Böyle bir başlık attım diye AKP'li dostlar alınmasın. Zira bazı AKP'li arkadaşların eleştiriye dahi tahammülleri yok. Konumuza dünkü kaldığımız yerden devam edelim. CHP lideri 'Bütün emeklilere dini bayramlarda birer maaş...

Böyle bir başlık attım diye AKP’li dostlar alınmasın. Zira bazı AKP’li arkadaşların eleştiriye dahi tahammülleri yok. Konumuza dünkü kaldığımız yerden devam edelim. CHP lideri “Bütün emeklilere dini bayramlarda birer maaş ikramiye” dedi. Bu söylem 10 milyonun üzerinde ve bir çoğu da çok zor durumda olan emekli oylarının bir kısmının CHP’ye yönelmesini sağladı. CHP bu söylemi ile HDP’ye giden 1,5 civarındaki oy kaybını fazlası ile telafi etti. Aslında CHP’nin oy oranı 22 veya 23 civarında idi. Emekliye dini bayramlarda ikramiye ve üreticiye maliyetine mazot vs. söylemleri ile durumu kurtardı diyelim. Eğer gerçekten AKP tüm emeklilere seyyanen 300 veya 400 lira gibi bir miktarı seçim öncesi verseydi, tek başına iktidarı kaybetmezdi. Zira AKP’nin iktidarı kaybetmesi çok az miktarda oy oranları iledir.

Bu tür vaatlere AKP hemen “Kaynak nerede?” diye tepki gösteriyor. Oysa kaynak milyar milyar dolarlarla israf edilen, savrulan ve hiç bir getirisi de olmayan bu zavallı milletin paralarının harcanmasındadır. Kaynak 2 milyar doların Mısır’a yani Mursi’ye karşılıksız nakit olarak hibe edilmesidir. Kaynak Libya ve Suriye’deki çapulcu ruh hastalarına gönderildiği iddia edilenlerdir. Kaynak, kendi itirafları ile Suriyelilere bugüne kadar harcanan 6 Milyar doların üzerindeki paradır. Kaynak sizlerin ekonomiyi kötü yönetmenizdedir. Kaynak daha vs. vs’dedir. Oysa buralara bu kadar korkunç miktarda gereksiz harcamalar yapılacağına, eğer çok da gerekli olan muhtaç ve emeklilerinize o paraların yüzde 10’unu harcasaydınız iktidardan düşmezdiniz. İşte AKP en büyük hatasını burada yaptı. Kaynak soranlar şunu demek istiyorsa hiç bir sözüm olamaz: “Bugüne kadar gereksiz harcamalar ve israf ile artık kaynak koymadım ki” diyorsalar bir şey denilmez. Her halde aslında onu demek istiyorlar.

Kabul eder veya etmezsiniz, Sayın Cumhurbaşkanımızın elinde mikrofonlarla Anayasa’yı ihlal edip, bir partiye 400 milletvekili istemesi hiç doğru değildir. Aklıma Kenan Evren’in de bir zamanlar MDP’ye oy istemesini getirdi ki sonuç hüsran oldu. “Ben seçilmiş Cumhurbaşkanıyım, diğerlerinden farklıyım” mealindeki sözler doğru değildir. Zira mevcut Anayasa buna müsaade etmiyor. Ha seçimde bir parti Anayasa’yı değiştirecek oy oranını yakalar, yapılacak olan Anayasa buna müsaade eder, o zaman eyvallah deriz. Ama şu anda yürürlükte olan Anayasa buna müsaade etmiyor. Sayın Cumhurbaşkanının bu kadar konuya müdahil olup, taraf tutmasının seçimlerde AKP’ye zararı olmuştur. Bence 1 Kasım’da Sayın Cumhurbaşkanımız Anayasa çerçevesinin dışına çıkmamalıdır. Kendilerini halkımız o zaman daha çok takdir eder. Zira yüzde 52’nin değil, hepimizin Cumhurbaşkanıdır. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz.

Ayrıca bazı mitinglerde kefen giyilip, acayip kıyafetlerle kürsünün önünde durulmasından ziyade buna müsaade edilmesi vs. ise bambaşka bir yanlıştır. AKP’nin daha pek çok yanlışları oldu. Herhalde bunları sorguluyorlardır. Zaten bazı aklı selim olanlar özeleştiriyi yapıyorlar.

AKP 7 Haziran’ı “Çantada keklik” görmüştü ama olmadı. Seçimlerden 1 gün önce yani 6 Haziran Cumartesi günü eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kardeşinin bürosu müfettişlerce basılmıştı. Yani fazla mağrur olmamak gerekir. Milletin kurucu değerleri ile de oynarsanız vs. vs. bedelini yine millet ödetir. Zira “Bu millet ile uğraşılmaz” demiş atalar, o nedenle hata yapanlar milletten öyle bir tokat yer ki, tokadı yiyen kendine gelemez. Bizden söylemesi.

- BİTTİ –