EKONOMİK ve sosyal çalkantılar, adam gibi adam özelliğini taşıyan pek çok insanımızın huyunu suyunu değiştirdi; bencilleştirdi, toplum dışına itti, evlerine hapsetti. Yirmi yıl önceki, otuz yıl önceki arkadaşlıkları, dostlukları bulamaz,...
EKONOMİK
ve sosyal çalkantılar, adam gibi adam özelliğini taşıyan pek çok insanımızın huyunu suyunu değiştirdi; bencilleştirdi, toplum dışına itti, evlerine hapsetti.
Yirmi yıl önceki, otuz yıl önceki arkadaşlıkları, dostlukları bulamaz, yaşayamaz olduk.
Nerede eski o sıcak ilişkiler, nerede şimdiki yapmacık, ikiyüzlü sahte ilişkiler, sahte dostluklar.
Eskiden saate bakmaksızın kapısını çalabileceğimiz dostlarımız vardı.
Arka bahçemizde yaşamını sürdüren, vefalı bir ağaç gibi yaşamımızda köklenen; ihtiyaç duyduğumuzda gidip müşfik gövdesine yaslanabileceğimizden emin olduğumuz, adam gibi adam dostlarımız vardı.
En mahrem sırlarımızı verdiğimiz, en derin yaralarımızı açıp gösterdiğimiz; bizi bizden daha iyi bilen, daha iyi tanıyan; bize bizden fazla düşünen dost gibi dostlarımız vardı.
Sadece alkışlandığımızda değil, asıl yuhalandığında yanımızda olup, kolumuza giren;
âlem içinde iken bizi övüp, baş başa iken bize söven; ama o övdüğünde de sövdüğünde de bunun dostluğumuzun gereği olduğunu bildiğimiz canlarımız vardı.
Gözbebeklerimiz buğulandığında, yaklaşan fırtınayı sezen; ağladığımız zaman, onun da gözünden yaş gelen dost gibi dostlar(ımız)dı onlar.
Şu günlerde parmakla sayılacak kadar azaldı bu insanlar.
Tek tük kaldı, o adam gibi adamlardan.
İşte tek tük kalan, adam gibi o adamlardan biridir Cengiz Gökçe…
* * *
Onu Alanya Kaymakamı olduğu yıllarda (1997 -2002) tanıdım.
Birlikte çalıştık. Pek çok etkinlik için bana ve arkadaşlarıma görev verdi; severek yaptık.
Her fırsatta onere etti beni ve arkadaşlarımı.
Bugün nasılsa; makam mevkii sahibi iken de öyleydi.
Mütevazıydı…
Hatır bilir, gönül bilirdi…
Mertti, dürüsttü…
Candan ve içtendi.
Birleştirici ve bütünleştiriciydi.
Sözün özü tam bir görev adamıydı.
Kurum yöneticileri olarak, birlikte çalıştığımız süre içersinde, çok şey öğrendik ondan.
* * *
En son görev yeri olan Samsun Vali Muavinliğinden emekli olunca, Alanya’ya yerleşti.
Yine arkadaş canlısıydı, yine dosttu herkesle,
Alanyalı, tüm cenazelerde ve taziyelerde gördü onu.
Sözün özü, dün de; dost bildiklerinin acılı günlerinde onların yanında olurdu; bugün de oluyor.
Adamlık ruhunda var çünkü…
Dostluk ve insanlık, içinden geliyor çünkü.
* * *
Geçtiğimiz Cuma, Cuma Pazarında Haşim Yetkin Hocam’la karşılaştım.
Yorgun ve bitkin görünüyordu; belli ki rahatsızdı.
Haşim Hocam anlattı. “Rahatsızlığımı kimselere duyurmadım. Duyup, beni ziyarete gelmek isteyenlere de, ‘Lütfen hiç yorulmayın. Evde sizi ağırlayamamanın mahcubiyetini yaşatmayın bana’ dedim….
Cengiz Bey beni aradı, ona da aynı şeyi söyledim. O da ‘Hoca beni kızdırma, kapıyı kırar gene gelirim yanına’ dedi ve geldi. Ağladım.”
Haşim Hocam bunları anlatırken; onunla birlikte aynı duygu sağanağını ben de yaşadım.
“İşte adamlık, işte dostluk böyle bir şey Hocam… Bu özellik ve güzellik, Sayın Vali’mde fazlaca var… Benim rahatsızlığımda da benzeri dostluğu gösterdi…” dedim.
Doğrulayıp, onayladık birbirimizi…
* * *
Sayın Gökçe’nin Alanya Kaymakamı olduğu dönemde, birlikte çalıştığı (içinde benim de olduğum) kurum amirlerinden oluşan, bir grubumuz var.
Bu gruptaki arkadaşlarımızla, whatsapp aracılığıyla haberleşip, yazışıyor, zaman zaman da bir yemekte bir araya geliyor, eski günleri yad ediyoruz.
Cengiz Bey, gerek o yazışmalarda, gerekse birlikte olduğumuz anlarda, acılı tanışları tek tek bildiriyor hepimize; ve soruyor “falancanın cenazesi vardı ya da falancanın şöyle bir rahatsızlığı var. Aradınız mı?” diye.
Böyle bir şey işte adam gibi adam olmak.
Böyle bir şey işte yüreğinde herkese yetecek kadar sevgi taşımak.
Ve…
Ve böyle bir şey işte Cengiz Gökçe olmak.
Alanyalı, o nedenle‘Efsane Kaymakam’ olarak anıyor kendisini.
Ve o nedenle seviyor ve sayıyor…
Yazarın Özel Notu:
Bu yazıyı, Sayın Cengiz Gökçe’ye övgü düzmek için değil; verilen selamı almamak için insanları görmezden gelen, alçak dağları ben yarattım havasında kasım kasım kasılan günümüzün çömez bürokratlarına örnek olsun diye kaleme aldım…