DÜNYA milletleri içinde Türkler, Türklerin içinde de sevincini ve üzüntüsünü anlık ve uçta yaşayan tartışmasız Akdeniz Bölgesi insanlarıdır. Olayları anlık yaşar, değerlendirir ve anlık hükümler veririz. Bir süre sonra da yaptıklarımızı...

DÜNYA

milletleri içinde Türkler, Türklerin içinde de sevincini ve üzüntüsünü anlık ve uçta yaşayan tartışmasız Akdeniz Bölgesi insanlarıdır. Olayları anlık yaşar, değerlendirir ve anlık hükümler veririz. Bir süre sonra da yaptıklarımızı unutarak hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ederiz. Her kulvarda böyle olduğumuz için futbolda da farklı duygular yaşamıyoruz. Bir galibiyet veya mağlubiyet sonrası sevgimizi de, öfkemizi de anlık duygularla yaşıyoruz. Giriş bölümünden sonra bunları örneklendirecek olursak şunları söyleyebiliriz.

***

Süper Lig'in ilk üç haftası sonucu puansız tamamladığımız zaman ulusal basını bir kenara bırakıyorum, yerelde en büyük düşme adayı Aytemiz Alanyaspor gösterildi. Sosyal medyada tam bir karamsarlık havası hakimdi. Günlük yaşayan taraftarı anlarız ama adı futbol adamına çıkmış kişiler bile bir anda takımdan elini ayağını çekmişti. Sonra ise arka arkaya 4 galibiyet gelince bir anda tüm kalemler değişti ve takıma övgüler başladı. Hatta o kadar kendini bu suni duruma kaptıranlar oldu ki, UEFA sözlerini kullandılar. Sonra mı ne oldu? Arka arkaya iki mağlubiyet ve yine aynı matem havası başladı. Ne yazık ki günlük ve anlık düşünmekten ve yorumlamaktan vazgeçemiyoruz.

***

Eleştirmek, eleştirilenleri mutsuz etse de her zaman olmalıdır. Önemli olan doğru ve bilgili eleştirmektir. Bizi yok sayabilirler, bize kızabilirler ama duruşumuza her zaman saygı gösterirler. Çünkü herkes bilir ki, biz takım zor durumda iken ateş etmek yerine yanında oluruz. Takım kaybedince birçok insanın aksine eleştirmek yerine sahiplenmeyi camia adına daha değerli buluyorum. En basit şey kaybedince eleştirmektir ve çok da kabul görür. Ama bu dönem karamsar olma dönemi değil. Ayrıca eleştirsek neyi eleştireceğiz. Erzurum ve Antalya maçlarında çıkan kadrolar bana göre doğru kadrolardı. Sadece formsuz oyuncular üzerinden eleştiri yapılabilir ama şimdi sırası değil. Çok sevdiğim bir sözüm var ve hep kullanıyorum; "Aytemiz Alanyaspor yarışan değil, yaşamaya çalışan bir takımdır." Sezon başında bu yana kaybetsek de kazansak da bu sözleri hep yazdım, söyledim. Eğer hepimiz bu gözle bakarak ve de kimlerle mücadele ettiğimizi göz önüne getirerek kazanınca abartmadan, yenilince de suçlamadan yolumuza devam edebiliriz.

***

Erzurum ve Antalya maçlarında niye kaybettik, ilk kazandığımız maçta değerlendireceğimi söyleyerek diyorum ki, şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır. Camiamızı bu dönemde yalnız bırakmamalı ve yanlarında olduğumuzu her koşulda söylemeliyiz. Üst üste 4 maçı kazanan aynı takım olduğuna göre, onlara güvenmeli ve arkalarında olmalıyız. Ben şahsen Süper Lig'de olmanın keyfini ve gururunu yaşıyorum. İlk maçtan bu yana dediğim gibi kadromuz iyi ama formdan uzaklaşan oyuncularımız var. 34 maçlık maratonda daha çok inişler ve çıkışlar olacağı için, eleştirsek de takımın hep yanında olalım. Her zaman dediğim gibi, yenildiğinde değil vazgeçtiğinde kaybedersin!