Demokrasilerde hak arama yolları bellidir. Ancak demokratik yollardan hak arayanlara yasa içerisinde kalınarak müdahale edilmelidir. Elbette protesto eylemini yapanlar da etrafa zarar vermemelidir. Eğer etrafa zarar verirseniz, aranıza provakatörler...
Demokrasilerde hak arama yolları bellidir. Ancak demokratik yollardan hak arayanlara yasa içerisinde kalınarak müdahale edilmelidir. Elbette protesto eylemini yapanlar da etrafa zarar vermemelidir. Eğer etrafa zarar verirseniz, aranıza provakatörler sızarsa, buna mani olamazsanız elinde sınırsız medya desteği olanlar bazı görüntüleri alarak dilediği gibi işlerler. Zira adamların hakkını yememek gerekir, bu konuda tıpkı gündem saptırmada olduğu gibi son derece mahirdirler. Olmayan kalkınmayı varmış gibi gösterdikleri gibi.
"Acaba bu kadar insan ne istiyor?" diye sormak yerine “Ezin geçin” türünden emirler yağdırmanın bir izahı olabilir mi? Başbakanımız yurtdışı dönüşü beklerdim ki ortalığı yatıştırıcı bir konuşma yapsın, tansiyon düşsün isterdim. Ama nerede? “Yüzde elliyi zor zaptediyorum” ya da “Ben de bir milyon insan toplarım” türünden sözler ve diğerleri lütfen ama lütfen bir başbakana yakışır mı? Devlet adamlığı bu değildir? Sizin yüzde elli oy değil, yüzde doksan dokuz oy alsanız dahi böyle bir sözü söylememeniz gerekir. İşte devlet adamlığı böyle bir şeydir. Çünkü Başbakan yüzde yüzün başbakanıdır. “Polisimi yedirtmem” diyorsunuz. Polisi yiyen veya yiyecek olan yok. Ama Cumhuriyeti, devletin temel değerlerini, dahası Atatürk’ü yemek isteyenler var. Bu gözü dönmüş günümüz ittihatçıları değil kırk fırın, binlerce defa kırk binlerce fırından ekmek yeseler buna muaffak olamazlar. Sanırım onlar daha bu milleti tanıyamamışlar. Bunun böylece bilinmesini istiyorum. “Polisi yedirtmem” diyenler "Acaba son yıllarda bu kadar polis intiharları niye oluyor?" diye bir baksalar ve çare arasalar iyi olur diye düşünüyorum. Ama demogoji yapmak daha kolaylarına geliyor. Her konuda olduğu gibi.
Aslında Taksim ve diğer olaylar Reyhanlı ayıbındaki suçlarını ve beceriksizliklerini örtbas edip, gündem saptırmaya yöneliktir. Vicdanlarınıza sesleniyorum. Bölücü ve hainler kent merkezlerinde defalarca kanunsuz gösteri yapıp etrafı yakarken, yıkarken polislere neden aynı talimatlar verilmiyor? Bu kadar iştah nereden kaynaklanıyor acaba dersiniz? Binlerce yaralı, dört tane ölü, ellinin üzerinde ağır yaralı, bitmedi daha dokuz tane gözü kör edilen, bitmedi dokuz tane de testislerinden yaralanan insan var. Göz ve testis yaralanması bilerek ve nişan alınarak yapılabilir. Her nedense aynı müdahale bölücü gösterilere yapılmıyor ya da yaptırılmıyor. Bu verdiğim örnek kimlerin hangi niyeti taşıdığını ortaya koymaktadır.
Evet, lütfen sağduyu diyorum. Bakınız Türkiye sanki Libya yada Suriye imiş gibi Avrupa’da konu saptırılıyor. Bunun bir kazananı olmaz ama kaybedeni ülkemiz olur. Göstericiler aralarına provakatörleri almamalıdır. Yetkililer de lütfen tansiyon arttırıcı ve yangına körükle gidercesine beyanlardan kaçınmalıdırlar. Başbakanımız "Yüzde ellinin" değil, yüzde yüzün başbakanı olduğunu unutmamalıdır.