Kardeş ülkeden ağır haberler gelmektedir, gergin günler yaşamaktayız, yüreyimiz sızlıyor… Can parçamız Türkiyemizde yaşanan dehşet verici depremin kurbanları artmaması için, ellerimiz havada, dilimizde dualar… Hepimiz sarsılmış durumdayız, bu deprem Azerbaycan'dan yan keçse de her birimizin üzerine binalar yıkılmış gibiyiz… İlk şiddetli 7.7 büyüklüğünde deprem gecenin bir yarısı, çocuktan büyüğe herkesin tatlı rüyada olduğu vakit yakalamıştır kardeşlerimizi. Saatlerdir arama-kurtarma ekipleri insanları kurtarmaya gayret gösteriyir. Enkaz altında pijamalarıyla insanlar hayat mücadelesi vermektedirler. Çocukların yalvarış dolu sesleri, “Kurtarın bizi” bağırışları.. İnsan o sahneyi gözünün önüne getirdiğinde bile dehşete kapılıyor.
Ama Türkiyemizin bu sınavdan da gururla çıkacağına eminiz. Tarih boyu kardeşlerimiz bir çok celaketlerle karşı karşıya kalmıştır, fakat itkilere rağmen kazanmıştır. Allah'ın izniyle bu defa da aynısı olacak.
Son senelerde kardeş ülke defalarca yıkıcı depremler yaşamıştır. En dehşet saçanı 1999 senesindeki depremini biliyorduk, 17 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti. Fakat Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hatırlattı: 6 şubat depremi 1939 senesinde yaşanan Erzincan depreminden sonra en şiddetli depremiymiş! Erzincan depreminin 33 bin kurbanı, 100 binden fazla kişi yaralanmıştır. Bu sayıları düşündüğünüzde soğuk terler dökeriz. Enkaz altında kalan yaralılarımızı Allah korusun! Türkiyemiz tabiiki bu zorlukların üstesinden tek başına gelmeyi de bilir, fakat kardeş ülke depremden hemen sonra 4. seviye alarm ortaya koydu ve tüm dünyadan yardım talebinde bulundu. Çünkü Türkiye kibirli ülke değildir ve insan hayatı her şeyden önde gelmektedir. Depremin gece saatlerinde olması enkaz altında kalan insanların yaşam şanslarını düşürebilir, bu sebepten dolayı herkesin seferber olması en doğrusudur. Artık dünyanın heryerinden Türkiye'ye yardım edebileceklerini söylediler. Bu defa da kardeşin yanına yetişen yine kardeşi oldu. Azerbaycan olayın yaşandığı andan sadece geçmiş olsunla yetinmiyor. Artık iki büyük arama kurtarma ekibi herbirinde 500'e dek heyet kardeş ülkeye gitmiştir. Düne kadar iki kardeş ülke ordusu Kars’ta birlikte askeri eğitimdeydiler. Bugün haber aldık ki eğitimde olan Azerbaycan askeri de arama kurtarma için depremin olduğu bölgeye gitmiştir. Tabiiki başka türlü de olamazdı, kardeş kardeşe yardıma ihtiyacın var mı sormaz, hemen yardıma koşar. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la telefon konuşmasında “Azerbaycan ve Türkiye her zaman olduğu gibi bir birisinin yanındadır” söylemesi herbirimizin fikrini ifade etmiş oldu. Azerbaycan ve Türkiye tarihin farklı dönemlerinde çok ağır imtihanlara birlikte göğüs germişler, Çanakkale'de, Bakü'de, Karabağ'da. Aynı zamanda geçtiğimiz asırda Türkiye zor dönemden geçerken Azerbaycan yardım elini uzatarak “Kardeş kardeşe borç vermez” söylemiştir. Biz kendimize borç biliyoruz ama vefa borcu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi “Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir”…
2020 senesinde menfur düşman Tovuz iline yapılan saldırıda Türkiye “boyunu aşan” düşmana uyarıda bulundu! Karabağ zaferini birlikte kazandık ve bu gün Karabağ'ı, Doğu Zengezur'u birlikte yapılandırıyor Türkiye ve Azerbaycan firmaları! Eminiz ki Türkiye'deki yıkılan binaların yerinde en modern, kaliteli ve dayanıklı binaların temelini beraber atacağız, inşallah bu bölgelerde hayat daha güzel devam edecektir. Üzülerek söylemek gerekiyor ki hayatını kaybedenler geri dönemez. Fakat elimizde değil bunlar… 2017 senesinde Türkiye'ye yerleşmiş mültecilerin durumu ile ilgilenmek için Kahramanmaraş-Gaziantep-Şanlıurfa illerine gitmiştik. O zaman savaştan kaçan mültecilerin sayısı 3 milyonu geçiyordu. Savaşı görmüş çocukların gözlerindeki keder beni derinden etkilemişti, bu sefer süresince. Fakat Türkiye'ye minnettardılar, sahip çıkmıştı onlara tek başına! Avrupa'nın sahip çıkmadığı milyonlarca savaş mağduruna sahip çıkmıştır Türkiye. O bölgedeki depremden Suriye de etkilenmiş durumda. Zaten darmadağın olmuş şehirler biraz daha dağılmış duruma düştü ve can kayıpları yaşandı. Suriye'nin de bu bölgesinin yükünü Türkiye üstlenmiştir yıllarca… Zor olacak fakat Türkiye bu defa da başaracaktır!
2023 senesi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının 100. yıldönümü. Keşke böyle başlamayaydı fakat üzülerek söylemek gerikiyor ki beklenmedik sürprizle karşılaştı kardeş ülke…
Aynı zamanda önümüzde seçimler var, mayıs ayında 100 senelik cumhuriyet cumhurbaşkanını seçecek. Eminiz ki Türk düşmanları bu defa da bozguna uğrayacaktır! Eminiz ki binalar yıkılsa da Türkiye'miz ayakta kalacak!
Yanındayız Türkiye!