Bundan bir süre önceydi. Facebook'tan bir arkadaşım,
Bundan bir süre önceydi.
Facebook'tan bir arkadaşım, "Akaryakıta sürekli zam yapılıyor ve mevcut hükümet utanıp sıkılmadan bizden oy istemeye devam ediyor" diye bir cümle paylaşmış...
Ben de altına, bir Karadeniz fıkrasından da esinlenerek, şu yorumu yazmıştım: "Birader, ben her seferinde 100 TL'lik alıyorum ve hiç etkilenmiyorum. Sen de öyle yap, kriz seni de etkilemesin."
Elbette bu espriyi ciddiye alıp sazan gibi atlayan bazı ortak tanıdıklarımız olmuş, bu pek meşhur Temel fıkrasını bilmedikleri için bize ince ince dokundurmuşlardı ve gerçeği anlatana kadar akla karayı seçmiştik.
Şimdi anlatacağım mevzu aslında bu espriye yakın, ama gerçek bir olay.
Malum, bakkallık mesleği ufak ufak yok oluyor ve yerlerini her köşe başında açılan BİM, Şok, A101, Carrefour gibi irili ufaklı alışveriş mağazalarına bırakıyor.
Bizim ailenin tercihi de, hem istediğimiz pek çok ürünü bulabildiğimiz, hem de ekonomik olduğunu düşündüğümüz için genellikle evin hemen altındaki BİM oluyor.
Henüz iki kişilik bir aile olduğumuz için haftalık market ihtiyaçlarımız genelde üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Elimde fiks bir liste, muntazaman BİM'e uğrayıp her hafta hemen hemen aynı şeyleri satın alıyorum.
Geçenlerde, işte bu alışveriş seanslarının birinin sonunda ilginç bir detay dikkatimi çekti.
Elimdeki alışveriş listesine göre, BİM'den iki ay önce satın aldığım ürünlerin fiyatlarıyla o günkü ürünlerin rakamlarının yazılı olduğu fişi karşılaştırdım, arada neredeyse 30-40 TL'lik bir fark vardı.
Ürünlerin tamamı aynıydı, iki ay önceki alışveriş fişinde 80 TL yazıyorsa, iki ay sonraki fişin en altında 120 TL yazıyordu.
Sizin anlayacağınız, vatandaş olarak çaktırmadan temel ihtiyaç maddelerine sürekli zam yiyorduk...
Ama yolumuz dubleydi, havaalanlarımız muhteşemdi, yeni yeni köprüler inşa ediliyordu, yüz binlerce Suriyeli kardeşimize biz bakıyorduk, falan feşmekan.
Yolu köprüyü yapan kodaman müteahhitler ihale alsın, oradan falanca yerlere komisyon verilsin, yüz binlerce Suriyeli aç kalıp ölmesin vs. diye her sabah mesaiye giden ben, fakat benim paramla şehir şehir dolaşıp "oy eşittir koltuk" isteyen başkaları.
Diyeceğim o ki...
Ben bu işten sıkıldım arkadaş.
Benim oy kriterim bu saatten sonra BİM fişidir.
Varsa bana, "En az beş yıl BİM fişinin üzerindeki rakam sabit kalacak" diye vaatte bulunabilecek politikacı, oyum onundur.
Gerisi palavradır, fasa fisodur.