Günlerden Pazartesi…
Ne bileyim… Böyle keyifsizlik mi var ne?
Bizim bir arkadaşı aradım, bir konu hakkında bilgi almak için… Aldım ve kapattım telefonu…
Telefonumda bile şarj yok anlayacağınız…
O derece elektrik alamıyorum da veremiyorum da…
Batık esnaf gibi otururken kaç gündür yazayım yazayım diye küçük kağıtlara yazdığım notları buldum…
Bir anda canlanır gibi oldum… Sonra yine aynı oldum…
Çünkü…
Valimiz gitti…
Yahu… Bizim meslekte bir huy vardır… Hep söylerim kendi kendime ve başkalarına ama hiç yapmayan ben yine ben…
“Haber beklemez”… Yazsana ...
Zaten gidenin arkasından iyi şeyler konuşmak da huyumuz oldu… Desem yalan söylerim… İyinin önünden de arkasından da iyi konuşulur diyeyim… En azından kendi payıma…
Ben nerden bileyim Sayın Cumhurbaşkanımız valilerin yerini değiştirecek…
Ama son gelişmeler de onu gösteriyordu…
Diyarbakır’da koronavirüs vakaları patlamadı… Sınırdan taştı… Cumhurbaşkanımız da bi düşündü… “Buraya kimi verelim?”… Listeyi önüne bi aldı… Antalya’nın rakamlarını bi gördü… “O iş tamam” dedi… Kesin… Ve öyle oldu…
Antalya… Çok… Borçlu… Şey…
Antalya borçlu…
Antalya çok borçlu…
Antalya, çok şey borçlu…
Vali Münir Karaloğlu’na…
Az iş yapmadı… Çok iş yaptı…
- Çiftçiyi cesaretlendirdi.
- Mahiyetine güzel örnek oldu.
- Gece gündüz durmadan Antalya için çalıştı.
“Aman vali gelir” diyen kendine çeki düzen verdi… Cübbeli Ahmet Hoca’nın güzel bir fıkrası var… Arada takılmış izlemiştim…
Bağdat’ın yeni valisi ikinci eşi zorunlu kılmış ve “Evlenmeyene idam” demiş. Adam da karısını bu konuda ikna edemeyince "Mahalledeki yaşlı kadınla evleneyim, yoksa kellemiz gidecek" demiş… Kanunlara göre evlendiği kadının yanında en azından bir gece kalması gerekmiş. Yaşlı kadın ertesi gün evden topallayarak çıkarken "Bağdat Bağdat olalı böyle vali görmedi" demiş!
İşin latifesi tabi...
Ama Antalya, Antalya olalı şimdiye kadar gördüklerinin herhalde en iyisini görmüş olmalı…
Kötü ama çok kötü bir dönem geçirdik… Tam 98 gün…
Belki Antalya bu 98 günün yarısını Türkiye’deki birçok ilden daha rahat geçirdi… Bunda en büyük pay şüphesiz sayın valimiz Münir Karaloğlu’nundur…
Sadece ben değil “Antalya’ya gelmeyin” çağrısı bile yapan Karaloğlu’na Antalya ne kadar teşekkür etse az…
Kısıtlamaların kalkmasında başrol şüphesiz kendisinin…
Bunun yanında Antalya’nın en doğusunda olan bizim Gazipaşamızın Kaymakamı Cemil Öztürk…
Kendisi Vali Karaloğlu’ndan aldığı direktifleri tam manasıyla kendisinden de katarak uyguladı…
Yoksa Antalya’nın doğusundan, batısından ve kuzeyinden tıpkı İtalya’nın Lombardiya eyaletinden güneye kaçanlar gibi olurdu…
İkinci İtalya olurduk maazallah…
Geçenlerde Whatsapp gruplarında ve bazı sosyal medya sayfalarında dolaşan bir kabine listesi vardı…
Gördüm… Bakanların bazılarının yerlerinin değişmesinden bahsediyordu…
Ekonominin gidişatıyla, yönüyle eleştiri alan Berat Albayrak ismi bu listeye göre değişiyordu. İlginç gelmedi… Turizm Bakanlığı için Menderes Türel’in adını gördüm…
Listeyi kim hazırlamışsa Photoshop görseli olduğu belli oluyor… Ama heyecanlandım doğrusu…
Paylaşsam sorun olabilecek listede İçişleri Bakanlığı görevinde Mustafa Varank’ı görünce "Kesin bu liste uyduruk" dedim ama açıklama yaptıran bu uyduruk listede İçişleri Bakanlığı yazan bölümün karşısında "Münir Karaloğlu" ismini görsem açıkçası şaşırmazdım…
Güle güle sayın valim…