Bir şikayetim var... Misal ben bir sosyal medya paylaşımımda diyorum ki...

Bir şikayetim var...

Misal ben bir sosyal medya paylaşımımda diyorum ki...

"Alanya Belediyesi'ne bağlı parkomatçılar neden yerde, kaldırım üzerinde veya park köşelerinde yemek yiyor? Neden bu arkadaşlara bir yer gösterilmiyor? Neden garibanlar eziliyor? Neden kimse buna 'Dur' demiyor?"

Cevap hazır...

"Bak arkadaş. Bu çocukların yerde, orada burada yemek yerken fotoğrafını kendin çekip veya çekilip sana atılanları yayınlayıp ne yapmak istiyorsun? Amacın ne? Bilmiyor musun ki gazetede fotoğrafları çıkan her parkomatçının belki de ekmeğiyle oynuyorsun."

Şikayetçiyim, hobi olarak değil, ekmek parasına çalışan bir gazeteciye bu laf söylenmez, söylenmemeli.


***

Bir şikayetim var...

Misal ben bir başka sosyal medya paylaşımımda diyorum ki...

"Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya Hizmet Birimi'nde mesai yapan, sokakları süpüren temizlik görevlisi ablalarımıza bir yer gösterseniz de çantalarını ağaçların dallarına, park köşelerine veya çalıların dibine saklamak zorunda kalmasalar, fena olmaz mı?"

Cevap hazır...

"Kardeş, iyi hoş söylüyorsun da, bu ablaların çalıların dibine, ağaçların dallarına veya park köşelerine çantalarını veya şahsi eşyalarının bulunduğu poşetlerini gizlerken çekilmiş fotoğraflarını gazetede yayınlayınca onların ekmeğiyle oynuyorsun, amirlerinden fırça yemelerinin önünü açıyorsun. Bir gazeteci olarak ekmek parası için çalışan bu insanlara karşı daha duyarlı olman gerekmez mi?"

Şikayetçiyim, 21 senedir "Kurtlar sofrasında ekmek parası nasıl kazanılır?" konusunda mastır yapmış bir insana bu laflar söylenmemelidir, söyleyenin ağzına biber sürülmelidir.


***

Misal ben başka sosyal medya paylaşımımda, haberlerde sık sık özne olan kurum ve kuruluşların sosyal medya hesaplarını kontrol eden veya basın bültenlerini hazırlayan arkadaşları kast ederek diyorum ki...

"Falanca resmi, yarı resmi, özel kurum veya kuruluşun sosyal medya paylaşımında, haberlerinde veya fotoğraflarında abuk sabuk birçok ifade var. Bunlar paylaşılmadan önce birkaç kez neden kontrol edilmiyor? Bu kadar zor mu bu işler?"

Cevap hazır...

"Canım kardeşim, güzel arkadaşım. Çok doğru söylüyorsun, hataları güzel yakalamışsın ama biliyor musun ki böyle yapmakla aslında bu paylaşımları yapan personelin ekmeğiyle oynuyorsun. Ayıp değil mi üç otuz paraya çalışan insanların ekmeğiyle oynamaya!"

Şikayetçiyim! Bırakın gazeteci olmamı, sosyal demokrat anlayışı ölümüne savunan bir insan olarak dahi bu sözlerin şahsıma söylenmesine itirazım ve isyanım var.


***

Kamuoyunu hakem tayin edip soruyorum.

Hiç kimseyi ve hiç bir kurumu eleştiremeyeceksek, hataları söyleyemeyeceksek, gazeteciliğin ana damarlarından biri olan "eleştiri" hakkımızı kimin üzerine boca edeceğiz?

Hata yapanın yüzüne "kusurların var, lütfen düzelt" demek, aslında ona karşı yapılan bir iyilik değil midir?

40 yaşımdayım, 20 yaşımdan beri ekmek parası nasıl kazanılır, iddia ediyorum, Alanya'da pek çok akranımdan iyi bilirim.

Allah'a şükür kimsenin ekmeğiyle oynamadık, bu saatten sonra da Allah nasip etmesin.

Bu ve benzer sebeplerle, "ekmek parası" şantajıyla, SSK'lı ve asgari ücretli insanları öne atarak "hatalarımızı görmezden gel" diyenlere buradan bir kez de Orhan Baba'nın dizelerinden esinlenerek seslenmek istiyorum: "Hatasız kul olmaz, hatalarımızla seveceğiz birbirimizi."