Alınan 3 puan için emeği geçenleri tebrik etmek istiyorum. Beni yakından takip edenler iyi biliyor ki, teknik konulara fazla girmemeye çalışırım. Bu sezon seyrettiğim maçlar ile ilgili sonuca bakmaksızın gördüğüm hataları ve eksikleri gelecek...

Alınan 3 puan için emeği geçenleri tebrik etmek istiyorum. Beni yakından takip edenler iyi biliyor ki, teknik konulara fazla girmemeye çalışırım. Bu sezon seyrettiğim maçlar ile ilgili sonuca bakmaksızın gördüğüm hataları ve eksikleri gelecek açısından söylemek istiyorum. Takım kötü iken herkes eleştirir, önemli olan kazançlı bir haftadan sonra eksikleri söylemektir.
Kırmızı grupta üçüncü hafta sonunda alınan sonuçlardan sonra belli oldu ki takımlar daha lige hazır değil. Aynı şekilde Alanyaspor da istenilen durumda değil. Uzun bir yolculuğa çıktığımız için bu dönemi kayıpsız atlatmak elbette önemlidir. Altınordu maçı analizime gelince, skor üstünlüğüne rağmen kolay geçebilecek maçı zora soktuk. Orta sahayı ilk kez bu kadar hırslı ve istekli gördüm. Ama iki haftadır yazdığım gibi ısrarla söylüyorum, bu takımın beyni olacak, adrese teslim toplar atacak göbek oyuncumuz yok. Mücadele üst seviyede idi. İlk maçta beğeni toplayan kanatlarımız nedense bu maçta aktif değildi. Ekrem'in ikili mücadeleden kaçmaya çalışması sakat mı sorusunu akıllara getirdi. Santraforlar hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum zira hazır değiller. Özellikle Gökhan hiç hazır değil. Maçın yıldızı ise Süleyman oldu. İlk hamleleri, tecrübesi, kritik zamanda gol atması günün güzelliği idi. Maç ile ilgili son tespitim ise sezon başı olmasını da gerekçe olarak görsem de iki maçta dikkatimi çeken oynadığımız futbolu en az 70 dakikaya yaymamak ve oyundan düşmemiz oldu. İnşallah bu açık kısa sürede kapatılır.
Maçın hakemi Cem İyihuylu üst klasman hakemi olmasına rağmen idari ve teknik hatalar yapmıştır. Bu seviyede bir hakem bu ayrıntılara dikkat etmiyorsa, düşünmek gerekir. Alanyaspor kalecisi, rakip oyuncular ve maçın hakeminin formaları aynı renkteydi. Dizayn farkı olmasa ayırmak zor olacaktı. Birinci kartı göstermek için Efecan'ı 20 saniye takip etti. Efecan gibi üst seviye bir oyuncu yapmaması gereken dilini kullanınca, bunu bekleyen hakemin tuzağına düştü. Bu andan itibaren tribünler hakem aleyhine dönünce, hakem Efecan'a kancayı taktı ve kart göstermek için adeta fırsat bekledi. İkinci kart tam önümüzde verildi. Sarı kartı gerektirecek hiçbir hareket olmamasına rağmen hakem direkt kartını kullandı. Aynı hakem bizim oyuncular hücuma kalkarken yapılan kartlık müdahaleleri ise es geçti. Maçın genelinde skora etki yapacak düdükleri olmamasına rağmen, sarı kartların verilişi hakemin niyetini ortaya koymuştur. Daha açık konuşacak olursak, birinci karttan sonra hakemi seyircinin önüne Efecan'ın attığını düşünerek, cezasını insafsızca kesmiştir.