Aşağıdaki yazıyı 3 Mayıs 2011 tarihinde yazmıştım.
“O artık bir fenomen” diye başlamıştım o yazıma.
Haklı çıktım.
Dişiyle, tırnağıyla kazıya kazıya geldi bu günlere.
Sadece kendini değil, kardeşlerini de sırtlayarak geldi bu günlere.
Alanya’nın gururuydu, yine gururu oldu
Evet, O yine kanıtladı fenomenliğini; yine Bisiklet Federasyonu Başkanı oldu.
Hayırlı olsun demiyorum çünkü hayırlı olacak.
Dolduracak oturacağı o koltuğu.
Yakışacak yani o makama.
Çünkü “rol model” bir insan O…
Artık O’na bu gözle bakmak; O’nu, bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.
Alanya’nın ve de Alanyalının, ondan öğreneği çok şey var.
Yani?
Yani Alanya, “Müftüoğlu fenomenini”, masaya yatırmak ve tartışmak zorunda.
Niye?
Çünkü Alanya’nın daha fazla “Eminlere” gereksinimi var ama Alanya, kendi içersinden başka “Eminler” çıkarmasını beceremiyor.
Beceremediği için de Ankara’ya sesini duyuramıyor, meramını anlatamıyor.
Alanya, Ankara’ya sesini ulaştırmak için, “Emin’den gayrı Emin’ler” yetiştirmek zorunda.
“Nasıl yetişecek ya da kim yetiştirecek o Emin’leri?” bunu tartışarak bulmak zorundayız.
Bana göre Eminleri, Emin Müftüoğlu ve onun gibiler bulup çıkarmalı, onlar yetiştirmeli. Onlar yön vermeli, onlar yol yordam öğretmeli…
Eminlerin devamı gelmeli kısacası…

* * *
Konuyu biraz daha açalım mı?
Açalım.
Ben Çorumluyum. Çorum’un köklü ve çok geniş ailelerinden birine mensubum. Ayrıca da Çorum’un etkili ve güçlü yerel gazetelerinin birinde, sürekli köşe yazıları yazıyorum.
Bugün gidin Çorum’a ve ilçelerine; beni kimse tanımaz. Ama Emin Müftüoğlu’nu, tanıyan pek çok kişi bulabilirsiniz.
Üstelik O’nu, Bisiklet Federasyonu Başkanı olarak da değil; Çorum’dan feşmekanca partiden milletvekili adayı olmuş filanca kişiyi destek için onunla birlikte Çorum’u karış karış gezen Alanyalı Emin Müftüoğlu olarak tanırlar…
Ben Çorum’un çoğu ilçelerini, çoğu köylerini bilmem. Ama Emin, bilir.

* * *
Emin Müftüoğlu’nun, akıllara durgunluk veren bir çevresi vardır.
Bu çevre, kendiliğinden oluşmuş bir çevre değildir. Bu çevreyi, Emin Müftüoğlu’nun kendisi yaratmıştır.
Tüm spor çevreleriyle, gelecek vadeden tüm etkili ve yetkili kişilerle, uzun yıllar öncesinden iyi ilişkiler kurmuştur.
Üşenmemiş, yüksünmemiş, bu kişilerin ardına düşmüş; onlara genel, yerel ya da kurum yöneticiliği seçimlerinde (parti ayrımı yapmadan) yardımcı olmuştur.
Sakınmamış, kendi cebinden para harcayarak, kendi arabasıyla; onlarla birlikte şehir şehir, köy köy dolaşmış, olanaklarını bu tür kişilere seferber etmiştir.
* * *
Şunu demek, sözü şuraya getirmek istiyorum.
Hiçbir şey durduk yerde, kendiliğinden olmuyor. Kimse kimseye, durduk yere, pay paye vermiyor.
Bir yerlere gelmek için; çaba gerekiyor, özveri gerekiyor, akıl gerekiyor, öngörü, önsezi gerekiyor. Doğru zamanda, doğru insanlarla birlikte olmak; doğru insanları seçmek gerekiyor.
Bütün bunlar için de uzun erimli düşünmek, uzun erimli çalışmak gerekiyor.
Emin Müftüoğlu, bütün bunları başarmış bir insan. Dişiyle, tırnağıyla kazıya kazıya bu günlere geldi. Sadece kendisini değil, daha başka birilerini de sırtlayıp, taşıyarak, bir yerlere getirdi.

* * *
Ve…
Ve tartışmasız, çok şey verdi, çok şey kazandırdı Alanya’ya…
Emin Müftüoğlu, artık Alanya’ya borçlu değil; tam tersine Alanya’dan alacaklı artık.
Keşke daha çok Eminlerimiz olsa…
Keşke daha çok Eminler çıkarabilsek…
Tekrar oturduğu o koltuk için kendisini kutluyorum.
Yakışacak o göreve.
Hayırlı olsun demiyorum; çünkü hayırlı olacağına tüm kalbimle inanıyorum.
Bisiklet Sporumuz çağ atlayacak.