Nihayet en karanlık günlerde Mustafa Kemal ortaya çıktı. 20 yıldır aralıksız savaşan ve yenilen Türkler özgüvenini kaybetmişti. Yokluklar içinde de olsa kazandığı savaşlarla Türklere güvenini geri verdi. Bununla yetinmedi, cahil tebadan...
Nihayet en karanlık günlerde Mustafa Kemal ortaya çıktı.
20 yıldır aralıksız savaşan ve yenilen Türkler özgüvenini kaybetmişti.
Yokluklar içinde de olsa kazandığı savaşlarla Türklere güvenini geri verdi.
Bununla yetinmedi, cahil tebadan aydın bir millet çıkarmaya çalıştı.
Savaşlarla yeni bir vatan, devrimlerle yeni bir millet için çabaladı.
Kısmen de olsa başardı.
Türkler yeniden tarihteki yerini aldı.
Akıl önderliğinde ilim ve bilim bir kez daha bir araya geldi.
Ne yazık ki bu defa da birliktelik uzun sürmedi.
Aklın önderliği 20 yıl hüküm sürdü.
Ve Atatürk ile beraber akıl da Türklerin cehalet tarihine yenik düştü.
Cehalet ve yobazlık sinsi bir kanser mikrobu gibi tekrar ortaya çıktı.
İlim yaptıklarını zanneden yobazlar bilgiye düşman oldu.
Müslümanların dinini ULEMA ile sınırladılar.
Sonra birden bire aklı kullanmayı unuttuk.
İçgüdüsel yaşam ve ibadetlerle aklı sınırladık.
Yedik, içtik, üredik ve ibadet yaptık.
Allah'ın kitabına el sürmedik. Hadisleri okumadık.
Çünkü; mollaya göre;
AVAM (sıradan halk) onları anlayamazdı.
Anlamayınca da dinden çıkarlardı.
Dinden çıkmamak için mollayı dinlemek yeterliydi.
Bilim ise Allah (CC) düşmanıydı ve uzak durulmalıydı.
Şeytanın icadıydı, öğrenmek kafirlikti.
Yıldızları araştırmak Kur'an'a aykırıydı.
Tıp, Allah'a (CC) ortak koşmaktı.
Her şey muska ve üfürükle halledilebilirdi.
Her türlü hastalığın çaresi molladaydı.
Fakat molla; 20 yıllık çabayı 90 yıldır yine de tam anlamıyla yok edemedi.
Hala Atatürk ve bilimle yani akılla kavga halinde.
Oysa ilim de, bilim de varlığını Allah'tan (CC) alır.
Çünkü düşünen bir beyni veren O'dur.
Aklın kaynağı O'dur.
Düşünülmelidir ki;
Dünyanın en zeki insanı bile beyninin yüzde 15'ini kullanabilmektedir.
Sıradan insan ise yüzde 7 ile 10'ununu kullanabilmektedir.
Ortalama 70 yıllık ömürde ancak bu kadar kullanabiliyorsak.
Gerisi israf sayılmaz mı?
Oysa dört kitapta da Allah (CC) israfı yasaklar.
