"DİM
Barajı patlarsa Tosmur, Oba ve Kestel'in yapabileceği bir şey kalmaz, su herkesi alır gider."
"Kardan adamın ömrü güneş çıkıncaya kadardır. Artık güneş doğdu, kardan adamın ömrü de bitti."
"2004, 2009, 2014'te 3 yerel seçim oldu. Hangisinde başarı var? Aldığımız bir yerel seçim var mı? Yok. Demek ki ortada başarısızlık var."
Yukarıdaki bu sözler, AKP İlçe Kongresi'nde "İlçe Başkan Adayı" olma arzusu taşıyan Sabri Tos'a ait.
***
"Sen kimsin ilçe başkanını aramazsın ya, necisin sen!”
"Ertuğrul efendinin böyle bir lüksü yok. Eğer inat ederse, zor kullanırsa, basını çağırıp açıklama yapmak isterse, bunun karşılığı vardır. Tüzükteki karşılığı disiplindir."
"Ertuğrul efendi kim ya? Ertuğrul efendi partinin bir üyesi. O kadar. Kendisini bir şey zannediyor."
"50 yıldır partiye bir şey vermiyor. Adam 1970 kafasıyla 1980'e gelmiş. 1980'de kontağı bir kapatmış, bir daha açmamış. O kafayla gidiyor. Köprünün altından çok sular geçti, dünya değişti."
"Ertuğrul'un çenesi açıldığı zaman içeriğinin nereye varacağını bilemezsin."
Yukarıdaki bu sözler de "salon beyefendisi" görüntüsüyle tanınan CHP İlçe Başkanı Ali Takavüt'e ait.
***
Ve son olarak...
"İlçe başkanları kucaklayıcı olmalı. Biz hata yapıyorsak büromuz, evimiz var. Çalarsın kapıyı gelirsin, 'Senin derdin ne?' diye sorarsın. Siyaset gönül alma sanatıdır."
"Benim hakkımda dosya hazırladılar, disipline sevk ettiler. Yanlış hesap Bağdat'tan döndü. Yüksek Disiplin Kurulu bizim suçsuzluğumuza karar verdi. Dilerdim ki bugünkü açıklamamı bir pastanede değil, CHP İlçe Teşkilatı'nda yapayım ama olmadı, izin verilmedi."
"Ey ilçe başkanı. Söylediklerin sana yakışıyor mu? Atatürk'ün kurduğu partiyi 12 Eylül idaresi kapattı. 9 Eylül'de CHP'yi yeniden açan 900 kişiden biri benim. Ben bu partinin kurucusuyum. Sen bana 'Necisin?' diyorsun. Sen daha partinin tarihini bilmeyen bir ilçe başkanısın. Çağın gerisinde kalan sensin."
"Ben 50 yılımı partiye verdim. Yetmez mi? Sen kahve köşelerinde, lokallerde okey oynarken ben CHP için ter döküyordum. Sen ticari zekanla otel sahibi olurken, biz çorumuzun çocuğumuzun rızkını partiye yatırdık."
Bu sözler de, CHP İlçe Başkanı Ali Takavüt'e yanıt veren, yılların CHP'lisi, başta iyi giden ama sonradan kantarın topuzunu "yine" kaçıran Ertuğrul Yeşildal'a ait.
***
Ramazan Ayı'nı sessiz sakin geçiren Alanya siyaseti, maşallah bayram sonrası mesaiye hızlı başladı.
AKP'nin kurucusu olduğunu söyleyen, "tüzüğü benden iyi kimse bilmez" diyen, bir sonraki yerel seçimde Alanya Belediyesi'ni AKP'li yapma iddiası olan, buna mukabil, 2004, 2009 ve 2014'te seçim başarısı olmadığını söyleyip sözünü ettiği seçimlerde gece gündüz çalışmış yüzlerce partiliyi zan altında bırakan Sabri Tos'a AKP kanadından "henüz" hiçbir yanıt gelmedi, duyumlarımıza göre gelmeyecek de.
Öte yandan, CHP İlçe Başkanı Ali Takavüt'ün yıllarını CHP'ye vermiş Ertuğrul Yeşildal hakkında sarf ettiği (bana göre) seviyesiz sözler de, dışarıdan bakıldığında "salon beyefendisi" görüntüsüne hiç yakışmadı.
Buna mukabil, CHP'li Yeşildal, Takavüt'ün seviyesiz, aşağılayıcı, küçümseyici sözlerine (bana göre) seviyeli yanıtlar verdi ancak açıklamasının son bölümünde "yine" kantarın topuzunu kaçırıp, "Biz CHP için çalışırken sen kahvehane köşelerinde okey taşı diziyordun" dedi, geçmişte Şevki Türktaş'ın yaptığı "Takavüt'ün o otelleri nasıl aldığını açıklarsak insan içine çıkamaz" benzeri sözlerine vurgu yaparak, "Biz CHP'yi kurtarırken sen ticari zekanla otel sahibi oluyordun" dedi.
***
Uzun lafın kısası...
Geride kalan son üç beş günde gerek Sabri Tos, gerek Ali Takavüt, gerekse Ertuğrul Yeşildal, yerel siyasette seviyeyi bir parça düşürdü.
Bizim için hava hoş.
Gazeteci olarak bu "seviyesiz" açıklamaları alıp haber yazarız, kamuoyu nazarında bundan prim kazanırız.
Lakin, temennimiz, bu parti içi çekişmeler "kol kırılır yen içinde kalır" misali parti meclislerinde konuşulmalı, partilerin ve siyasi figürlerin toplum önündeki algısı daha yukarı çekilmelidir.
"Gömleğin en üstündeki düğmesini yanlış iliklersen aşağıya kadar yanlışı sürdürürsün. Ya öyle dolaşırsın, ya da düğmeleri geri açıp iliklemeyi sil baştan yaparsın" misali, Alanya siyasetinde var olmak isteyen isimlerin gömleklerini iliklemeye karar verirken doğru düğmeyi doğru deliğe sokmaları dileğiyle...