silah vardı.
Bana göre Kürt halkının önemli bir bölümü PKK’nın tutsağıydı.
Bugün, ülke genelinde, en fazla barış isteyenler neden Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Kürtler?
Çünkü terörün her tür belasını onlar çekiyordu.
Diğer bölgelerde, şu ya da bu gerekçelerle barışa yeterli desteğin verilmemesinin nedeni, terörden yeterince acı çekmemiş olmaları!
Şehit cenazelerindeki tepkiler ne kadar güçlü olursa olsun, ateş düştüğü yeri yakar.
Ateşin yakmadığı yerler, terörün ve de barışın ne demek olduğunu fazla bilmez, belli duyguların etkisiyle, barışa bile karşı çıkma aymazlığı içine girebilirler.
Bugün Ortadoğu kaos içinde.
Irak ve Suriye’nin geleceği belli değil.
Irak ve Suriye’deki Araplar, Kürtlere diş bilemekle meşgul.
Ortadoğu’da barış sağlanırsa, PKK’nın bu barış sürecinde en küçük bir ne saygınlığı ne de etkinliği kalır.
PKK yüzünden Kürtler de bu süreçte dışlanırlar.
Çatışma sürdüğünde ise, Irak ve Suriye’de Arapların intikamı çok feci olur.
Böyle bir tehlike karşısında Ortadoğu gerçeğinde Kürtlere sahip çıkacak tek ülke Türkiye ve de Türkler.
Demek ki, her olasılıkta, PKK’nın böylesine kritik bir süreçte silah bırakmaktan başka çaresi yok.
Hükümetle PKK arasında yapılan pazarlıklarda ne alındı, ne verildi hesabı üzerinden terörün sonlandırılmasına karşı çıkma yerine, PKK’nın neden silah bırakmak zorunda kaldığını düşünmekte yarar var.
PKK silah bırakmadığı taktirde, Kürt halkının gönüllü olarak, PKK’ya bundan böyle destek vermesi mümkün değil.
ÖZÜR
Dünkü köşe yazımda yer alan "Sayın Çetinkaya, benim gibi çok yakışıklı, okumayı çok sevdiği de elinden düşürmediği oldukça kalın romandan belliydi" cümlesi sehven yer almıştır. Bu cümlenin doğrusu şöyleydi: "Sayın Çetinkaya benim gibi eşi ve çok yakışıklı aynı zamanda yaşı küçük olmasına rağmen, okumayı çok sevdiği elinden düşürmediği oldukça kalın romandan belli olan oğlu ile birlikte gelmiş." Bu hatadan dolayı okurlarımdan özür diliyorum.