SON bir haftadır, özellikle Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Mehmet Şahin'in 'Bütçesi de tanıtımı da yetersiz” diyerek gündeme getirmesiyle yeniden tedavüle sokulan Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV), aslında bir...
SON
bir haftadır, özellikle Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Mehmet Şahin’in “Bütçesi de tanıtımı da yetersiz” diyerek gündeme getirmesiyle yeniden tedavüle sokulan Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV), aslında bir önceki Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nun icadı olan kuruluşlardan biridir.***Kimi çevrelere göre “belli bir otel grubunun”, genel manada ise “Alanya’nın tanıtımı” için kurulduğu ifade edilen ALTAV’ın kuruluş aşamasında başkanlığını, Sipahioğlu’nun bir dönem en yakın kurmaylarından biri olan turizmci Nüvit Özkan yapmıştı.Uzun yıllar adeta “Sipahioğlu’nun Siyasi Baş Danışmanı” gibi bir profil sergileyen Özkan, aktif siyaset arenasından çekilip Konaklı’daki otelinde siyaseten inzivaya çekilince, ALTAV Başkanlığı da kademeli olarak, yine Sipahioğlu’nun bir dönem en yakın müttefiklerinden olan eski Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Müfit Kaptanoğlu’nun turizmci kardeşi Faik Kaptanoğlu’na verildi.***Amiyane tabirle “sadakanın saraydan çıkmadığı” dönemlerde ALTAV’ın başına geçen Faik Kaptanoğlu bu görevi layıkıyla yapıyor mu, yoksa eline yüzüne bulaştırıp beceremiyor mu, bu işin uzmanı olmadığımızdan buradan ahkâm kesecek değiliz.***Ancak şu bir gerçek ki, bugün otelciye de gidip fikrini sorsanız, sokaktaki simitçiye de danışsanız, Alanya’nın iyi tanıtılmadığı yönünde genel bir kanaat yıllardır zaten var, ve ne yazık ki bu algı hiç değişmedi.Hele de “Yurtdışındaki turizm fuarlarında sadece belli otellerin, belli turistik cadde ve bölgelerin tanıtıldığı” yönündeki komplo teorilerinin her yıl sık sık gündeme geldiği Alanya’da, ALTAV, Mehmet Şahin’in yaptığı açıklama ile bir kez daha gündemin başköşesine oturuverdi.***Mehmet Şahin’in açıklamaları aslında önemli bir gerçeğin altını çizmekle kalmıyor, dikkate alınması, üzerine gidilmesi gereken bir yarayı da işaret ediyor.Madem ALTAV diye bir oluşum var, madem bu vakfa belli yerlerden sağlanan maddi kaynaklar var, o halde bu vakfın denetlenebilir olması, hesap verebilir olması gerekir.***Fakat…Hafta başında Yeni Alanya’ya konuşan araştırmacı tarihçi, ALTAV’ın tüzüğünü yazan, aynı zamanda Denetleme Komisyonu Başkanı da olan Avukat İsmail Yıldız’ın üzerine basa basa vurguladığı gibi, ALTAV’a hesap sorulamıyor, denetleme raporu yazılması istenmiyor, üstelik bu göreve seçilmiş deneyimli bir isim yerine, kimin hazırladığı bile belli olmayan bir rapor genel kurula getirilerek oylamaya sunulup kabul ettiriliyor.***Uzun lafın kısası…“Cilalı İmaj Devri” yaşadığımız günümüz dünyasında tanıtımın ve reklamın ne denli önemli olduğunu artık ticaret dünyasının çekirdeği sayılan bakkal amca da çok iyi biliyor, en büyük holdinglerin yöneticileri de.***Reklam ve tanıtım olmadan tüketiciye ulaşmanın daha da zorlaştığı ve adeta orman kanunlarının hüküm sürdüğü iş, ticaret ve turizm dünyasında ALTAV’ın bütçesinin artırılmasını istemek, bunun için Alanya’daki tüm dinamiklerin bir araya gelmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunmak, üstelik ALTAV’ın başına, davulu da tokmağı da elinde tutan ya Alanya Kaymakamı’nın ya da Alanya Belediye Reisi’nin geçmesini talep etmek neden ALTAV yöneticilerini bu kadar rahatsız ediyor, anlamak güç.***“Ortada kocaman bir rant var” desek, vakfın tanıtım bütçesi zaten 300 bin TL.“Vakfın bizim bilmediğimiz devasa gelir kaynakları var, bu yüzden bir grup yönetimin el değiştirmesini, diğer grup değişmemesini istiyor” desek, bildiğimiz kadarıyla ortada böyle devasa gelir kaynakları da yok.***O halde ALTSO’nun ortaya attığı “güçleri birleştirelim” önerisine ALTAV’ın böylesine sert mukavemet göstermesi neden?***Kimse darılıp gücenmesin ama…Eskiden yönetimi ellerinde tutmaktan hoşnut olan “Beyaz Alanyalılar” ile son birkaç yıldır yönetimi ele alan “Siyah Alanyalılar” arasındaki son raunt mu desem, kendi halinde garip bir “Yerleşik Alanyalı” olarak inanın karar veremedim.***Ancak şu bir gerçek ki, Alanya için elzem olan bazı kurum ve kuruluşların başına, proje üreten, iş yapan, koşturan, en azından dışarıdan baktığımızda canla başla çalışan kişiler ve kadrolar gelmeli diye düşünüyorum.***“Ben yaptım oldu”, “Benim yoğurt yiyişim böyle, işinize gelirse” anlayışı bu şehre çok şey kaybettirdi. Her sene onlarca otelin yapıldığı, yüzlerce yeni yatağın kazandırıldığı Antalya gibi bir turizm destinasyonunda Alanya’nın artık çok da kaybedecek vakti yok diye düşünüyorum.