Yazdan kalma Pazar günü bir maça gittim. Maçın 19. dakikasında içeri girince arkadaşlarımın maçın hakeminin çok şartlı olduğunu anlattılar. O dakikadan sonra dikkatle takip etmeye çalıştım. İlk yarıda kayda değer bir hata görmedim ama ikinci yarı bir maçın nasıl katledildiğine şahit oldum. Tek amacım futbol izleme zevkini yaşamak olsa da, hakemler ve emniyet mensupları sayesinde gittiğime ve gideceğime pişman oldum. Burada size Alanya Kestel spor’un hatalarını anlatmak isterdim. 90 dakika hava hakimiyetimiz olmadan neden havadan oynadığımızı, aceleci tavırlarımızı, lider oyuncu eksikliğiizi belirtmek isterdim ama futbol adamı olarak bunları değil, kendi evimizde bize sıkıntı çıkaran görevlileri ve hakemleri konuşmak zorunda kalıyorum. O yüzden özür diliyorum. Daha önce de yazdım ve söyledim; "Alanya Kestelspor sahipsiz kalıyor, bu gidişat iyi değil" diye... Vereceğim iki örnek nasıl sahipsiz olunduğunun en büyük kanıtı olarak tescillendi.

***

Profesyonel ligde 2 takımla temsil edilen şehrimizde, Alanyaspor "Jandarma bölgesinde" olduğu için, Alanya Polisinin tek sorumlu olduğu yer Milli Egemenlik Stadı'dır. Dolayısıyla ayrıcalık yapılsın diye değil ama burada görev yapan üst rütbelilerin başkanından yönetim kuruluna, basınından tribün liderlerine kadar tanıma zorunluluğu vardır. Ben de gittiğim maçlarda maç sonu gözlemleme yapmak için bir süre bekler, arkadaşlarla kritik yaparım. Bugüne kadar da kayda değer bir sorun yaşandı desem yalan olur. O kadar gergin maçlar oldu ama karşılıklı konuşmalar ile kimse zoraki dışarı çıkarılmadı. Alanya Kestelspor-Şile Yıldızspor maçı bitiminde hakemler, gözlemciler ve tüm rakip takım içeri girmiş, biz de yönetici arkadaşlarla kritik yaparken, aniden birkaç polis memuru bizim dışarı çıkmamızı istedi. Kimsenin olmadığını, kendi kendimize konuştuğumuzu ve dışarıdan birinin olmadığını belirtmemize rağmen, "Talimat geldi" diyerek fiziki hareketlerle dışarıya çıkarmaya kalktılar. Bunları duyan arkadaşlar içeri girince bir anda ortalık karıştı ve deplasmanda bile yaşamadığımız görüntüler kendi evimizde yaşandı. Üstelik ittikleri insanın birisi de yönetim kurulu üyesi idi. Hiç bir şey yokken emir vererek taraftarlarla polisi karşı karşıya getiren yetkili amir hakkında Alanya Emniyet Müdürü uyarır ve bir daha kendi sahamızda hiçbir tehdit yokken bu muameleye maruz kalmayız. Benim ömrüm bu statta geçti ama bu kadarını da hiç yaşamadım.

***

İkinci bölümde çok da sevdiğim ve takdir ettiğim Kamil Abitoğlu'na seslenmek istiyorum. Bizler başka takımlar veya taraftarları gibi bizden yana hakem istemiyoruz. Tek istediğimiz adaletli yönetimdir. Bu hafta Alanyaspor maçında Fırat Aydınus oyuncuyu atamadı kimsede tık yok. Haftalardır Alanya Kestelspor resmen doğranıyor ve bu kasetler muhtemelen size de geliyordur ama yine bu hafta sahada acemi bir hakem var. Sevgili Kamil Hocam; bu hafta Alanya Kestelspor maçına atanan Burak Güner'in BAL Ligi'nde maç yönetmesi gerekir. Hayatımda ilk kez bir hakemin oyun durmasına rağmen değişikliğe izin vermeyerek taç atışı yaptırdığını ve topun oyuna girmesinden bir süre sonra oyunu tekrar durdurup oyuncu değişikliğini işaret ettiğini gördüm. Yine aynı hakemin rakip önde iken fazla işin içine girmediğini ama bizim golümüzden sonra direkt oyuna müdahale ettiğini gördüm. Takdir haklarını geçtim, nizami golümüzü vermedi. Bununla yetinmedi, ikinci yarı 8 oyuncu değişti, 1 kez su molası verdi, 4 kez de oyunu soğutmak için yere yatan rakip oyuncuları bekledi. Yetmedi, iki kez daha oyunu durdurarak kendi ayağına, hem de kaval kemiğine soğutucu sıktırdı. Şimdi burayı iyi dinle, uzatma 7 dakika oldu, bu acemi hakemin bu yanlı tutumu herkesi gerdi ve gözlemcilere bol bol mesai yaptırdı. Artık takdirini size bırakıyorum. Korumayın ama hakkımızı da yedirmeyin.

***

Sonuç olarak kendi evinde gördüğümüz muameleler ve futbol zevkimizin içine eden hakemlerle, sahipsiz olduğumuzu bir kez daha gördüm. İnsanları maça getirmek için çalışan insanlar bir yanda, diğer yanda ise maç boyu gerilen taraftara bakış açısı. Bu akşam Dim TV Spor’da konuyu detaylı değerlendireceğiz.