PROFESYONEL otel yöneticisi/müdürü olan

PROFESYONEL

otel yöneticisi/müdürü olan "Aytekin Manici" dostumuz, sosyal medya hesabından, turizm sektörünün en çetrefilli pozisyonlarından biri olan otel müdürleri hakkında nefis bir yazı paylaşmış.

Ben bazen üzülerek, çoğu zaman hak vererek okudum her satırını.

Otel müdürleri hakkında bir fikir vermesi açısından umarım siz de keyifle okuyacaksınız.

İşte, "Müdür, müdür müdür? başlıklı o harika yazı.

***

...Kayıp şeklinde geçen bir yaz sezonunun ardından, otel yöneticisi arkadaşlarımızdan o kadar çok klasik işten ayrılma mesajları gelmeye başladı ki, hiç eskimeyen “Müdür, müdür müdür ?” başlıklı yazımı 3. kez, bir kez daha yayınlamak zorunda kaldım.

2011'den beri çalışmakta olduğum otelden, 10 Ekim 2016 tarihi itibarı ile ayrılmış bulunmaktayım. Desteklerini esirgemeyen acenteci dostlarıma ve değerli patronuma teşekkür eder, bla, bla, blaaaaaaa…

Otel sahibi, kendi yaptığı hatalara bakmaksızın hemen faturayı otel müdürüne keser ve ilk çıkışı verilecek olan kişi olarak otel müdürü belirlenir.

Oysa otelin fiyat politikasını belirleyen de, aksiyonu veren ya da vermeyen de, satın alma politikasını belirleyen, alım satımı yapan veya yaptıran da, personeli alıp çıkartan da patronun kendisidir.

Otel dolmadı ise asıl sorumlusu, sezonu iyi koklayamayan, hatalı fiyat ve aksiyonlar veren patrondur.

Otel para kazanmadı ise sorumlusu patrondur. Tüm nihai kararları patronun kendisi verir, ama sonunda başarısızlık nedense hep müdüre aittir.

Bazı oteller var, her yıl 2-3 müdür değiştirmiş. 10 yılda 20 müdür değiştirmiş olan otel var ama patron hep aynıdır.

Bir kez daha soralım bakalım, müdür, müdür müdür?

Turizm; Bacasız Sanayi.

Ülkede üretilen yiyecek, içecek, tekstil, ilaç, hediyelik eşya ve aklımıza gelmeyen bir çok ürün, ülkemizi ziyarete gelen turistlerce yerinde tüketiliyor.

Nakliye, ihracat, gümrük gibi bürokrasilerle de uğraşmanıza gerek yok.

Tüketici uçağa kendi parası ile biniyor, üretim alanına geliyor ve yerinde tüketerek ülkesine dönüyor.

Ülkemiz turizmden milyarlarca Dolar/Euro kazanıyor.

Ülkemizi ziyarete gelen turiste, konaklama hizmeti veren tesislerde yüzlerce kap yemek, binlerce bardak içecek hijyenik olarak sunuluyor.

Turistin sağlıklı bir tatil yapması ve sağ salim ülkesine dönmesi de, profesyonel otel yöneticilerinin, daha doğrusu otel müdürlerinin ellerinde.

Peki, milyarlarca Dolar/Euro dövizin ülkemize akmasını sağlayan otelleri yöneten müdürler ne kadar yetkili, yetkili ise ne kadar etkili.

Bir eczane açmak için eczacı diplomasını, salatalık yetiştirmek için ziraat mühendisliği belgesini, turisti tura götürmek için kokartlı rehber belgesini, seyahat acentesi açmak için enformasyon memuru belgesini şart koşan Devlet, konaklama sektörünü yeterince önemli görmediği için mi otellerde profesyonel otel yöneticisi diplomasını şart koşmuyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, işyeri açmak için bu belge zaten sorulmaya başlandı. Peki bu ne kadar yeterli? Hıyar yetiştirmek için çiftçiye ziraat mühendisi zorunluluğu getiren Devlet, turizmi ve verilen hizmeti hıyardan daha mı az değerli buluyor?

Oysa söz konusu hıyarı ve binlerce kalem gıdayı turiste yedirip içiren konaklama sektörü değil mi?

Sunulan sakıncalı bir yiyecek veya içeceği tüketip, elektriğe çarpılıp, havuzda veya denizde boğulup, balkondan düşüp ölen, legionella, gıda zehirlenmesi, ishal gibi hastalıklara maruz kalarak tatili zehir olan turistin hayatı, tarlada yetiştirilen hıyardan daha mı değersiz ki, otellerde profesyonel yönetici bulundurma zorunluluğu getirilmiyor.

Birçok konuda yetkisi olmayan, şirket yönetim kurullarında söz hakkı bulunmayan, oteli işleten şirkette imza yetkisi bulunmayan otel müdürleri, göstermelik yetkilerle donatılmışlardır.

Yetkili gibi gözüken müdürler, yetkili gibidirler ama etkili değildirler. Sorumluluk tamamen kendilerindedir ama sorumlu oldukları konularda kesinlikle söz sahibi değillerdir.

Peki nedir sorumlulukları?

1- Otelleri doldurur, para kazandırırlar. Tahsil ettikleri milyonlarca Dolar/Euro için ödüllendirilmezler, fakat batan acentelerden tahsil edemedikleri paralardan direkt sorumlu tutulurlar.

2- Otelleri doldurur, shorta düşürürler, doldurdukları odalar için kimse madalya takmaz onlara ama otel bir hafta boş kalsa işlerinden olurlar.

3- Herhangi bir sebeple otel içinde veya plajında bir turist veya personel ölse, otelin etkisizi iken bir anda otelin yetkilisi ilan edilir, mahkemelerde yargılanır, gerektiğinde hapis yatarlar.

4- İçki, et, vergi ve elektriğin kaçağıyla aldıkları eğitim gereği işleri olmazken, böyle bir durumun tespit edilmesi durumunda, bu işi yapanlarla sorunluyken, bir anda sorumlu ilan edilir, mahkemelerde onlar adına yargılanırlar, gerektiğinde hapis yatarlar.

5- Yeni Çevre Yasası ile ağırlaştırılan çevre cezalarında maddi ve cezai anlamda direkt sorumludurlar, yargılanır, gerektiğinde hapis yatarlar.

6- Yüzlerce işçiyi işe alır, işten çıkarırlar. Ama bir bahçıvan kadar değerleri yoktur. Kış gelince işverenin 3 kuruş kazanma hesabıyla ilk işten çıkarılan onlardır.

7- En ağır çalışanıdırlar otelin, hem bedenleri hem beyinleri yorulur ama sigortaları ya ödenmez, ya da asgarisinden ödenir, yapabilecekleri bir şey yoktur.

Uzatmayalım.

Eczacılar üç ilaç ezberler, okunması zor reçeteleri okur, hazır ilaçları satarlar, ilaç hazırlama zorunlulukları yoktur, çalışmasalar da diplomalarını kullandırırlar, belgesi paradır, oturduğu yerden paralarını alırlar.

Enformasyon memuru olmak 2-3 sınava bakar, alırsın belgeyi, verirsin acenteye, çalışmasan da belgen paradır.

Belgesi para eden daha birçok meslek dalı daha var, tek tek saymaya gerek yok.

Otel müdürleri üniversite okur, stajı otelde yapar, her yaz çalışır, her şeyleri gerçektir.

Otelin her departmanında tek tek çalışır, dirsek çürütürler, helaldir emekleri, bulundukları yere torpille gelemezler, söke söke, kriz atlata atlata, bomba yiye yiye gelirler ama maalesef kaderleri iki dudak arasındadır.

Böyle olunca, sormadan edemiyor insan.

Otel müdürü, gerçekten müdür müdür?