Son depremlerin acıları taze, yüz binlerce canımızı kaybettik. En son Gebze’de, ne bir deprem ne bir afet varken, gündelik hayatın ortasında durduk yere çöken bir yapı yüzünden gencecik iki fidanımızı daha toprağa verdik. Bu utanç verici manzara, Türkiye’nin inşaat gerçeğini en acı haliyle yüzümüze çarptı: Bu binalar neden hâlâ çürük?
Yönetmelik Var, Uygulama Nerede?
1999 sonrası acı tecrübelerle hazırlanan, Avrupa standartlarında denilen Deprem Yönetmelikleri kağıt üzerinde var. Siyasetçiler kürsülerde "Depreme dayanıklı binalar yapıyoruz" dese de, sökülen her enkaz, konunun sadece göstermelik kaldığını kanıtlıyor.
Temel sorun: Ne eksik malzeme ne de yetersiz mühendislik bilgisi. Temel sorun; denetim eksikliği ve sıfır sorumluluk kültürüdür. Projelendirmeden betona kadar her aşamada denetim hakkıyla yapılıyor mu? Kaçak katlar, kolon kesmeler, kalitesiz malzeme kullanımı neden kolayca göz ardı edilebiliyor? Kentsel dönüşüm adı altında ülke beton yığınağına dönüştürülürken, asıl hedef olan riskli yapı stokunun güvenli hale getirilmesi ne hızla ilerliyor? Rant kaygısıyla yapılan 'dikey dönüşüm'ler, yeni imar afları ve denetimsiz müteahhitlik pratikleri, potansiyel tehlikeyi artırıyor.
Bir bina çöktüğünde; müteahhitten yapı denetim firmasına, yerel yönetim yetkililerine kadar uzanan sorumsuzluk zincirinin halkaları neden kolayca koparılıyor? Suçlu olması gerekenler, ne kadar hızlı adalet karşısına çıkarılıyor ve caydırıcı cezalar alıyor?
Yeter Artık!
Bu vurdumduymazlık, bu ihmal ve bu yüz karası durum devam edemez. Çocuklarımız enkaz altında kalmaya devam ederken, bizler sadece feryat edip ardından unutmaya devam edemeyiz.
Sadece yeni yönetmelikler çıkarmak yetmiyor. Artık ihtiyacımız olan, ciddi, tavizsiz ve sürekli bir uygulamadır.
Sıfır Tolerans: Yapı denetim sisteminin bağımsızlığı ve etkinliği derhal sağlanmalı. En ufak bir mevzuat ihlalinde, en yüksek makamdan en küçük birime kadar sıfır tolerans uygulanmalıdır.
Siyasi İrade: Kentsel dönüşüm, rant aracı olmaktan çıkarılıp, insan canını önceleyen ulusal bir güvenlik meselesi haline getirilmelidir.
Caydırıcı Yaptırımlar: Bir binanın çökmesine neden olan herkes (idari, teknik, siyasi) için "kasten adam öldürme" suçuyla yargılanmanın önü açılmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır.
Türkiye, deprem kuşağında yaşamayı öğrenmek zorunda. Ancak bu, kader değil, tercih meselesidir. Çürük yapıların sorumluluğu sadece doğaya yüklenemez; bu, çürüyen bir sistemin ve vicdanın eseridir. Gebze’deki acı, ülkenin her bir vatandaşına ve yöneticisine son uyarı olmalıdır. Aksi takdirde, bu utanç verici hikayenin sonu gelmeyecektir.
Utanç duvarları ve çürüyen vicdanlar: Bu binalar neden hâlâ çürük?
Sevda Altunsoy
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Alanya'da çevreyolunun neden ikinci kez kapandığı ortaya çıktı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya'da yangın paniği! Aynı otel inşaatı bir kez daha alevlere teslim oldu