Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Londra'da Kraliçe Elizabeth tarafından, Buckingham Sarayı'nda en üst düzey protokolle ağırlandı. Kraliçe daha önce de 1971'de Ankara'ya gelmiş ve zamanın Cumhurbaşkanı rahmetli Cevdet Sunay...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Londra’da Kraliçe Elizabeth tarafından, Buckingham Sarayı'nda en üst düzey protokolle ağırlandı. Kraliçe daha önce de 1971’de Ankara’ya gelmiş ve zamanın Cumhurbaşkanı rahmetli Cevdet Sunay tarafından ağırlanmıştı.
Kraliçe, daha sonra da 2008’de gene ülkemize geldi. Bu ziyaretler herhalde İngiltere’nin ülkemize hem tarihi hem de güncel yakın ilgisini gösterir. Bu ilgiyi, Dersim olayları gündemde olduğu şu sırada hatırlamak lazım. Fakat “dün dündür” ve bugün koşullar başka!
***
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşleri Hayrünnisa hanımefendinin İngiltere'ye ziyaretleri ve ayrıntıları konusunda, Sayın Gül’e, gene bir açık mektup yazmak cüretinde bulunuyorum. Bundan önce köşemde yayınladığım açık mektubu okumak lütfunda bulundular mı, bilmiyorum. Bu mektubu okuyacağında de emin değilim ama içimi dökeyim, kayıtlara geçirmek istedim!
Sayın Cumhurbaşkanı, İngiltere Kraliçesi tarafından böyle en üst düzeyde ağırlanmanız ve bu vesileyle Londra’da ülkemize gösterilen ilgi, tabii, Türkler için, memnuniyet ve gurur verici… Akıllara, “yengemiz bizi şu sırada neden öpüyor” sorusu geldi. Başbakan Erdoğan’ın şöhreti, İngiltere'de ve dünyada doruğa çıktığı sırada...
***
Zatı aliniz şimdi Mustafa Kemal Atatürk'ün hasbelkader halefi olarak onun Çankaya'sında ikamet etmektesiniz. Bir anlamda o kutsal mekanın "türbedarı" durumundasınız. Çankaya'sı ve eserleri, devrimleri size emanet.
Atatürk zamanında ve sonraları Çankaya'da bulunduğum için, doğrusu Çankaya'nın dekorlarının ve eğer doğruysa Cumhurbaşkanlığı forsunun renkleri ve başta Hayrünnisa hanımın kıyafeti beni çok rahatsız etti. Hanımlarda giysiler kişisel tercih. Moda meselesi. Ancak bu Türkiye Cumhuriyetinin başı ve eşi hususunda öyle değil: Çağdaş Cumhuriyetin ve Atatürk devrimlerinin değiştirildiği anlamına geliyor. Sormak isterim: Zatı aliniz Cumhurbaşkanı olarak, Atatürk'ün tüm emanetlerine, devrimlerine gerçekten sahip ve sadık mısınız?
***
Kraliçenin sarayda sizi ve sayın eşinizi karşılarken ki fotoğraf ve video kayıtlarında, Elizabeth hazretlerinin, özellikle Hayrünnisa hanımefedinin kıyafetini, yüksek ökçeli pabuçlarından, sımsıkı mantosundan türbanına kadar biraz hayretle süzdüğü görüldü… Özellikle hanımefendinin, TV dizilerinde kadınsılığın simgesi olarak tanımlanan yüksek topuklu, ilginç ayakkabıları İngiliz medyasının da, kraliçenin dikkatlerini çekmiş.
***
Kraliçe Elizabeth 1971'de Türkiye’ye, Ankara'ya geldiğinde ben Basın Yayın Genel Müdürü sıfatımla onun Türkiye'de kaldığı müddetçe eşimle birlikte refakatlerinde bulunduk. O ziyaret esnasında Cumhurbaşkanı Sunay'ın eşi, Kraliçeyi çağdaş giysilerle karşıladılar. Resepsiyonlarda sokaklarda da aynı idi. Hatta İstanbul’da Ayazağa'da, at gösterileri esnasında, Kraliçe halkla protokol dışı karıştığında da umumi manzara bugünkü gibi değildi. Daha önce, 1936'da Kral 8. Edward İstanbul’da, Atatürk'ü ziyaret ettiğinde de fotoğrafla sabit, onları karşılayan hanımlar hep çağdaş giyimliydiler. Sokaklardaki halk da öyle!
Düşünüyorum; Acaba Kraliçe hazretleri, eşiniz Hayrünhnisa Hanımefendiyi, topuklarından türbanına kadar süzerken, acaba, içinden son yıllarda –son otuz yılda- ne oldu da Türkiye’nin genel manzarası türbandan topuklara nasıl, neden bu kadar değişti diye düşünmemiş midir?
Ben ve muhakkak birçoklarımız bunu, hem de acı acı düşünmekteyiz.
Zatı aliniz, Atatürk'ün halefi olarak sadece Londra ziyaretinde değil, Avrupa'da, hatta bazı Müslüman ülkelerde, eşinizin, Başbakanının eşinin, nev-i modası kendisine özgü ve ortamla, çağımızla çelişkili kıyafetlerinden dolayı hiç rahatsız olmuyor musunuz?
***
Duvarımda 1926 yılına ait fotoğraflar var… Mesela, otuzlu yıllarda Çankaya'da verilen bir resepsiyon... Gene o yıllarda Dolmabahçe Sarayı'nda bir düğün. Düğün ve 1926’da Atatürk önce Kartal'da sonra Haydarpaşa Garı'nda başları ya açık ya da modern şapkalı hanımlarla!
Evet: Haddim olarak soruyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bu tersine “metamorfozu” nasıl izah ve müdafaa etmeli?
Bana herhalde cevap veremezsiniz ama size içimi döktüm. Haddimi aşmışsam affola… Cüretini Atatürk ve devrimleri konusundaki hassasiyetime bağışlayın. Özellikle Atatürk'e saldırıların arttığı şu günlerde