BİLADER hu sıralar ben fanillala donun üsdüne ald-üsd bi içlig geyiyom. Yünlü, adamı ısıcag dutar. Üsdüne bi gömleg, bi süveter, bi de çeked geyiyom. Altıma gışlıg şalvarı geyiyom, kafama da süsmegli şabgayı dakıyom. Emme dün...

BİLADER

hu sıralar ben fanillala donun üsdüne ald-üsd bi içlig geyiyom. Yünlü, adamı ısıcag dutar. Üsdüne bi gömleg, bi süveter, bi de çeked geyiyom. Altıma gışlıg şalvarı geyiyom, kafama da süsmegli şabgayı dakıyom. Emme dün moturula gale ardından aarı geçib gederim, cavırlar çimiyoru. Ben yazın bile bi sefir çimdim denizde. Gönül högmederdi esgiden, hindi edmeeyoru. Çocukana havızlarda, gurbaa boklarının içinde, dere bövetlerinde yüzeg öörendidig. O zamanlarda nerde engile mayo, şord alıcag para. Gara çabıttan Arap Ali'nin oolu Şavkı'ya ıramedli bobam bi gara don digdiriverdidi. Gara donun çapıdını da Yusuf'un Musdaefendi'den alırdı. Vay benim bobam vay. Hindi saa olsadı da engile Ali Müdür'ün torunu Memed Ali Dim'in gasdesinde yazı yazdıımı bi görseedi. Neyise bilader, endee gara donulan gargılıın addakasında çimerdig. O vakıtlar nerde engile şemşiyeler? Güneşden bildiin börterdig. Gargılıın ordan gorkardıg, böcü börtü olur dellerdi. Bi de gale ardında maaranın ollarda çimerdig. Gale ardına altında otururuz deyi talbar yapardıg. Talbarın üsdünü beledan pürülen örterdig. Beledan pürü güneşi geçirmezdi. Dee gızlar yarıının ora gadar yüzeg yarışı yapardıg. Alanyalılar Aşıglar Maarası'na gızlar yarıı da der. Velasıl kelam bizim gönül yorgun bilader. Emme cavırlar dadını çıkarıyoru denizin. Helal olsun cavırlara.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.