Alanya kamuoyunu 1996'nın Ocak ayı içerisinde günlerce meşgul eden Köşk Evleri konusunda düğmeye basan DYP'li Alanya Belediyesi'nin encümeni, evlerin müteahhidine rekor sayılabilecek oranda, tam 1 milyar 611 bin TL para cezası...
Alanya kamuoyunu 1996'nın Ocak ayı içerisinde günlerce meşgul eden Köşk Evleri konusunda düğmeye basan DYP'li Alanya Belediyesi'nin encümeni, evlerin müteahhidine rekor sayılabilecek oranda, tam 1 milyar 611 bin TL para cezası ile yıkım kararı verdi.
ANAP bastırmış, DYP ise mecbur kalıp yıkmıştı.
Bu, 1994 Yerel Seçimleri'nde aday olup kaybeden Sipahioğlu'nun, siyasi rakibi Aydoğan karşısında aldığı ilk galibiyetti.
Alanya'da bunlar yaşanırken, Ankara'da DYP Genel İdare Kurulu Üyesi olarak önemli görevlere gelen Antalya Milletvekili Hayri Doğan'dan Alanya için müjdeli haberler peş peşe geliyordu.
Parasızlık yüzünden yapımına ara verilen Alanya Devlet Hastanesi Ek Binası inşaatı için Sağlık Bakanlığı fonundan 5 milyar TL para ayırtan Doğan, ayrıca kısa süre sonra DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in Antalya'ya, oradan da helikopterle Alanya ile Gazipaşa'ya geleceğini, bu yüzden Alanya İlçe Teşkilatı'nın acilen hazırlık yapmasını istiyordu.
Antalya'da Çiller'i karşılayanlar arasında Belediye Başkanvekili Fahri Yiğit de vardı.
ANAP'la flört ettiği o günlerde henüz bilinmeyen Aydoğan, rahatsızlığını gerekçe göstererek hem Çiller'i hem de arasının açık olduğu konuşulan Hayri Doğan'ı karşılamaya gitmemişti.
Çiller, kendisini karşılayan Yiğit'e, yapımı Ak Parti iktidarına dek uzayan Alanya-Antalya Karayolu'nun biteceği sözünü verdi, sonra da helikopterle şu anki Alanya Yat Limanı, Gazipaşa Havalimanı ve Gazipaşa Yat Limanı'nı havadan inceleyerek Antalya'dan ayrıldı.
Ve beklenen görüşme...
Rivayet odur ki, 1996 yılının ilk günlerinde, ANAP İlçe Başkanı Hasan Sipahioğlu, DYP'li Cengiz Aydoğan'ı da yanına alarak Ankara'ya gitti, Aydoğan'ı Mesut Yılmaz ile görüştürdü ve transfer işini o gün orada bitirdi.
Bu görüşmenin 1996'nın Şubat ayında yapıldığı tahmin ediliyor, zira Aydoğan'a Belediye Meclisi'nde en fazla muhalefet eden isim olan ANAP'lı Meclis Üyesi Cengiz Akyol'un üyeliği, 1996'nın Şubat ayında, ANAP'lıların da ilginç desteği ile düşürüldü, böylece Aydoğan rahat bir nefes aldı, ANAP'la olan sorunları azalma eğilimi gösterdi.
1994 Yerel Seçimleri'ni Alanya'da kaybeden ANAP'ta "Alanya Belediye Başkanı" Cengiz Aydoğan'ı transfer etmenin büyük coşkusu yaşanırken, 1989 ve 1994'te iki kez üst üste Alanya Belediyesi'ni kazanan Doğru Yol Partisi'nde ise tam bir şok hali yaşanıyordu.
Çünkü, Hayri Doğan'ın, "Alanya DYP'deki ihanet çetesini temizleyeceğim" sözleri DYP'yi tam manasıyla allak bullak etmişti.
Kimdi bu hainler, kimdi bu ihanet çetesi üyeleri?
Doğan'ın "hainler" diye işaret ettiği isimler, 24 Aralık 1995 Genel Seçimleri'nde DYP lehine çalışmayıp diğer partilerin başarısı için koşturdukları iddia edilen isimlerdi.
Bu iddiayı ortaya atan, bizzat Hayri Doğan'dı ve elinde güçlü deliller olduğunu açıkça ilan ediyordu.
Genel seçimlerde DYP için çalışmadıkları iddia edilen teşkilatın başında İlçe Başkanı olarak Ertuğrul Kiriş vardı.
Ve 13 Şubat 1996 tarihinde, dediğini yapan, DYP İlçe Teşkilatı'nı görevden aldıran Hayri Doğan, Kiriş'in yerine, şu anda Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in Başkan Yardımcısı olan, İnşaat Mühendisi, MHP'li Belediye Meclis Üyesi Tunahan Kasapoğlu'nun babası Hüseyin Kasapoğlu'nun getirilmesini sağladı.
Yeni dönemde Kasapoğlu başkanlığındaki teşkilata kendi yandaşlarını değil, tamamen uzlaşıdan yana olan bir ekip getirdiklerini söyleyen Doğan'ın bu sözlerinin aksine, yeni yönetimde ANAP'a çok yakın isimlerin de bulunması, DYP tabanında büyük rahatsızlık yaratmıştı.
Özellikle, Alanya siyasetinin gelecek vaat eden genç kuşak isimlerinden biri olarak gösterilen ancak görevden alınan Ertuğrul Kiriş, "Bunlar siyasi ayak oyunları, kişisel kaprislerin ürünü. Benim için aktif siyaset bugün itibariyle bitmiştir" diyerek DYP'nin ikiye, hatta belki de üçe dörde bölündüğünü gözler önüne seriyordu.
Kiriş bunları söylerken, Doğan'ın desteğiyle atama yoluyla İlçe Başkanı olan Hüseyin Kasapoğlu ise, "Vallahi billahi haberim yoktu. Şu an sırtıma iki torba çimento konulmuş gibi büyük bir ağırlık hissediyorum" diyerek, bundan sonra DYP'de yaşanacakların da sinyalini veriyordu.
DYP'de bunlar yaşanırken, ANAP İlçe Teşkilatı'nda ise Cengiz Aydoğan'ın ANAP'a transferinin kamuoyuna ne zaman ve en önemlisi nasıl duyurulacağı masaya yatırılmıştı.
Hasan Sipahioğlu idaresindeki ANAP İlçe Teşkilatı'nda, DYP'li Alanya Belediye Başkanı Cengiz Aydoğan'ın ANAP'a transferinin kamuoyuna ne zaman ve en önemlisi nasıl duyurulacağı masaya yatırılırken, Hayri Doğan'ın bastırmasıyla, "seçimlerde yeterince çalışmadıkları" iddiasıyla görevden alınan DYP İlçe Teşkilatı, kelimenin tam manasıyla Hayri Doğan'a bayrak açıyordu.
Yerel siyasette kurnazlığı ile nam salan, bu konuda kimsenin eline su dökemediği ve çayın taşını fırlatıp elin kuşunu vurma konusunda bir efsane olduğu rivayet edilen dönemin ANAP İlçe Başkanı Hasan Sipahioğlu, hem Aydoğan'ı transfer ederek siyaseten önünü açıp bir sonraki seçim için hiçbir engel bırakmıyordu, hem de rakip parti DYP'nin içini allak bullak ediyordu.
"İhanet çetesini temizleyeceğim" diyen DYP Antalya Milletvekili Hayri Doğan, Ertuğrul Kiriş'i ve ekibini görevden aldırmış, yerine ise Hüseyin Kasapoğlu'nu görevlendirmişti.
Oysa, DYP tabanında ve siyasi kulislerde, Kasapoğlu'nun aslında dublör olduğu, partiyi Hayri Doğan'ın talimatlarıyla sütre gerisinden yönetecek olan gerçek ilçe başkanının ise Ahmet Ersoy olduğu konuşuluyordu.
Sıkı bir Cengiz Aydoğan taraftarı olan DYP eski İlçe Başkanı Faruk Koçak, "Hayri Doğan'a rağmen bunca zaman görev yapan Kiriş ve ekibine aslında madalya verilmeliydi" derken, yıllar sonra Sipahioğlu'nun kemik ekibinin vazgeçilmez isimlerinden biri olacağı o tarihlerde henüz bilinmeyen Murat Koçak ise, "Seçimle işbaşına gelemeyeceğini hissedenler, teşkilatı zorla sahiplendi. Geldikleri gibi gidecekler" deyip Hayri Doğan'a adeta rest çekiyordu.
Alanya DYP'de Cengiz Aydoğan ile Hayri Doğan arasındaki güç savaşı, ilçe teşkilatının görevden alınmasıyla daha da alevlenmişti.
Aralarında, geçen dönem ALTSO Başkanı olan, mevcut Alanya Belediye Meclisi'nin MHP'li üyesi kardeşi Kerim Aydoğan'ın da yönetici olarak bulunduğu teşkilatın göreve iadesi için dönemin Orman Bakanı'nı bile arayıp destek isteyen Cengiz Aydoğan adına artık geri dönülmez yola giriş başlıyordu.
Geçmiş dönemde DYP İlçe Başkanlığı yapan Hamdi Kellecioğlu, Hayri Doğan tarafından atanan Hüseyin Kasapoğlu'na seslenerek, "Eğer bir parça siyasi terbiyen varsa gidip o koltuğa oturmazsın" derken, görevden alınan 25 kişilik yönetim, bir otobüse binip Ankara'nın yolunu tutuyor, Hayri Doğan'ı şikayet etmek için DYP Genel Merkezi'nde kapı kapı dolaşıyorlardı.
Alanya siyasetinde bunlar yaşanırken, ilginç bir olay da Oba/Tosmur/Kestel üçgeninde cereyan ediyordu.
Şöyle ki...
Oba ile Kestel belediyeydi, oysa o tarihlerde Tosmur ufak bir köydü.
Hayri Doğan'ın veliahdı olan Oba Belediye Başkanı Ahmet Güvercin, coğrafik büyüklüğü ve turistik değeri açısından hayli kıymetli olan Tosmur Köyü'nün Kestel'e değil Oba'ya bağlanmasını, bunun için gerekirse dava açacaklarını söylüyordu.
Bel fıtığı kısmen iyileşen Cengiz Aydoğan 1996 Mart ayı sonunda görevine başladı, ALTİD ve Belediyespor tarafından 2,4 milyar TL'ye alınan son model Opel Omega makam arabasına kavuştu, artık son sürat ANAP'a doğru gaza basması için önünde hiçbir engel kalmamıştı.
Ve ALTAV'ın kuruluşu...
Alanya'nın daha nitelikli ve daha sağlam bütçelerle tanıtılması için kurulan, fikir babasının Hasan Sipahioğlu olduğu bilinen Alanya Turizm Tanıtma Vakfı'nın (ALTAV) Denetleme Kurulu'na iki isim birden getirildi.
Biri, Alanya Belediye Başkanı Cengiz Aydoğan, diğeri ise Aydoğan'dan sonraki Belediye Başkanı, dönemin ANAP İlçe Başkanı Hasan Sipahioğlu idi.
ALTAV'ın başında Şevket Tokuş, yönetiminde merhum Müstakbel Dim, Güneş Gür, Hüseyin Hacıkadiroğlu, Bilal Korkmaz, Hüseyin Babaoğlu ve Murat Levent Koçak görev alırken, Denetleme Kurulu'nda Sipahioğlu ile Aydoğan'ın yanı sıra Rauf Sadullahoğlu, Veliddin Bekrioğlu ve İsmail Yıldız yer alıyordu.
Bu isimlerin tanıtımın başına geçirilmesi çok önemliydi, nitekim bu isimler maddi ve manevi anlamda şehrin dinamikleriydi, aktif görev almayan diğer şehir dinamiklerini de harekete geçirebilme kabiliyetleri, ağırlıkları vardı.
Fakat...
Tanıtım için 15 milyar TL hedef koyan ALTAV'ın kasasında uzun uğraşlara rağmen bir kuruş bile yoktu ve bırakın yurtdışı fuarına katılmayı, broşür, el ilanı dahi bastırılamıyordu.
ALTAV'ın ilk başkanı olan Şevket Tokuş, yoğun eleştiriler sonucu olaya el koydu, "Kendi cebimden 400 milyon TL'yi hemen şimdi bağışlıyorum. Üstelik kapı kapı dolaşıp herkesten para isteyeceğim" diyordu.
(DEVAMI YARIN)