Bakırköy akıl hastanesini, politikacı seçim zamanı ziyaret etmiş. Başhekime sormuş;
Bakırköy akıl hastanesini, politikacı seçim zamanı ziyaret etmiş. Başhekime sormuş; "Hastanın iyileştiğini nereden anlıyorsunuz?" Hekim, "Bir küvetin içine su dolduruyoruz. Sonra hastaya kaşık, fincan ve kova verip, küveti boşalt diyoruz."Politikacı: "Anladım. Herhalde kovayı tercih ederler. Siz de buna göre hastanın iyileştiğine karar veriyorsunuz" der…Hekim: "Hayır. Kovayı tercih eden hastalarımızı bırakmıyoruz. Çünkü normal zekâda olan insan küvetin tıpasını çeker. Siz hastamız olsaydınız bu cevabınıza göre sizi de bırakmazdık."Bizim Alanya Gazipaşa Havalimanı'na 189 kişilik uçak inişine sevinen ve paye kapmak isteyen politikacılarımız bana göre küvetteki suyu boşaltmak için yanlış olan kovayı tercih edenlerden olmalılar… Doğrusu Alanya’nın il olması için mücadele edenler… Yani, küvetin tıpasını çekmeye çalışanlar olmalı… Kimler mi? Bilemem ama bunların içinde kesinlikle politikacılar yok… Bendeniz, tıpayı çekmeye çalışanlardanım…Kovacıların “Gazipaşa’da milat” laflarına da karnım tok… Geçen yıl 27 Nisan’da Transavia’nın 149 kişilik Boeing 737-700’ü hem de ilk jet motorlu uçak inince, “Milat budur” işte demiştik. Benim bildiğim milat 100 senede bir olur… Her sene Gazipaşa'da uçak indi diye göz boyamak için milat ilan edilmez… Yeni milat Alanya’nın il yapılması olmalıdır…Benim hanım özellikle Halk Eğitim Merkezi'nin açtığı kurslara bir de açık öğretim sınavlarının devamlı müdavimi… Takip ettiğim kadarıyla bir üniversite bitirdi. Şimdi master yapıyor. Bitirdiği kurslardan aldığı sertifikaların sayısı çok kabarık… Yaşlı bakım, çocuk bakım, anaokulu öğretmenliği, trafik eğitim uzmanı… Akranları hacca giderken bizimki sınavlara ve kurslara gidiyor…7 Nisan 2012 Cumartesi ve devamında pazar Açık Öğretim Sınavları için Antalya’ya 2 gün gittik geldik… Giderken yol boyu kovacıları ve tıpacıları düşündüm… En azından Alanya il olsa, Açık Öğretim Sınavları için Antalya’ya gitmek gerekmeyecek, daima tepemizde olan Antalya lobisinden de kurtulacağız… Alanya kendi vekillerini seçecek.Alanya’yı yönetenler, Alanya’nın vekilleri, çok geç olmadan kovaları elinden bırakıp tıpaya sarılsalar iyi olur… Yoksa Alanya yakında Antalya’nın Mahallesi ilan edilecek… İşte o zaman kovalarının altının delik olduğunu daha iyi görecekler… Benden uyarması…Alanya’ya dair bu ulvi düşüncelerle, arabamı Antalya’ya sürerken Serik’te kırmızı ışıkta arkadan aniden gelen acı siren sesiyle, irkildim… Niye önceden duymadım! Kulağı yıkatsam iyi olur dedim kendi kendime… Her zaman yaptığım gibi, dörtlüleri yakıp öndeki arabaları da uzun kısa farla uyararak yolun sağına geçtim…Saat sabahın 7.45’i, 07.VJ.631 plakalı 112 acil servis ambulansı bizi geçti… Ve sirenleri kapattı… O önde ben arkasında diğer kırmızı ışığa kadar gittik… Bizim ambulansçı yine aynı numarayı önde ışıkta bekleyen arabalara çekti… Acı siren… Bu ambulansçı kesinlikle “kovacı” olmalı benim elimde de “tıpa” var… Ne yapılacağını siz karar verin…İşin şakası bir tarafa yaşadığım çok ciddi bir olay… Ben de bu hanım, Alanya’da bu politikacılar oldukça ben daha çok Antalya’ya gidip geleceğim… Ambulansta hasta olsa? Ben de “Artist ambulans sürücüsü” yine numara yapıyor diye düşünsem… Yol vermesem ne olur? Düşüncesi dahi kötü… Siz siz olun bu tür ambulans şoförlerini ihbar edin… Benim yaptığım gibi…