1600'lü yıllarda Avrupa'da başlayan
1600'lü yıllarda Avrupa'da başlayan "Aydınlanma Hareketi" insanları kölelikten kurtarıp insan olmaya odaklamıştı.
Fakat sanıldığı kadar kolay değildi.
Neredeyse iki yüz yıl sürdü.
Avrupa, 1789 Fransız Devrimi ile uyandı.
Vatikan'ın egemenliği sona erdi.
Feodal yapılar ardı ardına çöktü.
Krallıklar birer birer yerini demokrasilere terk etti.
Kölelik ve tebalık yerini özgür insana bıraktı.
Krallar gitti, "Refah devletleri" geldi.
Bunları yapan şey "BİLGİ" idi.
Böylece "Bilgi Toplumları Devri" başladı.
***
İlk çağlardan bu yana insanı insan yapan da bilgidir.
Araştırmak, öğrenmek ve bilmek insanın doğasındadır.
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük filozofu Sokrates'tir.
Der ki "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir."
Bu söz insanın bilmeye olan açlığını ifade eder.
Bilginin sonsuzluğunu anlatır.
Öğrencisi "Eflatun" daha da ileriye gitmiştir.
İnsanların zaten bilgiyle beraber doğduğunu söyler.
İlahi gücün insanı bilgiyle yarattığını anlatır.
Ona göre bu bilgi araştırma yoluyla hatırlanmalıdır.
Ya da iyi öğretmenler ona sadece hatırlatmalıdır.
***
Kur'an da "Düşünmeyecek misiniz?" der.
Ya da "Akletmeyecek misiniz?" diye sorar.
Bunların anlamı aklı kullanmaktır.
Böylece doğuştan verilen bilgiler açığa çıkacaktır.
Ruhun sahip olduğu "Zihin" kendini gösterecektir.
Kur'an bu nedenle "OKU" diye başlar.
***
Devlet toplumları mutlu etmek için vardır.
Siyaset ise devlet yönetme stratejisidir.
Devlet siyasi kararlar ile halkını öğrenmeye yönlendirebilir.
Ya da farklı kararlarla öğrenmekten uzaklaştırabilir.
Çünkü cahili yönetmek kolaydır.
Cahil "YÖNETENE" biat eder.
Krallıklarda krala, cemaatlerde şeyhlere,
partilerde parti başkanına.
Bu biat "kayıtsız ve şartsızdır."
Bu biat "sorgusuzdur ve sualsızdır."
***
Oysa bilgili insanı yönetmek zordur.
Çünkü bilgili insan kimseye biat etmez.
Her şeyi sorgular.
Bilginin doğruluğunu araştırır.
Yargısında "AKIL" önde, "DUYGU" arkadadır.
Gerçekleri araştırıp bilmek ister.
En yetkili ağıza bile tereddütle bakar.
Bilgili insan sadece "BİLGİYE BİAT" eder.
***
Hıristiyan alemi bilgiyi 400 yıl önce keşfetmiştir.
Halbuki Müslümanların lideri 1400 yıl önce
yani Hıristiyanlardan 1000 yıl evvel bakın ne demiş: "Çin'de de olsa ilmi arayınız."
"Çünkü ilim öğrenmek her Müslüman'a farzdır."