ANTALYA'DA AKP İl Kadın Kolları Kongresi ile aralarında Alanya Gençlik Merkezi'nin de bulunduğu 152 tesisin Toplu Açılış Programı'na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, (30 Mart'ta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes...

ANTALYA’DA

AKP İl Kadın Kolları Kongresi ile aralarında Alanya Gençlik Merkezi’nin de bulunduğu 152 tesisin Toplu Açılış Programı’na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, (30 Mart’ta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e bir anlamda seçimi hediye eden) Alanya’nın oy potansiyelini yabana atmadı ve gelir gelmez, ayağının tozuyla hemen müjdeli haberi veriverdi:

“Alanya’ya Devlet Üniversitesi açacağız.”

***

Elbette bu müjdeli haberin temelinde, Gazipaşa Havalimanı’nın bugün bu seviyeye gelmesinde büyük payı olan Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katkısının büyük olduğuna inananlardanım.

Fakat siyasi nezaket ve kabine içi hiyerarşi gereği bu müjdeli haberin Alanyalılara Bakan Çavuşoğlu yerine, aslen Alanya’nın komşusu, Konya’nın Taşkent ilçesinden olan Başbakan Davutoğlu tarafından verilmesi bir anlamda 7 Haziran Genel Seçimleri’ne de bir yatırım olarak değerlendirilebilir.

***

Bu arada Başbakan Davutoğlu Alanya’ya Devlet Üniversitesi kuracaklarını söyledi ama tarih vermedi.

Bunun 2015 Genel Seçimleri’nin yapılacağı 7 Haziran’dan önce mi, yoksa sonra mı olacağı konusunda da hiçbir ipucu vermedi.

Dolayısıyla seçimde Alanya’dan AKP’ye yeteri kadar oy çıkmaz ise veya diğer partilere daha fazla oy çıkar ise Devlet Üniversitesi projesinin tehlikeye girip girmeyeceği konusuna da açıklık getirici bir beyanat verilmedi.

***

Alanya’da zaten halihazırda Antalya Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı fakültelerin olduğunu hesaba katarsak, Devlet Üniversitesi’nin önündeki tek engel, “yasal zorunluluk gereği” Alanya’nın İl olmamasıydı.

Peki, İçişleri Bakanlığı kayıtlarında bir “İlçe” olan Alanya henüz “İl” olmadan nasıl olacak da Devlet Üniversitesi kurulabilecek?

Yasa mı değiştirilecek, yoksa Alanya sürpriz bir şekilde İl mi yapılacak?

Şimdilik bu iki soruya verilen somut bir yanıt yok, sanırım önümüzdeki haftalar boyunca gerek siyasi kulislerde, gerek şehrin iş ve sosyal yaşamında en çok bu soruya yanıt aranacak.

***

Bu arada şu bilgiyi de paylaşarak asıl meramımıza gelelim. Başbakan Davutoğlu’nun müjdeli haberinden sonra hemen düğmeye basan Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven, bugün, başta Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ile Büyükşehir Koordinatörü Hüseyin Güney olmak üzere şehrin tüm dinamikleriyle Devlet Üniversitesi ana başlığı altında geniş kapsamlı bir toplantı yapacak.

***

Peki, Devlet Üniversitesi, bir turizm memleketi olan, yazın geçimini turizmden sağlayan ama kış gelince krize giren Alanya’ya ne gibi faydalar sağlayacak?

Birincisi, kışın kelimenin tam manasıyla ekonomik olarak uyuyan bir şehir olan Alanya’ya öğrenciler üzerinden bir hareketlilik sağlayacağı muhakkak.

Turizmi bilmeyen ve geçimini üniversitelere, dolayısıyla yiyecek/içecek, ulaşım, alışveriş, kiralık ev vesaire manasında öğrencilere bağlayan şehirler uzun yıllara dayanan deneme/yanılma yöntemiyle “üniversite-öğrenci-şehir” ilişkisini sağlam temellere oturtmuşlardır.

***

Eğer bir seçim vaadi değil ise ve gerçekten Alanya’ya bir Devlet Üniversitesi kurulur ise Alanyalılar da böyle bir deneme/yanılma metoduyla üniversite/şehir ilişkisinin yazılı olmayan kurallarını zamana yayarak belirleyecek ve öğreneceklerdir.

***

“Bir Şehrin Kalkınması ve Üniversite İlişkisi” konusunda oldukça doyurucu bir makale kaleme alan Bilim ve Sanat Dergisi yazarlarından Doktor İkram Çınar, bakın bu konudaki deneyimlerini bizim gibi bu konuda henüz acemi olan şehirlere nasıl anlatıyor.

***

*Üniversiteler, şehirlerin kalkınmasına birçok yönden katkı sağlar, dahası lokomotif bir rol üstlenir. En çok akla geleni, öğrencilerin sürekli konaklayan bir turist gibi birer müşteri olarak yapacağı katkıdır.

*On bin öğrenci, her biri ayda 300 TL harcama yapması halinde şehir ekonomisine ayda 3 milyon TL girmesi demektir.

*Bunu şehir esnafı, ev sahibi, kahvehanesi, minibüsçüsü, nihayet bütün şehir bir şekilde paylaşacaktır.

*Sadece bu da değil, üniversite o şehirde olduğu için orada çalışan akademisyenler, üniversite iş görenleri de aldıkları maaşın büyük kısmını şehir ekonomisine katmaktadır.

*Bu paralar en başta şehrin nakit sıkıntısını çözer. Öyleyse ‘Büyükçe bir üniversite şehir ekonomisinin can damarıdır’ demek, abartılı olmaz.

*Üniversitenin şehre ve ekonomisine katkısı dolaylı yollarla da olmaktadır. Başka şehirlerden gelen öğrencilerin görgü, davranış, yeni yaşayış ve tüketim biçimleri, kültür alışverişi, ulusal kaynaşma gibi sonuçları doğurur.

*Üniversitenin şehre can verdiğini Karslılar somut olarak görmüştür. Örneğin, Kafkas Üniversitesi kurulduktan sonra Kars adeta yeniden dirilmiştir.

***

Bir uzman, şehir-üniversite ilişkisini kısaca böyle anlatıyor. Anlaşıldığı üzere, Alanya’ya büyükçe bir Devlet Üniversitesi açıldığı takdirde şehir ekonomisi kışın nefes alacak ama tıpkı yazın gelen yabancı konuklarımız gibi her biri kendi kültürüyle gelecek olan öğrenciler de şehrin sosyal dokusunu yavaş yavaş değiştirme eğiliminde olacaklardır.

***

Uzun lafın kısası…

Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Antalya’dan on binler, TV kameraları ile de milyonların önünde söz vermiştir, laf ağzından bir kere çıkmıştır.

Komşu ilçe Taşkent’tendir, bize yakındır, Alanya ile eskiye dayanan gönül bağı vardır vesaire ama benim için “Alanya’ya Devlet Üniversitesi açacağız” sözünün tek garantörü, Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dur.