Geçtiğimiz hafta içinde Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan’ı ziyaret ettim.

Her geçen gün biraz daha çıkmaza giren “ Alanya trafiği, otopark sıkıntısı ve otoparksız binalar” üzerine uzun uzun sohbet ettik.

Sayın Özcan’a da aynı şeyleri söyledim.

“Hedef” dedim, “amaç” dedim, “öncelik” dedim, “araç trafiği” dedim, “otopark sorunu” dedim.

Ve sordum.

“Kent Konseyi olarak yapılmasının gerektiğine inandığınız önceliğiniz ne?

Bu konudaki hedefiniz, çalışmalarınız, girişimleriniz ne doğrultuda?

Siz halkın temsilcisiniz. Halkla ilişkileriniz nasıl?

Sizin halk adına, uygulayıcı kurumları (mülki ve yerel yönetimleri) yönlendirme ve uyarma göreviniz var.

Mutlaka siz de ayırdındasınızdır, Alanya trafiği, bir açmazın içinde. Kilitlenmesi an meselesi. Bu konuda ne düşünüyor, ne tür girişimlerde bulunuyorsunuz?” dedim.

Hani “Bir sordum, bin ah işittim” derler ya aynı öyle oldu.

Meğer Nurhan Kardeşim de doluymuş.

O da Konsey olarak çalışmalarını, konuya ilişkin düşüncelerini anlattı.

Yıllardır, hemen her belediye başkan adayının seçim öncesi vaat ettiği ancak seçilince, unuttuğu Ahmet Tokuş ve Keykubat Bulvarları güzergâhını TRAFİĞE KAPATIP; Demirtaş, Okurcalar arası çalışacak raylı sistem üzerinde konuşup, tartıştık.

Sonra da kentsel dönüşümden yararlanan, OTOPARKSIZ inşaatlardan söz ettik.

Sadece Alanya Belediyesi’nin değil, ülkemizdeki tüm belediyelerin (üç beş kuruş cezalar karşılığı) otopark yapmayan binalara göz yumması üzerinde durduk.

Orada şunu söyledim.

Alanya bu trafiği ve de bu yerleşik nüfusu kaldırmıyor.

Alanya Belediyesi, hesabını, kitabını bu gerçekler üzerine kurgulamak durumunda.

Bu gidişat, iyi bir gidişat değil.

Alanya Belediyesi, yılan hikâyesine dönen bu raylı sistemi, (her türlü yatırımını ve çalışmalarını askıya alıp) bir an önce hayata geçirmek zorunda.

Belediyenin en önemli ve en acil hedefi bu olmalı.

Sonra?

Sonra söz, kentsel dönüşümden yararlanarak yapılmış ve de halen yapılan ancak tümü OTOPARKSIZ OLAN BİNALARA geldi.

O konuya ilişkin de şunları söyledim.

Kentsel dönüşüm güzel, harika ve büyük bir olanak.

Ancak, OTOPARKSIZ yapılan kentsel dönüşüm binaları, güzelliğinin yanında Alanya’ya çok ama çok büyük dertler açarak geliyor.

Kentsel dönüşümün sağladığı olanak gereği her apartmanda, bağımsız bölüm sayısı da artıyor.

Bu şu anlama geliyor.

O apartmanın bulunduğu cadde ya da sokaklar, silme “yasa dışı otopark” olacak ve buralarda trafik felç olacak. Nitekim de felç olmaya başladı.

Daracık sokaklarda, yüzlerce araba, sağlı sollu park ediyor. Çift yönlü yollarda karşı karşıya kalan araba sürücüleri arasında ağız dalaşı başlıyor. O diğerine “geri git” diyor; diğeri ona “sen geri git” diyor.

Böyle güzergahlarda, sürücülerin, levyelerle birbirine girmesi yakındır. (Yazın bunu bir yere Haboğlu dediydi dersiniz.)

Dağ taş otoparksız konut; cadde, sokak, kaldırım yasadışı otopark alanı oldu.

Alanya hızla bir açmaza, çıkmaza doğru sürükleniyor.

Alanya’nın mevcut genişlikteki cadde, sokak ve kaldırımlarının bunca aracı (ve de bunca insanı) kaldırması mümkün değil.

Ruhsat vermeden, bu tür konuları enikonu düşünmek gerekiyor.

Yani?

Yanisi şu. Artık belediye, belediyeliğini gösterecek; OTOPARKSIZ BİNA YAPIMINA İZİN VERMEYECEK.

Alanya Belediyesi’nin en önemli hedefi ve amacı bu olacak.

Aksi halde, herkes bilsin ki, o binalar kimin döneminde, kimin imzasıyla yapıldıysa; O KİŞİ ya da O KİŞİLER HAYIRLA YAD EDİLMEYECEKLER.

Şu an sözün bittiği yerdeyiz.

İlgili, ilgisiz herkes bir kez daha düşünsün bu konu üzerinde…


OK