HAYRULLAH Gök Kardeşim,  facesinde paylaşıp, beni de etiketlediği paylaşımında; değer bilmezliğimizden ve vurdumduymazlığımızdan kaynaklanan bir konuyu;'Kumsallarımızı Öldürmeyin”  başlığıyla; gündeme taşımış....

HAYRULLAH

Gök Kardeşim, facesinde paylaşıp, beni de etiketlediği paylaşımında; değer bilmezliğimizden ve vurdumduymazlığımızdan kaynaklanan bir konuyu;“Kumsallarımızı Öldürmeyin” başlığıyla; gündeme taşımış.

Hayrullah Kardeşim diyor ki;

“Yapmayın, etmeyin ne olur.

Alanya'nın en önemli merkezine, onlarca balıkçı teknesi konuşlan(dırıl)mış durumda.

Başka yer yok gibi Keykubat Sahillerine konuşlanmalarına göz yumulan bu tekneler; her yıl olduğu gibi bu yıl da motorlarının yağlarını ve sintinelerini sorumsuzca denize boca ediyorlar.

Gelin, yarattığınız rezilliği gözlerinizle görün.

Koku ve görüntü kirliliği her yeri sarmış durumda.

Şu anda hiç kimse denize gir(e)miyor.

Bu balıkçı teknelerine, turizmin göbeğinde bu izini verenlere sesleniyorum; bu nasıl bir aymazlık, bu nasıl bir sorumsuzluktur.

(…)

Keykubat Kumsalı’ndaki işyerleri. eledikleri kumun taşlarını denizin kenarına yığdılar.

Duyumum doğruysa eğer, bu bölge ALTİD’in sorumluluğuna bırakılmış. Buradan onlara da sesleniyorum; Siz nasıl turizmcisiniz? Bu nasıl bir sorumsuzluk, bu nasıl bir aymazlık?

Sorumluluk alanınızdaki bu rezilliğin ayırdında değil misiniz?

Tüm sahil, motor yağından, sintine pisliğinden ve de kokusundan geçilmiyor.

Denize girmek üzere gelen yerli, yabancı bu rezilliği görüp, denize girmekten vazgeçiyor ve geri dönüyor.

Bir kumsal, bir sahil hepimizin gözü önünde ölüyor, öldürülüyor…

Yapmayın, etmeyin ne olur!

Sonra da turist gelmiyor ya da ucuz turist geliyor diye ağlıyorsunuz…

Aklınızı başınıza devşirin.

(…)

Bu arada bölgede bir de şezlong rezaleti yaşanıyor. Buradaki arsız işletmeciler, utanmasalar, şezlonglarını denizin içine de koyacaklar.

Böyle sorumsuzluk, böyle laçkalık, böyle disiplinsizlik olur mu?

İnsanlar deniz kenarından yüzerek mi geçecek?”

* * *

Evet Hayrullah Gök Kardeşim, (özetle) böyle dillendiriyor, görüp yaşadıklarını.

Hayrullah Kardeşim, Alanya Sevdalısı emekli bir asker.

Yaz kış demeden, sabahın erken saatlerinde, özellikle Keykubat Kumsalı’nı arşınlayan bir doğasever.

Kendisiyle Keykubat Sahillerinde çok sık karşılaşır, beraber yürüyüşler yapardık.

Sağlık sorunlarım nedeniyle, yürüme alışkanlığımı bir süredir aksattığımdan, Sevgili Dostumun yukarıdaki gözlemlerinden ve saptamalarından habersizdim.

Söz konusu paylaşımını görür görmez sahile indim, aynı rezilliklere ben de tanık oldum.

Yerden göğe haklı Hayrullah Kardeşim.

Ben de aynı tepkiyi veriyorum.

Bu nasıl bir aymazlık, bu nasıl bir sorumsuzluk?

Alanya’da bu teknelere tahsis edilecek, başka alan mı yok?

Ayrıca Alanya Kumsallarını tahsis ettiğiniz bu işletmeleri(!), neden böyle başı boş bırakıyorsunuz?

Bir dünya mirası olan bu sahillerin, bu işletmelerce gelişi güzel düzenlenmesine neden ve nasıl izin veriyorsunuz?

Bu kumsalların düzenlenmesinde bir standart yok mu?

Yamalı bohçaya çevirdiniz sahilleri.

Kim sorumlu bu sahillerden?

Kim ya da kimler sorumluysa, gelsin görsün bu sahillerde yaşanan ve yaşatılan sorumsuzlukları?

Herkes silkinsin ve kendine gelsin artık.

Halkın ortak malı olan bu sahiller ve kumsallar; sahil olmaktan, kumsal olmaktan çıktı ve çıkıyor çünkü.