30 Kasım 2016 tarihli Müşterek Kararname ile İzmir Vali Yardımcılığı görevinden Alanya Kaymakamlığı'na atanan Mustafa Harputlu, 9 gün önce, yani 16 Ocak Pazartesi günü görevine resmen başladı. Göreve başlamadan bir gün önce İzmir'den...

30

Kasım 2016 tarihli Müşterek Kararname ile İzmir Vali Yardımcılığı görevinden Alanya Kaymakamlığı'na atanan Mustafa Harputlu, 9 gün önce, yani 16 Ocak Pazartesi günü görevine resmen başladı.

Göreve başlamadan bir gün önce İzmir'den uçakla Antalya'ya, ardından karayolu ile Alanya'ya gelip tarihi ve turistik bölgeleri tek başına gezen, "Size güzel bir otelden yer ayıralım, orada kalın" önerisine, "Gerek yok. Öğretmenevi'nde kalırım" yanıtı veren, "Resmi karşılama töreni ister misiniz?" sorusuna ise, "Lüzum yok. Devlet'in yapılacak çok işi var. Birim amirlerini Hükümet Konağı önüne dizip de işleri aksatmayalım. Vatandaş beklemesin" deyip direkt makamına oturan Kaymakam Harputlu, adım gibi eminim, şimdi şehrin havasını soluyor, neyin ne olduğunu anlamaya, kimin hakikaten etkin, kimin etkinmiş gibi gözüküp aslında hiçbir şey yapmadığını süzüyordur.

Dün çarşıda rutin haber avındayken karşılaşıp ayaküstü sohbet ettiğim Alanya'nın yerlisi olan bir esnaf, "Sanırım Kaymakam Bey'e ziyaretler bitti. Çünkü gazetelerde ziyaret haberleri adeta bıçak gibi kesildi" deyince hemen Alanya Kaymakamlığı'nın bu tür ziyaretleri haber olarak veren resmi internet sitesine girip göz attım.

16 Ocak'ta "Kaymakam Mustafa Harputlu görevine başladı" ile başlayan yeni dönem haberlerinin şu şekilde ilerlediğini gördüm...

"Harputlu'ya ilk ziyaret basın mensuplarından..."

"Kent Konseyi'nden Harputlu'ya ziyaret..."

"Hayırlı olsun ziyaretleri devam ediyor..."

"Koordinatör Hüseyin Güney ziyaret etti..."

"İlçe Spor Güvenlik Kurulu toplandı..."

"Oda başkanlarından Harputlu'ya ziyaret..."

"Sosyal Yardımlaşma Vakfı toplandı..."

"Kaymakam Harputlu, 'Sporcular barış ve huzur elçileridir' dedi..."

"Karneler Kaymakam Harputlu'dan..."

"Sevgi Evi öğrencileri Kaymakam Amca ile buluştu..."

"Kaymakam Harputlu Hal'cilerin yemeğine katıldı..."

***

Kaymakam Harputlu ile ilgili son "resmi" açıklama, Hal'cilerin yemeğine katıldığı 20 Ocak'ta yapılmış, devamı gelmemiş.

21, 22, 23 ve dün itibariyle 24 Ocak'ta tek satır haber girilmemiş resmi internet sitesine.

Açıp sormadım, rahatsız etmek istemedim, ama iki ihtimal var.

Birincisi...

Göreve başladığı ilk gün de ifade ettiği gibi...

Ya, sömestr tatiline giren ve bundan sonraki eğitim hayatlarına en az 4 yıl Alanya'da devam edecek olan çocuklarını ve eşini almaya İzmir'e gitti.

Ya da, Alanya'yı dinliyor, süzüyor, çözmeye çalışıyor.

Dün yolumu çevirip, "Sanırım Kaymakam Bey'e ziyaretler bitti. Gazetede ziyaret haberleri adeta bıçak gibi kesildi" diyen Alanyalı esnafa söylediğim gibi, bir ilçede Devlet Baba nazarında "en yüksek" makamdaki isim Kaymakam'dır, ama değişmez bir gerçek vardır ki, bir ilçede "en yalnız" insan da "yeni atanan" Kaymakam'dan başkası değildir.

300 bin nüfuslu bir şehir düşünün.

Misal, Alanya'nın yerlisi olmasanız bile kendinizden pay biçin.

Canınız sıkıldığında, iki lafın belini kırmak istediğinizde mutlaka kapısını çalacağınız en az bir tanıdığınız vardır.

Gidersiniz işyerine, dükkanına veya ofisine, sağdan soldan, oradan buradan sohbet edip kafa dağıtırsınız, fikir alışverişi yaparsınız, en azından içinizi boşaltıp deşarj olursunuz.

Ama Devlet Baba'nın ilçedeki en yüksek makamında iseniz, şehre yeni tayin olduysanız ve yanınızda okul/iş gibi gerekçelerle aileniz yoksa, ne yaparsınız?

***

Uzun lafın kısası...

Özgeçmişi başarılarla dolu olan, başta "güvenlik" olmak üzere pek çok önemli alanda diploması ve sertifikası bulunan, "ılımlı", "dışa dönük" ve "şovu sevmeyen" bir karaktere sahip olduğu izlenimi veren Kaymakam Harputlu'ya şehir ahalisi olarak biraz zaman tanımak gerektiğini düşünüyorum.

Eminim, Alanya'yı çözdükten sonra tıpkı bir orkestra şefi gibi, başta turizm sektörü olmak üzere kentin belli başlı sorunlarının çözümünde Devlet Baba'nın en yüksekteki temsilcisi hüviyetiyle üzerine düşeni fazlasıyla yapacak, Alanya'nın unutulmaz efsane mülki amirleri "Lütfi Yiğenoğlu" ve "Cengiz Gökçe" gibi kalıcı izler bırakacaktır.