Türk ülküsünde ahlakçılık anlayışı; Türk milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır. Dini sohbetlerde yüce Peygamberimiz, Hz. Muhammed; "Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" demiştir. Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti şiarımızdır.
İslamiyet; Milliyetçilikle birlikte Türk milleti için diğer bir güç kaynağı, hemen bütün Türklerin bin yıldan beri kabul ederek benimsemiş oldukları dinidir. Türklük ve İslamiyet bir birine zıt veya iki ayrı varlık değildir. Her şeyin dinden ibaret olduğunu savunmak, gaflet, bilgisizlik, kötü emel beslemektir. Türk milletinin en kutlu güç kaynağı birlik, beraberlik, iç barış, ülkü birliği, aşk ahlakı ve siyasi ahlak ülküsüdür.
Bu günkü Avrupa medeniyetini canlandıran Rönesans emelinde Türk-İslam felsefesinin Batıya doğru yayılması vardır. Her şeyin Türk milleti için, Türk'e doğru, Türk'e göre planlanması için yeni milli bir yol açılmak durumundadır. Her çeşit fırtınaya karşı açılan, fikir savaşlarında çarpışacak bu yeni yolu, "Dokuz Işık Doktrini" aydınlatmaktadır. Esası; yolsuzluk, arsızlık, hırsızlık, rüşvet, ahlaksızlıkla mücadeledir.
Başbuğ, Alpaslan Türkeş; "Ben Türk Milletini, sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvet ve hile ile çiğnenen hukuk düzenlerine, ahlaktan mahrum hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya, yer veren iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hakikat yolu, Allah Yolu'na çağırıyorum" diyordu.
Medeniyet; “İlimle, irfanla, imanla, ahlakla” kurulur; parasızlıktan değil “İlimsizlik, irfansızlık, imansızlık, ahlaksızlıktan” çöker. Buhranlı, milli ahlak, milli kültür boşluğu milletleri yıkar. Huzur; ahlaklılığa bağlıdır. Ülkücülük ahlak ve fazilet mücadelesidir.
Ahlak insanların inancından, dünya görüşlerinden doğmakta ve kaynağını bulmaktadır. Toplum ve toplumu meydana getiren kişilerin farklı inançları, görüşleri, yaşama felsefeleri ahlakın kaynağını teşkil etmektedir. Türk ahlakı dini, milli, manevi değerler ve Türk töresi, Türk nizamına dayanmakla beraber tabiat kurallarına aykırı olmamayı da gerekli kılmaktadır.
Türk töresi, büyüğe saygı, küçüğe şefkat ve sevgi demektir. Türk milleti, ağırbaşlı, vakarlı, ciddi, çok konuşmayan, gerektiği zaman az ve öz konuşan, soğukkanlı, birden öfkelenmeyen, cesur, azimli, sözüne ve vazifesini sadıktır. İslamiyet; geriliği değil, ilerlemeyi emreder. Geri kalmanın din ile alakası yoktur. İslam ahlakı ilme önem vermiş, ilim ve tekniğin ileri gitmesini sağlamıştır. Bugünün Avrupa medeniyeti Türk-İslam medeniyetinden doğmuştur. İslam; “İlim Çin’de dahi olsa git öğren” demiştir.
Türk töresi ve Müslüman Türk geleneğinde kadına saygı vardır. Türk geleneğinde kadının yeri erkeğinin yanıdır. Türk kadını toplumumuzun faal bir unsuru, saygıdeğer bir varlığıdır. Disiplin; Türk töresine, ahlakına, kanunlarına, nizamlarına uymak, büyüğün küçüğün hakkına riayet etmek, hürmetkâr olmaktır. “Türklük yok; İslamiyet var” sözü ahlakla bağdaşmaz. Yüksek enflasyonda TÜİK’in istatistikleri düşük tutması maaşlara aynen yansır. A. Türkeş'in Dokuz Işık Doktrininden yararlanılmıştır. Ahlak her şeyin esasıdır. Ahlak buhranı, fazilet mücadelesi, politika, siyaset ahlakı Ve...