Önümüzdeki 7 Haziran seçimleri her şeyi berbat eden iktidardan kurtulmamız için bir fırsattır. Sorumluluk sahibi olan CHP yöneticileri eğer üzerine düşen görevleri yerine getirmezse tarih önünde sorumludurlar. CHP her ne olursa olsun Vatan...
Önümüzdeki
7 Haziran seçimleri her şeyi berbat eden iktidardan kurtulmamız için bir fırsattır. Sorumluluk sahibi olan CHP yöneticileri eğer üzerine düşen görevleri yerine getirmezse tarih önünde sorumludurlar.
CHP her ne olursa olsun Vatan Partisi, DSP, ÖDP gibi partilerle mutlaka seçim işbirliğine gitmelidir. Zira oyların bölünmesi her alanda kötü yönetim sergileyenlerin işine yarayacaktır. Bırakınız bu partileri eğer 1 milletvekilliğinin AKP’ye gitmesini engelleyecekse, gerekirse TKP ile dahi işbirliğine gidilmelidir.
Zira TKP’nin 2011 seçimlerinde 61 bin oyu vardır. TKP’nin önceki başkanı, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un torunu Aydemir Güler niye olmasın?
Varsın, kudurmuş yeşil komünist olacağına, ehlileşmiş kırmızı komünist olsun.
Bence bir mahsuru yok. Bu örneği de durumun vahametini anlatmak için veriyorum.
CHP’yi pür dikkat izliyorum. CHP yanlış yapmaya odaklanmış durumda. İnşallah yanılırım ama dostlar maalesef durum farklı.
Bir kere “Önseçim yapıyoruz” diye övünüyorlar ama bu önseçime kimlerin girmesi engellendi, kimlere kapılar kapatıldı a dostlar, bir bilseniz. Dahası, “önseçime girmesin” diyerek 1 yıllığına “geçici ihraç” talebi ile kimler disipline verildi. 10 Şubat aday olacakların resmi görevlerinden istifasının son günü ama ne hikmetse “CHP yetkili organları seçimlerde nasıl aday belirleyeceğini” ise 15 Şubat’ta kararlaştırmak için toplanıyor! Yani Yüksek Seçim Kurulu (YSK) resmi görevden istifayı daha ileri bir tarihe ertelese CHP’nin “yöntem belirlemesi” o tarihten sonra olacak. Bunu anlamak için dahi olmaya gerek yok.
CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e çok ağır hakaret edenlere, bölücülük yapıp bir de “Soykırım” iftira pankartının altında HDP’lilerle kol kola yürüyenlere yer var. Dahası CHP’nin altı ilkesi ile barışık olmayanlara vs. vs. yer var ama samimi Atatürkçülere yer yok.
Biliyor musunuz sevgili okuyucularım, bu arızalı ve hastalıklı tipler hâlâ Atatürk’ün partisini HDP ile ittifak yaptırma arayışı içerisindeler.
Geçin beyler bunları, geçin. Lütfen komik olmayın.
Asıl üzüldüğüm konu ise bu durumlara Haluk Koç, Bülent Tezcan, Atilla Kart, Engin Altay, Kamer Genç, İsa Gök, Altuğ Çıray, Muharrem İnce, Gürsel Tekin, Faik Öztrak, Özgür Özel, Nur Serter vs vs. gibi rahatlıkla altına imza atacağımız isimler ne diyorlar ki? Vicdanları kaldırıyor mu?
Bazı illerde “kontenjan” ayrıldı hem de harcanmak istenenlerin olduğu illere daha fazla kontenjan konuldu.
İnşallah bu kontenjanlarda geçmişte olan Eşref Erdem vakaları bugün ise Salih Fırat, Hüseyin Aygün ve Sezgin Tanrıkulu vakaları yaşanmaz. Temennimiz bu yöndedir.
İnşallah hak etmeyenlere ve Atatürk ve Cumhuriyet ile olduğu kadar CHP’nin altı ilkesinin bir tanesi ile dahi olsa ters düşenlere milletvekilliği hediye edilmez.
Zira, sonra bunlar baş ağrıtır. AKP’deki Mehmet Metiner, HDP’deki Hasip Kaplan çizgisinde olanlara kontenjanlarda yer verilmemelidir.
Zira milli kahramanlarımızın kemikleri sızlar. CHP yanlış yaparsa bırakınız yüzde 35’i, 2011’deki 25.93’ü dahi koruyamaz.
2011’de elde ettiği 135 milletvekilliğini korursa inanın büyük başarı demektir. Tabi, bu örnekleri yanlış yaptığı takdirde veriyorum, temennim yanlış yapmaması ve oylarını arttırması yönünde.
CHP’nin aklı selim insanları, atılacak yanlış adımlara inşallah müsaade etmezler, doğru adımları atarlar. Her ne olursa olsun mutlaka Vatan Partisi, DSP ve ÖDP ile seçim işbirliğine gidilmelidir.
CHP’li dostlar kızmasınlar lütfen, bu çağrıya kulak versinler. Aksi durumda seçim sonrası CHP’de kıyamet kopar. Benden şimdiden söylemesi.