35 yıldır tanırım onu. Hiç bozmamıştır çizgisini. Her dem mütevazı, her dem dürüst, her dem saygılı, her dem gerçekçi, her dem demokrattır. Ve… Ve her dem güleçtir. En sıkıntılı anlarında bile; insana güven veren, insanı rahatlatan...

35 yıldır tanırım onu.
Hiç bozmamıştır çizgisini.
Her dem mütevazı, her dem dürüst, her dem saygılı, her dem gerçekçi, her dem demokrattır.
Ve…
Ve her dem güleçtir.
En sıkıntılı anlarında bile; insana güven veren, insanı rahatlatan o tebessümü, hiç eksik olmaz yüzünden.
* * *
Araştırır…
Danışır…
Dinler…
Kıyaslar…
Hepsinden de öte, bakar ve görür.
??!!...
Tuhaf mı geldi bu söz size? Bakıyorsa, elbet görecek dediniz, sanırım.
Yanıldınız.
Bakmak başka, görmek başkadır.
Bizim insanlarımızın, bürokratlarımızın, yöneticilerimizin en büyük hastalığıdır, bakıp da görmemek.
Örnek mi istiyorsunuz?
Gözlerinizin önüne önceki dönem belediye başkanlarınızı, meclis üyelerinizi getirin.
Ülkemizin en çok seyahat eden belediye başkanları, meclis üyeleri ve belediye çalışanları, Alanya’dadır.
Biri gider, biri gelir yurtdışına…
Gidenler bir daha gider, bir daha, bir daha, bir daha…
Ne değişir tavırlarında ya da icraatlarında ya da bilgilerinde ya da görgülerinde?
Ne ya da ne getirmişler, hangi görgüyü, hangi kültürü, hangi yeniliği taşımışlardır hizmet alanlarına?
Yurtdışında gördükleri(!) hangi güzelliği, hangi çağdaşlığı Alanya’ya taşımışlardır? Hangi çağdaş yapılaşmayı örnek almışlardır?
Gidip gördükleri(!) kentlerin hangisinde vardır bizdeki gibi aptal teras çatılar; hangisinde vardır bizdeki gibi her biri birbirinden farklı renkte ve boyutta yüz binlerce güneş enerjisi, çanak anteni, yakıt depoları, klima motorları?
Gidip gördükleri(!) Batı Ülkelerinin hangisinde vardır, Alanya’daki gibi çarpık yapılaşma, birbirini karşılamayan sokaklar, caddeler? Esintiyi, hava akımını kesen binalar?
Ne görmüşlerdir oralarda?
Hiçbir şey!
Niye?
Çünkü sadece bakmışlar ama görmemişlerdir.
Türktaş Başkanın farkı buradadır işte; bakar, görür, kıyaslar, beyninin bir kenarına yazar.
Kaç kez tanık olmuşumdur anlattıklarına, kaç kez tanık olmuşumdur dillendirdiklerine…
“Adamlar her konuda zevkin, estetiğin doruğuna erişmişler. Gittiğim hiçbir ülkede, bizdeki gibi hurda yığınına dönüştürülmüş çatılar görmedim. Bizdeki gibi çarpık sokaklar, caddeler, bizdeki gibi dostlar alışverişte görsün türü trafik çizgileri, kullanılması mümkün olmayan bisiklet ve motosiklet yolları, ne idiği belirsiz heykelleri(!)…” hiçbir yerde görmedim…” gibi, eleştirel sözleri çok duymuşumdur kendisinden...
* * *
Görmek çok önemlidir Belediyecilikte…
Fark etmek de öyle…
Danışmak da öyledir…
Eleştirilere kulak vermek de…
Kıyaslamak da…
Hiç kimse, her şeyi bilemez, her şeyi duyumsayamaz, her şeyi düşünemez, her şeyi fark edemez
Bilenlere danışmak, bilenlerin fikirlerini almak, bilenleri dinlemek erdemdir.
* * *
Yakinen tanıyor ve biliyorum; Şefik Türktaş Başkan, bu özellikleri taşıyan bir arkadaşımız. Ekibi de öyle…
Şefik Başkana da arkadaşlarına da inanıyor ve güveniyorum.
Dolu dolu geliyor Türktaş Başkan ve ekibi.
Türktaş Başkan’la çok şey değişecek Alanya’da.