Gazipaşa’da yaşanan sıkıntıları mesleğim gereği yıllardır yakından takip etmişimdir. Aslında bu sıkıntılarımızı herkes biliyor. Geri kalmışlığımız da gözler önünde. Önemli olan bunları bilmek ve her yerde dilimizden düşürmemek değil. Önemli olan hastalığımızın reçetesi nedir, onu bilmektir.
*
Her seçim döneminde bir sürü siyasetçi seçim meydanlarına çıkıp doktor olurlar, “Ben sizin hastalığınızı biliyorum, reçetesi bende var” gibi sözler sarf ederek cebimizdeki oylarımızı çalmanın hesabını yaparlar.
*
Sanırım bu yalanlarıyla da vatandaşın oylarını almayı başarıp, hak etmedikleri koltuklara oturuyorlar. Gazipaşa’nın atıl halde kalmasının, turizmden nasibini alamamasının sebeplerinin başında da bu geliyor sanırım.
*
Gazipaşa’da yaşayanlar büyük ölçüde benzer cevaplar vermişlerdir veya vereceklerdir. Aslında bizim en büyük sorunumuz 18 uygulaması. Her belediye başkanı iş başına gelir gelmez imar planıyla illaki bir oynamıştır.
*
Ben bu durumu çocukların oynadıkları yap-boz oyununa benzetirim. Belediye başkanlarının oyuncağı da hep imar planları olmuştur. Ne hikmetse. Çeyrek asırdır gazeteciyim, düzgün bir imar planını kimse ortaya koyamadı.
*
Her gelen belediye başkanı önce kendi yerlerinin imarını düzeltmekle işe başlamış, sonra da kendisinin belediye başkanlığı koltuğuna taşınmasında kesenin ağzını açan siyaset simsarlarına minnet borcunu ödeyebilmek için imar planlarını kullanmışlar.
*
Konu imar planından açılınca gelmiş geçmiş belediye başkanları içerisinde ‘Mesleğim gereği imar mevzuatlarını en iyi ben bilirim' diyerek övünen geçmiş belediye başkanı Cemburak Özgenç'in bile zaman zaman nasıl hatalar yaptığına tanık olmuşuzdur.
*
Yine geçmiş belediye başkanlarının koruma kurulunca koruma altına alınan bölgede koruma kurulu tarafından onaylanmış imar planı olmadığı halde bölge içinde inşaat faaliyetlerinde bulunulmasına göz yumduğu hatta ruhsat verdiği inşaatları da hepimiz biliyoruz.
*
Geçmişe baktığımızda belediye başkanlarının bu yanlışına ortak olan hatta bu tecavüzlere göz yuman ilçe kaymakamlarına da tanıklık yaptık.
*
Belki de aranızda Gazipaşa’nın kalkınması kimin işine gelmez diyerek benim zırvaladığımı düşünenler de olacak. Bakın Gazipaşa’nın kalkınmasından kimler nasıl zarar görecek, kimlerin rantı düşecek anlatayım.
*
Belediye başkanları imar planlarıyla oynarsa, istediklerine istedikleri terkle inşaat ruhsatı verirse, yeşil alanlar bir bir yok edilirse, üç beş kişinin rantı artacak. Olan sana bana olacak.
*
CHP İlçe Başkanı Ömer Güven’in kardeşi Yusuf Güven’e ait yerle başlatılan operasyonu hepimiz biliyoruz. Önce Adil Çelik yeşil alanı ticari alana çevirmek için düğmeye basmış ama başarılı olamamıştı.
*
Adil Çelik’in başaramadığını Mehmet Ali Yılmaz başarmak için düğmeye bastı. Şimdi herkes 30 yıl önce animasyon merkezi olarak plana işlenen ama bir türlü kamuya kazandırılamayan bu yerin kamuya kazandırılıp kazandırılamayacağını merek ediyor.
*
Gazipaşalılar bu yerin akıbetine kilitledi kendini. Herkes Adil Çelik gibi Mehmet Ali Yılmaz’ın ağzına yüzüne bulaştırmadan halledip halledemeyeceğini merak ediyor.
*
Bu ilçe halkı geçmiş belediye başkanlarının imar planlarıyla oynamasına, yandaşlarına 1000'de 3’lerle inşaat ruhsatı vermesine tanıklık yaptı. Dileğimiz mevcut belediye başkanının aynı hatalara düşmemesidir.
*
Yağcılık, yalakalık, dangalaklık yaparak yöneticilerimize doğru yolu gösteremeyiz. Elbette güzel yapılanı ayakta alkışlayalım. İlçenin geleceğini kötü yönde etkileyecek davranış sergileyen yöneticilere de tepkilerimizi en ağır şekilde koyalım.